Trump yoksulları harcadı

Dünya Haberleri —

foto:AFP

foto:AFP

  • Donald Trump’ın USAID yardımlarını kesmesinin yıkıcı sonuçları büyüyor. Latin Amerika, Afrika ve Asya'daki 20 ülkede 124 binden fazla kişiyi etkileyen 50'den fazla proje durduruldu. Haiti ve Etiyopya’da içme suyu dağıtımı ve aşılar yapılmıyor, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde 2 binden fazla hasta ilaca erişemiyor. 
  • Tıp dergisi The Lancet, son raporunda kapanmanın devam etmesi halinde 2030 yılına kadar 14 milyon ölümün daha meydana gelebileceği uyarısını yapıyor. Oxfam America'dan Daryl Grisgraber, “Trump, siyasi puan kazanmak için yoksulları harcadı” diyor.

Başkanlığının ikinci döneminde koltuğa oturur oturmaz mültecileri ve yoksulları hedefe koyan Donald Trump’ın, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nı (USAID) kapatmasının üzerinden yaklaşık bir buçuk ay geçti. DOGE'nin (Hükümet Verimlilik Departmanı) USAID'i kapatma emri 1 Temmuz'da kesin olarak yürürlüğe girmiş olsa da, Trump yönetimi Ocak ayında programın finansmanını 90 gün süreyle dondurdu. Bu süre zarfında USAID programlarının yüzde 80'inden fazlası (5 bin ila 6 bin arasında) iptal edildi ve personelin yüzde 94'ü (yaklaşık 10 bin kişi) işten çıkarıldı veya görev yeri değiştirildi.

Tıp dergisi The Lancet’in yayımladığı son araştırmasına göre, USAID 2001 ile 2021 yılları arasında 92 milyon hayat kurtardı ve bunun 30 milyonu beş yaşın altındaki çocuklardı.  El Salto’dan Alberto Mesas’a konuşan Oxfam America'nın insani yardım politikalarından sorumlu Daryl Grisgraber, “Şubat ayında, dünyanın en yoksul topluluklarından bazılarının kesintilerin ölümcül sonuçlarını görmeye başlamıştık. Temmuz ayında resmi olarak kapanmasıyla, işbirliğini mümkün kılan yapıların ve sistemlerin daha da çöküşüne tanık oluyoruz” diyor.

Milyonlarca hayat kurtaran bir ‘israf’

Trump’nın o zamanlar sağ kolu Elon Musk’ın da desteğini alarak yardım programını “israf” olarak tanımlaması İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin de aynı politikayı izlemesine zemin hazırladı. Starmer yönetimi, 2027 yılına kadar İngiliz bütçesinin yüzde 0,5'ine kadar işbirliği bütçesinde kesinti yapacak. Bu, tahmini 6 milyar sterlin (6,8 milyar Euro) tutarında bir azalma anlamına geliyor. Fransa'da da bütçe 2026 yılına kadar 700 milyon Euro azaltılarak, harcamalar 2016 yılından bu yana en düşük seviyeye indirildi.

USAID'in Uganda, Sudan veya Yemen gibi ülkelerdeki varlığı ve insani yardım çalışmaları hayati öneme sahipti. The Lancet, raporunda ayrıca kapanmanın devam etmesi halinde 2030 yılına kadar 14 milyon ölümün daha meydana gelebileceği uyarısını yapıyor.

Grisgraber, “Gıda dağıtım programları, içme suyu sistemleri, hayati önem taşıyan ilaçlar ve diğer birçok temel program ve hizmet ortadan kalktı. Aileler sağlıksız su içmek zorunda kalıyor ve bu da kolera gibi hastalıkların vakalarında artışa neden oluyor” diye devam ediyor.

1961 yılında kurulan USAID, ABD'nin başlıca dış yardım ve destek aracıydı. Finansmanı, başta küresel Güney olmak üzere birçok ülkede, halk sağlığı (AIDS veya sıtma gibi hastalıkların tedavisi veya çocuklara aşı yapılması) ile gıda yardımı dağıtımı, doğal afetlere müdahale ve 120'den fazla ülkede kurumsal güçlendirme gibi birçok programı kapsıyordu.

