Serhat’ın isyan ruhu dirilince!

Önceki gün Agirî Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Sırrı Sakık’la Paris’te görüştük. Söz dönüp dolaşıp siyaset ve yaklaşan yerel seçimlere geldi tabi. Sakık, adaylık konumundan ötürü Serhat yöresinin Kürdistan ulusal mücadelesindeki yerinden bahsettikten sonra, çok samimi bir de özeleştiri yaptı. "Biz siyasetçiler, Serhat yöresine Amed ve Botan'a verdiğimiz değeri vermedik, yeterince gitmedik, bu da bizim eksikliğimizdir" diyordu.

Sırrı Sakık’ın bu itirafı karşısında bölgenin mücadele tarihindeki yerini az çok bilen biri olarak sarsıldım. Şeyh Sait isyanını örgütleyen Azadî örgütünün 1921 yılındaki Erzurum kongresi, Ağrı İsyanı, Dersim, Zilan, Sefo Deresi katliamları ve Kürt kültür ve sanatına kaynaklık etmiş şahsiyetler Ehmedê Xanî, Feqîyê Teyran, Evdalê Zeynikê bir film şeridi gibi geçti gözümün önünden. Bir zamanlar, Kürdistan’da özgürlük fitilini ateşleyen bu kadim topraklar yıllarca uykuya yatacak, derin bir sessizliğe gömülecekti. Kimbilir Kürdistan, belki de özgürlük şarkılarını bu toprakların yeniden uyanışıyla yaşayacaktı.
Bu tarihsel döngü, bana Fransızların askeri dehası Napoléon’un Sainte-Hélène adasında sürgündeyken sarf ettiği o meşhur sözü hatırlattı. "Çin uyanınca dünya sarsılacak." İsyanlar ve sürgünler yöresi Serhat uyanınca Türkiye sarsılacak desek haksız mıyız acaba?
Napoléon’un bu öngörüsünü, Çin’in bugün yakaladığı dinamik ekonomisi ve yüzde onlara varan büyüme hızından okuyabiliriz.
1973 yılında Fransız akademisyen ve bakan Alain Peyrefitte Napoleon’un bu sözüne atıfta bulunarak bir kitap yazdı. Yazar, Çin halkını tarihten yaptığı analizlere dayanarak bir gün dünyanın en hızlı gelişen ülkesi olacağını iddia etmiş, yıllar sonra, haklılığı tartışılmaz bir şekilde kanıtlanınca büyük bir sükse yapmıştı.
Kürdistan’ın isyan kokan Serhat’ın uykuya dalmış ruhu 90'lı yıllardan sonra uyanışa geçti. Serhat yöresi, asıl hakettiği yere yeni süreçte gelecek gibi görünüyor. Agirî, Kars, Van, Iğdır, Muş, Bingöl, Erzurum’un Kürt ilçeleri bu sefer uyuyan isyan ruhunu şahlandıracak gibi görünüyor.
Karayazı, Hınıs, Tekman, Karaçoban ilçeleri genel seçimlerde yüzde yetmiş beşlere varan oy oranlarını (BDP) aile ve aşiret ilişkileriyle seçilen belediye başkanlığı ayıbını bu sefer üzerlerinden atacaklar. Bu ilçeler, uyanış için sadece ve sadece Kolhisarı’nda başlayan Şeyh Sait isyanını hatırlamaları yeterlidir. Aynı ilçelerden isyana katılan ailelerden dedesi batıya sürülmeyen, yurdu yakılmayan kalmamıştı.
Öyleyse artık uyanma zamanı değil midir?
Bu uyanış, neden Agirî’den başlamasın! Yiğit Zedka (Eleşkirt) halkı, AKP'nin hırsızlarına göz yumup kendilerini aptal yerine koyan bir iktidarı yüzde yüz Kürt olan bir ilçeden kovmak için ne bekliyor? Agirî halkı 85 yıl önce karlı dağlarda bombalanan evlatlarının ruhuna, 33 kurşuna, Zilan’ın gözyaşlarına sahip çıkmayacak mı? Agirî halkı, Ehemdê Xanî’yi, Feqîyê Teyran’ı unutur mu? Serhat’ın zozanlarıyla bezenmiş Cemalverdi’li Evdalê Zeynikê’nin kilamlarını öksüz bırakır mı? Agirî halkı, Serhat delikanlısı Sırrı Sakık’ı bağrına basıp bu kan uykusundan uyanmayacak mı? Kürdistan ulusal mücadelesine verdiği şehitlerin anısını yaşatmayacak mı? İmralı'daki önderlerini mahçup mu edecek Agirî halkı, elbette hayır.
Sırrı Sakık’la geçen bir kaç saatlik sohbetimiz esnasında bir siyasetçiden çok, kendisini halkına adayan ve bunun için yetki isteyen çok samimi bir insan, bir yürek gördüm. Samimiyeti gözlerindeki parıltıya yansıyordu Sakık’ın. Rüzgar kalkıyor. Serhat uyanınca Kürdistan özgürleşecek!.. Serhat’ın isyan ruhu dirilince Ortadoğu sarsılacak!..