Şam yönetimine çözüm eli

Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi

Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi

  • Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi, demokratik ve barışçıl yollarla çözüm için Şam yönetimine çözüm elini uzatan bir deklarasyon paylaştı.

Suriye'de iç savaşla birlikte 12 yıldır devam eden krizin sonlandırılması, Suriye'nin bütünlüğü içinde demokratik ve barışçıl çözümün sağlanmasını isteyen Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi, hem rejimi hem de ilgili tarafları, mevcut realiteyi gözardı etmeden çözüme çağırdı.

Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi, konuya ilişkin Reqa’daki Özerk Yönetim Yürütme Meclisi binası önünde basın açıklaması yaptı. Özerk Yönetim Eşbaşkanı Hamid El Mihbaş, Suriye’deki krizin çözüme kavuşmadan 12. yılında devam ettiğini hatırlatarak, tüm halklara, etnik ve inanç topluluklarına karşı taşıdıkları sorumluluk gereği, bir çözüm deklarasyonuyla birlikte çağrıda bulunma gereği duyduklarını söyledi. Yüz binlerce insanının hayatını kaybettiğini; Efrîn, Serêkaniyê, İdlip, Ezaz, Bab, Cerablus, Girê Spî ve Suriye’nin başka alanlarından milyonlarca insanın göç etmek zorunda kaldığını; bugün Suriye’nin tamamında ciddi anlamda açlık, yoksulluk, işsizlik, güvenlik ve sağlık sorunları yaşandığını kaydeden El Minbaş, "Halklarımız bu durumu hak etmiyor ve bir an önce barış ve istikrarın sağlanacağı bir çözüm bekliyor. Barışçıl ve demokratik bir gelecek için tüm sorumlu siyasi güçlerin diyalog, tartışma ve uzlaşmaya dayalı ortak çözüm yaratmak amacıyla adım atması gerekir" dedi.

Sorunun tespiti yanlış

Çözüm kapsamında bugüne kadar ortaya konan ulusal ve uluslararası (Cenevre, Astana süreci vb.) çabaların sonuç üretmediğini hatırlatan El Minbaş, "Bunun temel nedeni, Suriye sorununun doğru tahlil edilmemesi, barışçıl ve demokratik bir çözüm programı ortaya konulmaması, Suriye’de yaşayan tüm dinamiklerin sürece dahil edilmemesi ve çözümünün dışarıda aranmasıdır. Siyasi çözümde önemli rol oynaması gereken Suriye devletinin mevcut sorunları çözecek ve krizi aşacak bir politika ve tutum içinde olmaması da çözümsüzlüğün sürmesine yol açıyor" şeklinde konuştu.

Herkes sorumluluk almalı

Suriye devletinin sorumlu yaklaşarak sorunların çözümünü sağlayacak bir politika ve tutum içine girmesi gereğine işaret eden El Minbaş, Suriye’de demokratik temelde var olan tüm siyasi parti ve hareketlerin, etnik ve inançsal toplulukların, kadın ve gençlik örgütlenmelerinin Suriye’nin geleceğini şekillendirme konusunda rol almalarının Suriye’nin barış ve istikrara kavuşması açısından büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.

İşte çözüm deklarasyonu

El Minbaş, açıklamasının ardından hazırladıkları deklarasyonu paylaştı. 8 maddelik deklarasyon özetli şöyle:

* Suriye’nin bütünlüğünden yanayız. Sorunlara, bütünlük çerçevesinde çözüm bulunabilir. Ortak bir program, proje ve çözüm perspektiflerini müzakere etme kapsamında mevcut Suriye devlet yönetimi ve Suriye’de var olan tüm toplumsal, siyasi, sivil yapılar ile görüşme ve diyaloga açığız.

