Tecridin yeni tipi: S

  •  Antalya, Bodrum, Manavgat, Kırşehir, Samsun ve Iğdır’da inşa edilen S Tipi cezaevilerine yenileri ekleniyor.

 

MİHEME PORGEBOL/IĞDIR

S Tipi cezaevileri, güvenlik ve izolasyonun arttırıldığı bir kapatılma mantığına dayanıyor. Tutsakların tek kişilik veya üçer kişilik odalarda tutulduğu bu tip cezaevlerinde, çoğunlukla ağırlaştırılmış müebbetle hükümlü tutsaklar hapsediliyor.

Türkiye, nüfusuna oranla en çok cezaevinin ve tutsağın bulunduğu ülkelerden biri. Dört duvarın ardına kapatılmayan yurttaşlar için ülkenin kendisi bir cezaeviye dönüşmüşken bir yandan da cezaevi inşaatları devam ediyor. Devlet yetkililerinin inşaatlarını övünerek anlattığı, her gün birinin açılışını yaptığı cezaeviler, artık toplumun büyük bir kısmını doğrudan etkiliyor. Resmi verilere göre; 314 bin 502 kişiyi tutsak eden Türkiye, nüfusa oranla en çok tutsağın bulunduğu ülke konumunda. Avrupa Konseyi, Türkiye’de her 100 bin kişiden 325’inin tutsak olduğunu söylüyor. Bu rakamlar en az 2 milyon insanın Türkiye’deki esaret rejiminden doğrudan etkilendiğini gösteriyor. Bunlara rağmen yeni cezaevi inşaatına ayrılan mesai, devletin bu alandaki politikalarından geri adım atmayacağının da işareti. Üstelik neredeyse her gün bir ölüm veya ihlal haberinin geldiği Türk cezaevilerinde koşullar gittikçe kötüleşirken, daha da kötüleşsin diye yeni cezaevi sistemleri inşa ediliyor. Bu cezaevilerden biri ise S Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevleri.

Kamuoyunun geçmiş yıllarda yaşanan vahşetlerden bildiği F Tipi cezaevilerinin bir benzeri olan S Tipi cezaevilerin işleyişi, güvenlik ve izolasyonun arttırıldığı bir kapatılma mantığına dayanıyor. Tutsakların tek kişilik veya üçer kişilik odalarda tutulduğu bu tip cezaevlerinde, çoğunlukla ağırlaştırılmış müebbetle hükümlü tutsaklar hapsediliyor; yani siyasi tutsaklar. Cezaevilerin kapasitesi ise 500 ila 550 arasında değişiyor. Şu ana dek Antalya, Bodrum, Manavgat, Kırşehir, Kavak (Samsun) ve Iğdır’da inşa edilip rejime hizmet etmeye başlayan S Tipi cezaevilerin, ülkenin birçok yerinde de inşaatı sürüyor.

Havalandırma bile yok

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Özgürlük İçin Hukukçular Derneği'nden (ÖHD) avukat Destina Yıldız, S Tipi cezaevilerde tutsak edilen müvekkilinden aktarımla “Hapishanede hem üç kişilik iki katlı hücreler, hem de bir kişilik tek katlı hücreler var. Bu nedenle hapishane üç katlı. Üç kişilik hücrelerin kendi havalandırmaları mevcut. Ancak bunların üzerinde bulunan bir kişilik hücrelerin havalandırmaları yok, bu nedenle mahpuslar günde bir ya da iki saat havalandırma için başka yere götürülüyorlar” diyerek, tutsakların havalandırma haklarının dahi engellendiğini belirtti.

Destina Yıldız

Özel politikaların ürünü

Türkiye’de bu kadar çok yeni cezaevi inşasının tek bir nedenle açıklanamayacağına dikkat çeken Yıldız, cezaevi inşaatlarının muhaliflere dönük baskıların artacağının göstergesi olduğunu söyledi. Yıldız, şöyle konuştu: “Tarihte baktığımızda hapishanelerin bir amacının, her ne kadar suçun önlenmesinde caydırıcı olmasının amaçlandığı söylense de, hapishanelerin suçu önlemediği, aksine her hapishanenin kendi nüfusunu yarattığı açıkça görülmekte. Konunun bir diğer yönü ise yapılan yeni hapishanelerin daha önce duymadığımız yeni tiplerin olması. Kapalı, Yüksek Güvenlikli, S Tipi, Y Tipi gibi farklı ve yeni tiplerde hapishaneler yapılıyor. Bu hapishanelerin hepsi yüksek güvenlikli olup, yoğun ve ağır tecrit uygulamalarına göre tasarlanmış. Bu da aslında ‘ötekiler’in çok daha yoğun ve ağır bir tecritle karşı karşıya kalacağını, bu konuda devletin özel politikaları olduğunu gösteriyor.” 

Kamuoyu tepkisi şart

Yeni oldukları için S Tip’lerine dönük henüz herhangi bir net veri de toplanabilmiş değil. Sürekli olarak sürgün alan bu cezaevi tiplerinde tutsak sayısı da günden güne artıyor. Aileleri aracılığıyla S Tipi cezaevilerle ilgili olarak sözlerine yer vermeye çalıştığımız tutsaklar ise F Tipleri kurulduğunda ortalığın ayağa kalktığını ama S Tipi'ndeki şartların F Tipi’nden ağır olmasına rağmen yeterli duyarlılık gelişmediğinden şikayetçi. Avukat Destina Yıldız ise yeni yapılan S Tipi cezaevilere ilişkin olarak kamuoyunda çok fazla bilgi kirliliği olduğunu vurgulayarak, “Yeni açılan her hapishane bir öncekine göre daha ağır ve yoğun bir tecridi amaçlıyor ve buna göre tasarlanıyor. Bu nedenle aslında sadece S tiplerine yönelik değil genel olarak yeni yapılan bütün hapishanelere karşı daha güçlü ses çıkarılmalı ve kamuoyu oluşturulmalı” dedi. 

Aileler kaygılı

Yeni açıldıkları ve gündemden uzak oldukları için yoğun tecrit dışında, S tiplerinde yaşanan spesifik bir hak ihlali basına yansımış değil. Diğer bütün cezaevilerde yaşanan ihlaller bu cezaevilerde de yaşanıyor. Yeni açıldığı için idarelerin “nasıl başlarsa öyle gider, baştan sıkı tutalım” gibi saiklerle sebep olduğu hak gaspları yaşanıyor. Ancak gerek tutsaklar, gerek aileler, gerekse de hukukçular, S Tipi cezaevlerinde yaşanması muhtemel ağır hak ihlallerinden ötürü kaygılı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.