Onları Cizre'den tanıyoruz

• Zap, Metîna ve Avaşîn’e yönelik kimyasal silah saldırılarının savaş suçu olduğunu hatırlatan anneler, “Biz onları Cizre’den tanıyoruz” dedi.

Türk devletinin Kuzey Kürdistan'ı aşan işgal saldırılarında şehit düşen HPG’lilerin aileleri, MA'ya konuştu. Avaşîn bölgesinde Şubat'ta şehit düşen HPG’li Ramazan Can’ın annesi Atiye Can (54), “Her gün dağlarımız bombalanıyor ve çocuklarımız yaşamını yitiriyor. Kürt halkı yıllardır saldırı ve katliam altında ama bu zulme ve katliamlara karşı mücadelesi sürüyor ve büyüyor. Kürt halkı hiçbir zaman boyun eğmedi. Oğlumda yaşanan bu zulme karşı PKK’ye katıldı” dedi. Uluslararası kurumların Türkiye’nin kimyasal silah kullanımına karşı sessizliğine tepki gösteren Can, “Türk devletinin Başûr’da kimyasal silah kullandığını tüm dünya biliyor” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin sürdürdüğü saldırılarla Federe Kürdistan topraklarına el koymayı amaçladığını dile getiren Can, şunları söyledi: “Uçaklarla, kimyasal silahlarla dağlarımıza saldırıyorlar. Türk devleti orada ne yapıyor? Barzani de menfaat ve çıkarları için Türk devletine yardım ediyor. Kimyasal silah kullanımına karşı tüm Kürt anneleri ve Kürt halkı ayağa kalksın. Hiç kimse sessiz kalmasın. Kürt halkı birliğini oluşturmazsa bu savaş derinleşecek.”

Türkiye’nin 19 Nisan’daki saldırılarında Zap’ta şehit düşen Veysi Sümer’in annesi Maşallah Sümer, “Kimyasal silahlarla çocuklarımıza saldırıyorlar. Kimyasal silah kullanımı suçtur. Kürtleri yok etmek istiyorlar. Kürt halkı hiçbir zaman bitmez. Biz Kürtleri kimyasallarla da yok edemezler. Türk devleti tüm saldırı ve katliamlarında kimyasal silah kullanıyor, bu ilk değil. Kimyasalların kullanımına birçok kez tanık olduk. Biz onları Cizre’den tanıyoruz. Cizre’de evlerimiz yakıldı, yağmalandı ve talan edildi ama Kürt halkı yine de boyun eğmedi. Tüm uluslararası devletler kimyasal silah kullanımına karşı sessiz kalmış durumda. Kimyasal silahın kullanımı insanlığa aykırıdır. Bu vahşeti ve savaşı bırakın” şeklinde konuştu. 

Türk işgaline destek ihanettir

İki şehit annesi Halime Temel, "Türkiye’nin, Başûr topraklarında ne işi var?" diye sorarak, şunun altını çizdi: "Türkiye, Kürtleri yok etmek istiyor, Barzani de destek veriyor. Bu, ihanettir.”
Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Setkar köyünde yaşayan Halime Temel (65), gerillaya katılan iki çocuğunu farklı tarihlerde şehit verdi. 
Temel, devlet baskılarıyla çocukluk yıllarında tanıştı. Hakkari’nin Navgûza köyleri boşaltılan Temel, evlendikten sonra Setkar köyüne yerleşti. İkinci kez 1988’de köyü boşaltılan Temel, ailesiyle birlikte Adana’ya göç etmek zorunda kaldı. Dört yıl sonra döndüklerinde yakılıp yıkılan bir manzarayla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, Setkar’ı yeniden inşa ettiklerini söyledi. O günden beri Setkar’da askeri ablukanın sona ermediğine dikkat çeken Temel, “Devletin baskısı halen devam ediyor. Köyümüzün dört tarafına askeri noktalar kurulmuş ve gözetim altındayız. Ne yapsak, nereye gitsek, bizi izliyorlar. Köyün tepelerine doğru gittiğimizde de bizleri takip ediyorlar. Bu zulüm değil mi?” diye sordu.
 
Şehit düşen çocukları
Devlet baskıları nedeniyle 2002’de oğlu Naci Temel’in, 2003'te ise kızı Şehriban Temel’in HPG’ye katıldığını aktaran Temel, “Oğlum, Beytüşşebap’ta 2011’de bir çatışmada şehit oldu. Kızım Şehriban ise 2018'de Bradost bölgesinde şehit düştü. Aradan dört yıl geçmesine rağmen kızımın cenazesini halen alamadım. Hangi annenin bu duruma yüreği yanmaz ki? Gözlerimizin önünde savaş yaşanıyor ve çocuklarımız yaşamını yitiriyor. Hepsi bizim çocuklarımız. Gece gündüz demeden aç susuz direniyorlar” dedi.
 
Türkiye'nin ne işi var?
Kürt düşmanları el ele verdiğini; Barzani Ailesi'nin desteği sayesinde Türk devletinin bugün Başûr’a gidip saldırabildiğini söyleyen Temel, şöyle devam etti: "İnsan nasıl halkına ihanet edebilir? Türkiye’nin, Başûr topraklarında ne işi var? Türkiye Kürtleri yok etmek istiyor, Barzani de destek veriyor. Bu, ihanettir.”

Sessizlik ölümdür
Saldırılara karşı ortak mücadelenin önemine vurgu yapan Temel, şunları ekledi: “Ne kadar saldırıyorlarsa saldırsınlar bu mücadele sürüyor. Yıllardır zulme karşı bu mücadele nasıl devam ettiyse bundan sonra da devam edecek. Barzani’nin ihanetini hiçbir zaman unutmayacağız. Tüm Kürt halkı, bu zulme karşı durmalı ve sesini yükseltmelidir. Ne kadar sessiz kalırsak savaş ve ölüm de o kadar artar. Sessizlik ölüm getiriyor.”