Somali Türk sömürgesi gibi
Dünya Haberleri —

Somali/foto:AFP
- Türkiye, Erdoğan’ın 2011 yılındaki ziyareti ve 2016’da gerçekleşen devlet içi çatışmanın ardından, Gülen tarikatının Somali’de açtığı okullara el koydu. Ankara’dan Somali’ye daha hızlı para akışı başladı, borçlar silindi ve inşaat işlerinin çoğu alındı.
- BM’nin 2016 yılındaki raporunda rüşvet ve kara para aklama suçlarıyla dikkat çeken Albayrak Group ve Favori LLC adlı Türk şirketleri, ihaleler yapılmadan kapalı kapılar ardında Somali’deki tüm işleri alıyor. Tüm işler, Erdoğan'ın talimatıyla kapalı kapılar ardında alınıyor.
- TURKSOM Askerî Eğitim Üssü’nün bulunduğu Anatolia Barracks'ta şu ana kadar 16 bin Somalili asker eğitildi. Son 15 yılda 80’den fazla diplomat da Ankara’da eğitildi. Afrika’yı sömürü hedefine koyan Türkiye, Afrika kıtasında 62 ülkeye uçuş yapıyor.
Afrika kıtasındaki kaynakları sömürmek için yarışan devletler arasındaki rekabet kızışıyor. Bu rekabete her gün yeni aktörler katılıyor. Yeni ama aslında bir o kadar da eski olan aktörlerden biri de Türkiye. Çoğunlukla "din" veya "anti-kolonyal" maskesi altında kıtada zenginleşiyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, Türkiye’nin sömürdüğü ülkelerin benzer özellikler göstermesi: Libya ve Somali gibi iç savaş ve uluslararası finansal kaynaklara erişim zorluğu yaşayan ülkeler hedefte.
Türkiye, Libya'da "vekil milisler" sayesinde birçok uluslararası aktörden sadece biri olsa da, Afrika Boynuzu'ndaki Somali'de etkisi bunun çok daha ötesinde. Örneğin, devletlerin başka bir ülkenin büyükelçiliğinin inşaat masraflarını üstlenmesi oldukça sıra dışı bir durumdur. Fakat Türkiye, şu anda Ankara'da 6 milyon dolarlık Somali’nin yeni temsilciliğinin masraflarını üstleniyor. Somali ise bu anlaşma kapsamında 4.918 metrekarelik araziyi satın aldı. Elbette Türkiye bu alışverişten eli boş çıkmadı: Mogadişu'daki büyükelçiliği karşılığında, sahildeki en iyi konumda bulunan 61.000 metrekarelik araziyi elde etti. Anlaşma, bu yılın Temmuz ayından beri kesinleşmiş durumda. Mogadişu'daki diplomatik temsilcilik, Türkiye'nin dünyadaki en büyük diplomatik temsilciliği. Aynı zamanda, TURKSOM Askerî Eğitim Üssü ile Somali'de Türkiye'nin en büyük uluslararası askeri üssünü de işletiyor.
Türkiye’nin Somali’deki varlığı
Türkiye'nin Doğu Afrika ülkesinde etkisinin başlangıcı, 2011 yılında dönemin başbakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyareti olarak biliniyor. Ancak Ankara'nın Somali ve diğer Afrika ülkelerindeki varlığının temelini, 1990'ların başından beri kıtada faaliyet gösteren Fethullah Gülen tarikatı atmıştı. 2016 yılında gerçekleşen devlet içi çatışmanın ardından Erdoğan, Gülen’in özellikle okullar olmak üzere buradaki tüm ağlarını birer birer ele geçirdi.
Erdoğan’ın 2011’deki ziyareti son derece etkili bir şekilde organize edilmişti. Bu, 20 yıldır Somali'ye yapılan ilk uluslararası devlet ziyaretiydi. Ziyaret, Somali ve komşu ülkelerin açlık kriziyle boğuştuğu ramazan ayında gerçekleşti. Halk, uluslararası toplum tarafından terk edilmiş hissediyordu ve Erdoğan, dikkatleri buraya çekerek stratejik bir hamle yaptı. Mogadişu ziyaretinin ardından Türkiye'den ülkeye daha fazla para akışı başladı: Borçların silinmesi, altyapı yatırımları... Türkiye zamanla Somali'yi kendine bağımlı hale getirdi.
Artık açık bir sömürü kaynağı bulundu. Geçen yıl imzalanan ve Türkiye'ye on yıl boyunca Somali'nin münhasır ekonomik bölgesine erişim hakkı tanıyan denizcilik anlaşması gibi. Yani Türkiye, Somali kıyılarından korsan veya yabancı tekneleri uzak tutacak, ancak kendisi istediği zaman ülkenin deniz kaynaklarına erişebilecek. Bunun yanı sıra Ankara'ya Somali'nin petrol ve doğalgaz kaynakları üzerinde kontrol hakkı tanıyan bir hidrokarbon anlaşması imzalandı. Anlaşma, Türk Petrol Şirketi'ne Somali karasularından çıkarılan fosil yakıtlardan elde edilen gelirlerin yüzde 90'ına kadarını garanti ederken, Somali'nin kazancı başlangıçta yaklaşık yüzde 5’le sınırlandırılıyor. Ülkenin yaklaşık 6 milyar metreküp kanıtlanmış doğal gaz rezervi ve 30 milyar varil hidrokarbon potansiyeli olduğu tahmin ediliyor. Anlaşmanın imzalanmasından sadece bir ay sonra Türkiye, Somali kıyılarında 20 milyar varil ham petrol keşfetti.
