Tiyatronun arka sahnesi: ‘Mücadele’
Kadın Haberleri —

tiyatro/Fas/foto:AFP
- Fas tiyatrosu, toplumsal meseleleri yansıtan güçlü bir sanat dalı olsa da, yetersiz destek ve toplumsal önyargılar, özellikle kadın sanatçıların önünü kapatıyor.
Fas’ta tiyatro, toplumsal meseleleri yansıtan ve kültürel bilinç oluşturan bir sanat alanı olarak varlığını sürdürüyor. Ancak yetersiz mali destek, altyapı eksikliği ve özellikle kadınların karşılaştığı toplumsal önyargılar, bu sanat dalını zorlu bir mücadele sahasına dönüştürüyor. Sanatçı ve tiyatro hocası Leyla Nahili, kadınların tiyatroda karşılaştığı zorlukları, bu sanatın toplumsal değişimdeki rolünü ve geleceğe dair umutlarını Nujinha’ya anlattı.
Azimle yer aldılar
Leyla Nahili, Fas’ta kadın tiyatro sanatçılarının durumunun, genel olarak tiyatro sanatının karşılaştığı sorunları yansıttığını belirtiyor. Kadınlar, öğrenim, profesyonelleşme ve farklı rollerde (oyunculuk, yönetmenlik, yapımcılık) yer alarak kendi fırsatlarını yaratıyor. Ancak Leyla Nahili’ye göre, muhafazakâr toplumlarda kadınların sahneye çıkması ya da tiyatro topluluklarına katılması geçmişte sıkça reddedildi. Buna rağmen Faslı kadınlar, azimle tiyatroda yer edindi. Leyla Nahili, Libya gibi ülkelerde siyasi çalkantıların kültürel yapıyı zayıflattığını, ancak Kuveyt gibi Körfez ülkelerinde özel sektör yatırımlarıyla kadınların tiyatroda daha güçlü bir varlık gösterdiğini vurguluyor.
Sorun yetenek değil
Fas tiyatrosu, Kültür Bakanlığı, yerel yönetimler ve sınırlı özel sektör desteğine bağlı. Ancak bu destek, çoğu zaman yetersiz kalıyor. Leyla Nahili, “Kadın tiyatro sanatçıları yeterli desteği bulamazsa, üretim yapma ve devam etme şansları doğrudan etkileniyor. Buradaki mesele kadınların yaratıcılığı değil, Fas tiyatrosunun genel durumu ve mevcut kaynaklardır” diyor. Uygun tiyatro salonlarının eksikliği ve medyada tiyatronun yeterince yer bulmaması da bu sorunları derinleştiriyor.
Bilgisizlik en büyük engel
Leyla Nahili, tiyatronun üniversitelerde ve kültürel alanlarda daha fazla yer bulmasının, kadınların bu alana güvenle katılımını artıracağını söylüyor ve şunları ekliyor: “Tiyatro, akademik bir disiplin olarak öğretilirse, öğrenciler onun kültürel ve bireysel önemini kavrayabilir. Ancak tiyatro bilgisizliği, kadınların bu alana girmesini engelliyor” diyor. Medyanın da kadın tiyatrocuların sesini geniş kitlelere ulaştırmada kritik bir rol oynadığını ekliyor.
Kadınlar tiyatroyu zenginleştiriyor
Leyla Nahili, kadınların tiyatrodaki geleceğinin hükümetin kültür politikalarına ve özel sektör yatırımlarına bağlı olduğunu vurgulayarak şöyle devam ediyor: “Kadınlar yalnızca oyunculuk değil, yönetmenlik, yazarlık, sanat yönetimi ve kültürel organizasyon gibi alanlarda da ön plana çıkabilir.
Kadınların tiyatroda sürekliliği ancak bütüncül bir kültür politikasıyla mümkün olur. Kadının tiyatrodaki varlığı yalnızca sembolik değil; tiyatroyu yenileyen ve zenginleştiren temel bir güçtür.” RABAT






