• Türk Sağlık Bakanı Fahrettin Koca imzasıyla 81 il valiliğine gönderilen genelgeyle sağlık çalışanlarının istifa hakları alındı ve yıllık izinleri de durduruldu.

 

Türk Sağlık Bakanı Fahrettin Koca imzasıyla 81 il valiliğine sağlık çalışanları hakkında genelge gönderildi. Genelgede koronavirüsü (Kovid-19) salgını sürecinde sağlık çalışanlarının istifa taleplerinin kabul edilmeyeceği bildirildi. Sağlık örgütleri ise karar tepki göstererek, gasp edilen haklarını da hatırlattı.

Türk Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki akşam yaptığı açıklamada, salgınla ilgili devletin uygun gördüğü güncel verileri paylaştı. Buna göre; Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da koronavirüsü nedeniyle 76 kişi daha hayatını kaybetti, 2 bin 209 yeni hasta (semptom gösteren ve koronavirüsü testi pozitif çıkan kişi) tespit edildi. Böylece toplam can kaybı 9 bin 950’ye, hasta sayısı ise 366 bin 208’e yükseldi. Koca, ”Ağır hasta ve aktif hasta sayısı düşmeden başarılı olamayız” dedi.

Koca imzasıyla 81 il valiliğine gönderilen genelgede, “Kovid-19 salgını sürecinde her ne sebeple olursa olsun istifa talebinde bulunan personelin mezkur talebi kabul edilmeyecek” denildi. Genelgeye göre yaş haddinden emekli olacaklar ile malulen emekli olacaklar dışındakilere yönelik emeklilik işlemi tesis edilmeyecek. Kamu sağlık hizmetinde ihtiyaç duyulan durumlarda zorunlu olarak iller arası geçici görevlendirilen personelin de derhal ayrılışı yapılarak görevlendirildiği yere gitmesi sağlanacak.

Öneri ve uyarıları dinlemediler

Türk Tabipleri Birliği (TTB), genelgeye tepki gösterdi. 8 aydır önerilerinin ve uyarılarının dikkate alınmaması sonucunda ülkede salgının boyutunun endişe verici bir hal almaya başladığı belirtilen açıklamada, ”Yöneticiler çözümü sağlık çalışanlarını daha çok çalıştırarak bulmaya çalıştığını, dün yayınladığı genelge ile duyurdu. Artan istifalar ve emeklilikler konusunda uyardığımız ancak hekimleri sürece dahil etmemekte ısrarcı olan Sağlık Bakanlığı çözümü izin, emeklilik ve istifa hakkımızı yasaklamakta buldu. Tükenmişlik sonrası ‘artık gücüm kalmadı mesleğimden vazgeçiyorum’ deyip çalışamaz hale gelen meslektaşlarımızın istifa, emeklilik hakları gasp edilmeye çalışılıyor” denildi.

Hastalandık, tükendik, öldük

 Sağlık emekçilerinin hukuksuz uzun çalışma saatlerinde çalıştıklarına değinilen açıklamada, şunlar vurgulandı: ”Koruyucu malzeme olmamasına rağmen çalıştık, izolasyon süremiz bitmemesine ve meslek hastalığı talebimiz karşılanmamasına rağmen hasta iken çalıştık, ailemizden uzak kalarak çalıştık, ek ödeme yapılmamasına rağmen çalıştık, bizler için bir aşı dahi temin edilmemesine rağmen çalıştık, hastalandık, tükendik, öldük.”

Haklarımızdan vazgeçmiyoruz

 Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: ”Pandemiyi yanlış yönettiniz. Pandemi hastanelere gerek kalmadan epidemiyolojinin gerekleri doğrultusunda enfeksiyon zinciri birinci basamakta kırılarak pekala kontrol altına alınabilirdi. Siz hastanelere yığılmalara, sağlık personelinin yorulmasına, tükenmişliğe sürüklenmesine sebep oldunuz.  Şimdi yükümüz daha da arttı, sağlıkçıları dönüşümlü çalıştıracak şekilde gerektiğinde izin kullanmalarını teşvik edeceğinize, zorla çalıştırmaya kalkıyorsunuz.  Yasaklamalar ile bizi daha fazla tüketiyorsunuz. Çalışma koşullarının acilen düzeltilmesi ve sağlık çalışanlarının korunması yetkililerinin sorumluluğu ve görevidir. Bizler izin, istifa, emeklilik haklarımızdan vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz! Bunun için Türk Tabipleri Birliği ve sağlık emek örgütleri ile birlikte sağlık çalışanlarının hakları için sonuna kadar mücadele edeceğiz.”  ANKARA

 

Koruyucu bütçesi yetersiz

Koruyucu sağlık hizmetine ayrılan 19 milyar 48 milyon 950 bin TL’nin yetersiz olduğunu belirten TTB İkinci Başkanı Ali İhsan Ötken, “Bu bütçe, pandemiyle yeterli mücadele edebileceğimizi ne yazık ki göstermiyor” dedi.