* Suriye’yi oluşturan Arap, Kürt, Süryani dahil tüm etnik ve inanç toplulukları Suriye’nin ana unsuru olarak kabul etmek, kolektif haklarını güvence altına almak, demokratik değerlerle demokratik ulus haline gelmek, merkeziyetçi olmayan yerel yönetimlere dayalı demokratik bir siyasi-idari sistem kurmak gerektiğine inanıyoruz

* Uyguladığımız demokratik, çoğulcu ve yerel demokrasiye dayalı sistem deneyimimiz; tüm kesimlerin öz iradesiyle ve özgür bir şekilde aynı haklara sahip olarak barış ve öz güven içinde yaşayabileceğini, yerel idareler yoluyla sorunlarını yerinde ve daha hızlı çözülebildiğini açığa çıkarmıştır. Siyasi, kültürel ve sosyal yapılara, genel ve yerel yönetimlerde yer alma olanağı sağlanarak demokratik toplumsal bir uyum ve istikrarın yaratıldığı gösterilmiştir. Bölgemizde uyguladığımız ve deneyimlediğimiz Demokratik Ekolojik Kadın Özgürlükçü Toplum modelinin; Suriye gibi çoklu etnik, inanç, kültür, sosyal ve politik yapıdaki bir ülke için çözüm referansı oluşturacağı kanaatindeyiz.

* Mevcut ekonomik imkanların tüm Suriye’de adil temelde paylaşılmasının gerekli olduğuna inanıyoruz. Bölgemizdeki petrol, gaz, buğday, gıda gibi tüm ürünler, tüm Suriye’de var olan ekonomik imkanlar gibi tüm Suriyelilere aittir. Bu kaynakları mevcut Suriye yönetimi ve ilgili siyasi ve toplumsal çevrelerle görüşme ve mutabakat çerçevesinde paylaşmaya hazır olduğumuzu bir daha vurguluyoruz. Devlet kontrolünde olacak gümrük kapısı konusunda en makul bir uzlaşmayla çözüleceğine inanıyoruz.

* Göç etme durumunda kalanlara, bölgemizin imkanları dahilinde kucak açmaya ve adım atmaya hazırız.

* DAİŞ ve benzeri çetelerin Suriye içinde, bölgede ve dünyada tehdit oluşturmasını önlemek amacıyla bugüne kadar verdiğimiz mücadele ve ortaya koyduğumuz çabaları bundan sonra da etkili ve aktif bir şekilde sürdüreceğimizi belirtiyoruz.

* Bizim Türkiye’ye ve Türkiye halklarına yönelik bir düşmanlığımız yoktur, ancak Türk devleti işgalci durumuna son vermelidir. Türkiye dahil diğer komşu ülkeler ve halklar ile barış içinde yaşamayı benimsiyoruz, ancak Türk devleti tarafından halkımıza ve alanlarımıza dönük yapılacak olası saldırılara karşı meşru savunma hakkımızı kullanacağımızı bir kez daha belirtiyoruz.

* Suriye’de demokratik ve barışçıl bir çözümün gelişmesi için başta Arap ülkeleri ve bu ülkelerdeki siyasi güçler, aydınlar, demokratik çevreler olmak üzere Birleşmiş Milletler ve ayrımsız tüm uluslararası güçlerden kolaylaştırıcı rol oynamalarını; Suriye devleti ve çözümde rol oynayacak diğer Suriyeli güçlerle ortak çözüm arayışımıza destek ve katkıda bulunmalarını talep ediyoruz.

El Minbaş, bildirgede ortaya koydukları gibi sorunların Suriye’nin birliği ve bütünlüğü içinde çözümü için sorumluluk alma, adım atma, tüm taraflarla diyalogu geliştirme ve çözümü gerçekleştirme iradesine sahip olduklarını, bir kez daha vurguladı. Suriye sorununun çözümü için adım atmanın, tarihi ve insani bir sorumluluk olduğunun altını çizen El Minbaş, bu sorumluluk temelinde mevcut Suriye devlet yönetimi ve tüm kesimlere ortak çözüm oluşturma çağrısını yineledi. REQA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.