Tedavi edilmeden hücreye

- Ağır sağlık sorunlarına rağmen tek kişilik hücrede tutulan hasta tutsak Erdal Özel, ters kelepçeyle hastaneye götürüldü ama tahlilleri yapılmadan hücresine geri getirildi.
İstanbul/Kanarya’daki evleri 2006’da basılarak gözaltına alınan Erdal Özel, 15 günlük gözaltı sürecinden sonra “Örgüt üyeliği” ve “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 6 ay Bayrampaşa Cezaevi’nde tutulan Özel, daha sonra Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. Sağlık durumu kötüye giden Özel’in ablası Kumru Akgül, kardeşinin son durumunu MA’dan Ferdi Bayram’a anlattı. 20 gün önce cezaevini ziyaret ettiğini belirten Akgül, kardeşinin diyabet rahatsızlığı nedeniyle fenalaştığını ve ters kelepçeli bir şekilde hastaneye götürüldüğünü söyledi. Kardeşinin tahlillerinin yapılmadan cezaevine geri getirildiğini dile getiren Akgül, “Kardeşime işkence yapmışlar. Yemekler, çoğunlukla küflü geliyor. Bu yüzden yemek yiyemiyorlar. Kantinde aldıkları ürünler fahiş fiyatlarla satılıyor” dedi.
Tek kişilik hücrede
Kardeşinin 2006’da gözaltına alındığında işkenceye uğradığı bilgisini veren Akgül, kafasının kırıldığını ve tedavi edilmediği için yarasının enfeksiyon kaptığını söyledi. Kardeşinin tutukluluğu sürecinde 15 gün boyunca “domuz bağı” işkencesine maruz kaldığını dile getiren Akgül, şöyle devam etti: “Domuz bağından sonra tekli hücreye atıyorlar. Bu işkencelere dayanamayan kardeşimin 2011’de intihar girişiminde bulunduğu bize bildirildi. İntihar vakası olduktan sonra cezaevinden bizi aradılar, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldığını söylediler. Kardeşimin yanına gittiğimizde, bizi tanımadı. Kardeşim tanınmaz hale gelmişti. Gardiyanlar kardeşimi döve döve her yerinde morluklar oluşmuştu. Bize dediler ki ‘kendini yakmaya çalışmış’, ben bu duruma inanmadım, çünkü vücudunda morluklar vardı, elleri ve avuçlarının içinde ise sigara söndürülmüştü. Ben durumun farkına varmadığım için dava açamadım. Kendin yakmak isteşen birisinin vücudu yanar, elinin üzerinde sigara izleri olmaz. Kardeşim 2011’den bu yana cezaevinde tek hücrede tutuluyor.”
ATK ‘kalabilir’ diyor
Kardeşine 2012’de şizofren teşhisi konulduğunu belirten Akgül, ayrıca başka hastalıklarının olmasına rağmen Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “cezaevinde kalabilir” raporu verdiğini ifade etti. Cezaevinde işkencenin sadece kardeşine yapılmadığını söyleyen Akgül, onlarca hasta tutsağın yaşamını yitirdiğini anımsattı. Akgül, “Bu cezaevleri ölüm evidir. Cezaevlerinde tabut çıkmasın diye 11 ay boyunca Adalet Nöbeti tutuk. Her hafta bizi gözaltına aldılar. Saatlerce bizi ablukada tuttular. Biz bu adalet arayışından vazgeçmeyeceğiz. Cezaevlerinde tabut çıkmasını istemiyoruz” dedi. İSTANBUL














