Bir Kürt bireyi olarak onur duyarım

Yurt Dışı Haberleri —

Veysel S.

Veysel S.

  • Almanya’da “terör örgütü üyesi” olmaktan yargılanan Veysel S., mahkeme heyetine bir dilekçe vererek “Bir Kürt bireyi olarak özgürlük için mücadele etmekten onur duyduğunu” belirtti. 

 

PERVİN YERLİKAYA

Almanya’nın Stuttgart kentinde Stammheim Cezaevi’nde 3’ü tutuklu, 2’si tutuksuz Kürt yurttaşın yargılandığı davaya devam edildi. Veysel S., Agit K., Özkan T. ve tutuksuz yargılanan Cihan A., Evrim A.’nın 66. duruşması Perşembe, 67. duruşması Cuma günü Stammheim cezaevi salonunda görüldü.

Geçen haftalarda görülen duruşmalarda Türkiye devletinin faşizan uygulamalarına, TC-DAİŞ ilişkilerine dair dilekçeler verilmişti. Mahkemede yargılanan Veysel S. de 20 sayfalık dilekçesinde Osmanlı'dan bugüne kadar Türkiye'de Kürtlerin yaşadığı baskı ve katliamlara değindi.

Hakikat görünmezden geliniyor

“Tarihe baktığımızda Kürt halkına asimilasyon ve ölümden başka bir seçenek sunulmadı” diyen Veysel S., Abdullah Öcalan önderliğindeki PKK’nin kuruluşuna kadar Kürtlerin örgütsüz ve sindirilmiş bir toplum olduğunu söyledi.

“Türk devleti Kürtler üzerinde uyguladığı terörü gizlemek için PKK’yi ‘terör örgütü’ ilan etti. Bazı devletler de kendi çıkar ve ilişkileri sebebiyle Türk devleti ile beraber Kürt Özgürlük Hareketi’ni ve PKK’yi ‘terörist’ olarak adlandırıyorlar” savunmasını yapan Veysel S., bu hakikatin aslında herkes tarafından bilindiğini ifade etti. Devletler arasındaki çıkar ilişkilerinden dolayı bu hakikatin görmezden gelindiğini belirten Veysel S., ”Tarihte birçok örneği olduğu gibi bugün de Kürtler çıkar ilişkilerinin kurbanı oluyor. Ama Kürtler eski Kürtler değil. Örgütlendiler, ciddi bir güç haline geldiler” vurgusunu yaptı. 

Diasporada da mücadele ediyoruz

Türk devletinin zulmünden kaçarak Avrupa’ya gelmek zorunda kalan Kürtlerin buradaki yasalar çerçevesinde mücadelelerine devam ettiğini dile getiren Veysel S., devamla şunları belirtti: “Almanya'da çok sayıda Kürt yaşıyor. Türk devletinin Kürdistan'daki asimilasyon ve soykırım siyasetine karşı direniş hareketi, doğal olarak burada Almanya'da yaşayan Kürtleri etkiliyor. Türk devleti, yüz yıldır Kürtlere karşı kültürel, siyasi, sosyal ve fiziksel bir soykırım gerçekleştirdi. Tabii ki burada yaşayan Kürtlerin de buna tepki vermesi gerekiyor. Fakat mücadeleleri suç sayılarak kriminalize ediliyor.”

Onur duyarım

Bir Kürt bireyi olarak vahşet saldırılarına karşı duyarsız davranmadığını ve imkanları dahilinde özgürlük için mücadele etmekten onur duyduğunu kaydeden Veysel S., “Nerede olursam olayım ben Kürdistan’ın evladıyım. Size tasvir etmeye çalıştığım Kürtlerin öyküsü aynı zamanda benim öykümdür, hayatımı ve davranışlarımı da belirleyecektir” diye belirtti.

Türkiye’den farkı yok!

Davada yargılanan Evrim A. da bir dilekçe vererek, Kürt halkının yaşadığı baskılardan kaynaklı ülkesini terk etmek zorunda kaldığını belirtti. Evrim A., “İnancımız kimiliğimiz ve dilimiz yüzüden sürekli baskı altında yaşadık. AKP-MHP faşizminin kayyum politikasından nasibim aldım ve sürgünde yaşamak zorunda kaldım. Ben demokratik bir yaşam için buraya geldim, ancak gördüm ki Alman devletinin de Türkiye'den çok farkı yok” diyerek Alman devletinin baskı politikalarına dikkat çekti.

Verilen dilekçelerin bir kısmını değerlendireceklerini söyleyen mahkeme heyeti duruşmayı 5 kasım tarihine erteledi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.