Tecrit uygulanırken barıştan söz edemeyiz

• Goldsmitsh Üniversitesi Öğretim görevlisi olan Dr. Derek Wall: Sayın Öcalan Kürt halkının Nelson Mandela’sıdır. Öcalan tecrit altında tutulduğu sürece bölge halkları açısında barışın gelişebileceğini söylemek zor.
• İngiliz yayın kuruluşu The Canary UK Magazine Araştırma Şefi Emily Apple: Sayın Öcalan olası bir barış sürecinin merkezinde yer alıyor. Ayrıca fikirleri ile de gelecek yüzyılı etkileyecek bir felsefeye sahip. Onun düşüncelerinin pratik anlamda Rojava’da sonuçlarını görüyoruz.

 

EREM KANSOY/LONDRA

Goldsmitsh Üniversitesi’nde Öğretim görevlisi olan Dr. Derek Wall, “Öcalan tecrit altında tutulduğu sürece bölge halkları açısında barışın gelişebileceğini söylemek zor” diye konuştu.

21 yıldır İmralı işkence sistemi altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a ilişkin değerlendirmelerde bulunan Londra Goldsmitsh Üniversitesi Öğretim görevlisi Dr. Derek Wall, “Öcalan’ın izole edilmesi barışı imkansız kılıyor” dedi. Türk devletinin agresif savaş politikalarının “ağırlaştırılmış tecrit” şeklinde kendisini gösterdiğini ifade eden Wall, şöyle devam etti: “Sayın Öcalan Kürt halkının Nelson Mandela’sıdır. Öcalan tecrit altında tutulduğu sürece bölge halkları açısında barışın gelişebileceğini söylemek zor.”

Fikirleri bizim için umut verici

Kürt Halk Önderi’nin fikirlerinin kapitalist sisteme alternatif olduğunu, sistem dışı hareketler açısından umut yarattığını kaydeden Dr. Wall şu değerlendirmeyi yaptı: “Öcalan’ın 21. yüzyılı çözen fikirleri kapitalist sisteme bir alternatif oluşturuyor, kapitalist moderniteye karşı önerdiği demokratik modernite insanlığın yıkımına karşı durabilecek fikirlerdir. Bu nedenle onun özgür olması alternatif hareketler için umut olacak. Bunun için daha fazla çaba sahibi olmalıyız.”

Silah satışı durmalıdır

Türkiye’deki faşizan uygulamalara da vurgu yapan Dr. Wall, ülkede oldukça karanlık bir tablo göründüğünü, Türk devletinin yeni işgal saldırıları peşinde olduğunu söyledi. Batı ülkelerinin ve İngiltere’nin Türk devletine göz yumduğunu, silah satışına devam ettiğini belirten Wall şunları dile getirdi: “Size trajik bir örnek vereyim: Anna Campbell, Suriye’de DAİŞ’e karşı savaşmaya giden bir İngiliz kızıydı. Bristol’dan yani doğup büyüdüğü şehirde üretilen ve Türkiye’ye satılan silahlarla Türk güçleri tarafından katledildi. Bu ve benzeri konuları gündeme getirmeli ve İngiltere’nin Türk devletine silah satışını durdurmaya çalışmalıyız.”

Öcalan yeni soluk getirdi

İngiliz yayın kuruluşu The Canary UK Magazine Araştırma Şefi Emily Apple da, Kürt Halk Önderi üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılması ve özgürlüğünün sağlanması gerektiğini kaydetti. Bunun için uluslararası bir baskının gerekli olduğunu vurgulayan Apple, şunları belirtti: “Avrupa kendi değerlerine sahip çıkmak istiyorsa iki şey yapmalı. Birincisi; PKK’yi terör listesinden çıkarmalı, ikincisi; fikirleri ile dünya sistemine yeni bir soluk getiren Öcalan’ın serbest bırakılmasını sağlamalı. Sayın Öcalan olası bir barış sürecinin merkezinde yer alıyor. Ayrıca fikirleri ile de gelecek yüzyılı etkileyecek bir felsefeye sahip. Onun düşüncelerinin pratik anlamda Rojava’da sonuçlarını görüyoruz. Bu çok etkileyici ve kapitalist sisteme alternatif olma özelliği taşıyor. Öcalan’ın özgürlüğü hepimiz için gerekli.”

Avrupa için utanç verici

Türkiye’de yükselen faşizme ilişkin görüşlerini de dile getiren Emily Apple, Avrupa ülkelerinin faşist uygulamalara göz yumduğunu belirtti. Apple, düşüncelerini şu şekilde ifade etti: “AKP maalesef kendisine hizmet edenler dışında gazetecilere yaşama ve çalışma şansı bırakmıyor. Türkiye’de görüştüğümüz, konuştuğumuz, röportajlar gerçekleştirdiğim hemen hemen tüm gazeteciler kendilerini ciddi bir baskı altında hissediyor. Kürtlere yönelik baskının ise her gün bir örneğini görüyoru. Batılı ülkelerin buna göz yumması utanç verici bir durum.