Rüşvet ve yolsuzluk şirketleri
Somali’de iki Türk şirketi ihale yapılmadan tüm işleri alıyor: Albayrak Group ve Favori LLC, Mogadişu Havaalanı'nın (Aden Adde Uluslararası Havaalanı) yapımı ve işletmesini üstlendi. İki şirketin BM Güvenlik Konseyi’nin 2016 yılındaki raporunda rüşvet ve kara para aklama suçlarına karışması ise dikkat çekiyor.
Albayrak Group, işçilerin maaşını ödemiyor, bankalara rüşvet veriyor ve maliyetleri şişirerek devletten daha fazla para almaya çalışıyor. Favori LLC’nin faaliyetleri ise daha kirli bir pazar alanını ortaya koyuyor. 2005 yılında hükümete yakın kişiler tarafından kurulan bu küçük işletme, inşaat malzemeleri satışı yapıyordu. Havaalanı işletmeciliğiyle ilgisi olmamasına ve resmi ticaret sicilinde bir yetkisi bulunmamasına rağmen, Somali hükümeti 2013 yılında şirkete Aden Adde Uluslararası Havaalanı’nın yenilenmesi ve işletilmesi için izin verdi. Anlaşma, Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda kapalı kapılar ardında yapıldı.
Şirket, yasadışı yolcu ücretleri tahsil etmesine, çalışanların haklarını sürekli ihlal etmesine ve kârlarını öngörüldüğü gibi Somali Merkez Bankası aracılığıyla Türkiye'ye geri aktarmamasına rağmen hiçbir ceza almıyor veya yaptırıma tabi tutulmuyor. Söz konusu cezasızlık, 17 Eylül 2024’te Kozuva Holding’e ait Favori Airports yetkilisi Ertuğrul Karaferiyeli’nin tutuklanmasıyla belirginleşmeye başladı. Karaferiyeli, çalışanlara cinsel taciz, tehdit, yetki suistimali ve iş hukuku ihlalleriyle suçlanıyor. Ancak tüm delillere ve tutuklama kararına rağmen Karaferiyeli, 2 Ekim’de serbest bırakıldı.
Binlerce askeri eğitiyor
Türkiye sadece iş alanında değil, askeri alanda da aktif. TURKSOM Askerî Eğitim Üssü’nün eğitim kampı olan Anatolia Barracks'ta şu ana kadar 15.000 ila 16.000 Somalili asker eğitildi. Buna paralel olarak Somalili diplomatlar da Ankara’da eğitiliyor. Son 15 yılda bu sayının 80'den fazla olduğu tahmin ediliyor. Askeri eğitim, özellikle paramiliter polis birimi Haramcad (Çita) ve Somali Ulusal Ordusu'nun (SNA) iki büyük biriminden biri olan Gorgor (Kartal) komuta tugayına odaklanıyor. Diğer birim olan Danab Tugayı ise ABD tarafından eğitiliyor. 2021 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullah Muhammed’in (Farmaajo) görev süresinin uzatılmasına karşı protestolar çıktığında, Gorgor birimleri göstericilere ateş açtı; Haramcad ise bağımsız radyo istasyonu Mustaqbal'ı basarak ekipmanlarına el koydu.
Türkiye, 2020 yılında özel kuvvetlere 1.000 adet saldırı tüfeği ve 150.000 adet mühimmat tedarik etme planını açıkladığında, Somalili muhalifler Türkiye'ye silah tedarikinden vazgeçmesi için mektup yazdı. Bugün Somali, Türkiye'nin en görünür ortağı ve serbest hareket edebildiği bir devlet konumunda. Somali'ye akan paralar, Türk işadamlarının cebine giriyor. "Kalkınma yardımı" kisvesi altında Erdoğan'a yakın kişiler finanse ediliyor.
1998’den bu yana
Zayıf bir devlet yapısına sahip olan, iç savaşın sürdüğü ve iklim krizinin etkili olduğu Somali, 1998 yılında Afrika Girişimi'nin başlatılmasından bu yana Türkiye’nin hedefinde. Ancak 2005 yılında “Afrika Yılı” ilanıyla daha somut kazanımlar elde etti: Afrika Birliği'nde gözlemci statüsü kazandı ve 2008 yılında ise “stratejik ortak” statüsüne yükseltildi. 2005 yılında İstanbul’da ilk kez Afrika Zirvesi düzenlendi. 2014 ve 2021’de zirve tekrarlandı. Dördüncü zirve ise 2026’da yapılacak. 2002 yılında 12 olan büyükelçilik sayısı, şu anda 44'e ulaştı. Öte yandan Türk Hava Yolları (THY), Afrika kıtasında 62 ülkeye uçuş yapıyor. İstanbul, Afrika'ya yapılan uçuşlar için önemli bir aktarma noktası haline geldi. Erdoğan, 2003 yılından bu yana 31 Afrika ülkesini ziyaret etti. HABER MERKEZİ