Meclis’e sunulan “2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi”nde Sağlık Bakanlığı’na öngörülen bütçe 77 milyar 615 milyon 519 bin TL oldu. Geçen yıl 58 milyar 875 milyon 829 bin TL olan bakanlığın bütçesinde 2021’de 18 milyar 739 milyon 690 bin TL artış gerçekleşti. Bakanlığın bütçe ayırdığı kalemler içerisine pandemiye dair ayrı bir başlığın yer almaması dikkat çekerken, salgınla mücadelenin önemli bir ayağı olan “Koruyucu Sağlık” kalemine ise 2021 için 19 milyar 48 milyon 950 bin TL öngörüldü. Bakanlığın en çok ödenek ayırdığı kalem ise 54 milyar 633 milyon 632 bin TL ile “Tedavi Edici Sağlık” kalemi oldu. Bakanlığın 2021 bütçesi için “Bağımlılıkla Mücadele” kalemine 1 milyar 685 milyon 311 bin TL ve “Yönetim ve Destek Programı” kalemine ise 2 milyar 21 milyon 477 bin TL ödenek ayrıldı.

Nereye gitti belirsiz

 Nerelere aktarıldığı belli olmayan bakanlığın “Program dışı giderlerinin” iki kat arttığı dikkat çekti. Geçen yıl 120 milyon 412 bin TL olan bakanlığın program dışı giderleri, 2021 için 226 milyon 149 bin TL olarak belirlendi. 

Geçici süreli istihdam

Bakanlığın bütçesinde dikkat çeken bir diğer nokta ise personel giderleri için ayrılan ödeneklerdeki artış. Sağlık meslek örgütlerinin “güvencesiz istihdam” diyerek karşı çıktıkları geçici süreli çalışan giderleri için 1 milyon 872 bin TL olan ödenek, 2021 çin 6 milyon 321 bin TL olarak öngörüldü. Bakanlığın geçen yıl 5 milyar 375 milyon 159 bin TL olan sözleşmeli personel giderleri de 2021 için 8 milyar 601 milyon 182 bin TL olarak öngörüldü.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, bütçenin yetersiz olduğunu belirterek, “Diğer yandan pandemi önemli bir konu olarak geçen yıldan beri gündemimizde ve en az birkaç yıl daha devam edecek. Bu nedenle bütçeyi oluştururken özellikle pandemiye uygun bir hale getirilmesi gerekirdi, ancak incelediğimiz kadarıyla böyle bir durum yok” dedi.

Pandemiyle mücadelede koruyucu sağlık hizmetinin çok önemli olduğuna dikkati çeken Ötken, “Ancak koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan payın genel bütçe içindeki oranı oldukça düşük. Bizim en fazla itirazımız zaten bu noktada. Kamusal ve koruyucu sağlık hizmetleri çok önemli. Ancak o şekilde toplumun sağlığı daha iyi sağlanabilir” şeklinde konuştu.

Koruyucu sağlık hizmetine ayrılan payın önceki yıllardan da az olduğuna değinen Ötken, şöyle devam etti: “Bu önceki yıllarda tolere edilebilirdi ama bu süreçte çok da kabul edilecek bir durum değil. Pandemi bize aslında birtakım değerlerin değişmesi gerektiğini söylemesine rağmen, yine eski tutumumuzda, eski bütçede devam ediyoruz. Bu bütçe, pandemiyle yeterli mücadele edebileceğimizi ne yazık ki göstermiyor. Bu bütçe içerisinde koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan pay artırılmalı. Ancak böyle olduğu zaman daha iyi bir sağlık hizmeti sunabiliriz.”

Bakanlığın bütçesinde pandemiye dair ayrı bir başlığın olmadığına da vurgu yapan Ötken, “Belki koruyucu ve aile hekimi sisteminin içine koymuşlar ama mutlaka ayrı bir başlık altında almak lazımdı” dedi.

 

Hükümet çözümden uzak

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) tarafından dünya genelinde sağlık ve bakım emekçilerinin sorunlarına ve taleplerine dikkat çekmek için ilan ettikleri ”Küresel Eylem Haftası” dolayısıyla Beyoğlu’nda bulunan Taksim Eğitim Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, çok zor koşullara ve hukuksuzluklara rağmen sağlık emekçilerinin göğüs gererek en ön saflarda hizmet vermeye devam ettiğini hatırlatarak, “Sağlık emekçilerinin yakın geleceklerine dair korkuları var ve bu korkuların sebebi hükümetin çözüm üretmekten uzak davranışları” dedi.  Çerkezoğlu konuşmasının devamında, sağlık emekçileri için oluşturdukları talepleri şu şekilde sıraladı: 

* Bütün sağlık çalışanlarına düzenli test yapılsın. 

* Bütün sağlık çalışanlarına düzenli olarak aşı yapılmalı. 

* Kovid-19’un sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı sayılsın.

* Sağlık emekçilerinin çalışma saatleri kısaltılmalı.

* Yıllardır atama bekleyen sağlık emekçileri için gerekli atamalar yapılması ve kadro düzenlenmesi gerekir. 

* Bütün sağlık çalışanlarına ayrım gözetmeksizin maddi ve manevi bütün hakları verilmeli.”

“Bizler yan yana gelmedikçe, omuz omuza vermedikçe kimse bu talepleri bizlere altın tepsilerde sunmadı, sunmayacak” diyen Çerkezoğlu, bütün sağlık çalışanlarına DİSK altında sendikalı olma ve mücadele etme çağrısında bulundu.