İlaçlara erişimi olmayanlar riskte

Finansman sağlanamadığı için PEPFAR birçok ülkede temel hizmetleri sunmayı bıraktı. USAID tarafından finanse edilen HIV uzman klinikleri, Malawi gibi özellikle savunmasız ülkelerde kapatıldı ve binlerce insan hastalığıyla mücadele etmek için gerekli olan günlük ilaçlarını alamaz hale geldi. Ancak bunun etkisi AIDS'in ötesine geçiyor. USAID fonları, cibinlik dağıtımı, testler, teşhis ve tedaviler yoluyla sıtma gibi diğer hastalıkların önlenmesinde de kilit rol oynuyordu.

Polio ve dang humması veya sarı humma gibi çeşitli tropikal hastalıklarla ilgili olarak, USAID'den de hibe alan UNICEF aşılama programları, fonların dondurulması sırasında iptal edildi. Yemen ve Nijer'de, çocuklarda yetersiz beslenme tespitine yönelik çeşitli programlar, bu ülkelerdeki gıda krizi ciddi yetersiz beslenmeyi artırırken durduruldu.

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde HIV ve tüberküloz olan 2.000'den fazla hastanın antiretroviral ilaç almayı bıraktığını ve bu durumun onları ciddi hastalıklara veya tedavi eksikliğinden dolayı ölüme maruz bıraktığını duyurdu.

Acción Contra el Hambre gibi STK'lar, Latin Amerika, Afrika ve Asya'daki 20 ülkede 50'den fazla projenin durdurulduğunu, bunun çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 124.000'den fazla kişiyi etkilediğini belirtiyor. Haiti ve Etiyopya gibi ülkelerde, içme suyu kitleri ve aşıların dağıtımı durduruldu, bu da kızamık, kolera, sıtma ve çocuklarda ishal salgınlarının yeniden ortaya çıkmasıyla ilişkilendiriliyor.

Alternatifler arayışı

BM, USAID'in kapanmasının etkilerini hafifletmek için acil yardım çağrıları başlattı. Birleşmiş Milletler Sistemi, İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) ve uzman kuruluşları aracılığıyla Kolombiya gibi ülkelerdeki faaliyetlerinin yüzde 20'sini kısmak zorunda kalırken, UNICEF bu yeni fon kıtlığı nedeniyle eğitim ve temel hizmetlere erişimini kaybedecek en az 100.000 göçmen çocuğun olduğunu tahmin ediyor.

BM Genel Sekreteri Antònio Guterres, AB ve G20 ülkelerinden katkılarını artırmalarını ve “jeopolitik değil, küresel adalete dayalı” yeni bir yardım mimarisi oluşturmalarını talep etti. Avrupa Birliği, Almanya, İsveç ve İspanya'nın katkılarıyla Avrupa Kalkınma Fonu'nu artırmayı planlıyor ancak bu katkılar kayıpların sadece bir kısmını karşılayabilir. 

Oxfam, Trump yönetiminin USAID, BM ajansları ve diğer insani yardım programlarına yaptığı kesintilerin insani etkisini kesin olarak ölçmenin zor olduğunu belirtiyor ve bu boşluğun yalnızca özel kuruluşların işbirliği ile doldurulabileceği konusunda karamsar.

Josep Borrell başkanlığındaki AB Dış Eylem Servisi, acil durum fonlarını arttırdı, Afrika ve Ortadoğu'da üç yıllık planların onaylanmasını hızlandırdı, USAID'in kesintilerinin en ciddi olduğu bölgelere öncelik verdi. İspanya, İspanyol Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (AECID) aracılığıyla, bütçesinin bir kısmını Orta Amerika ve Sahel'deki yerel STK'ları ve programları desteklemek için yeniden yönlendirdi, ancak bu fonları alan bazı kuruluşlar gelecek de pek umut verici değil.

USAID'in kapanışının duyurulmasından bu yana Çin hızla devreye girerek Afrika, Asya ve Latin Amerika'da kredi ve yardım stratejisini yoğunlaştırdı ve bu bölgelerde siyasi etki yaratmak için büyük ekonomik kaynaklar yatırdı.

Yoksulları feda etti

Öte yandan bazı araştırmacılar USAID gibi kurumların ABD yardımına bağımlılık yaratan yeni sömürgeci modelleri teşvik ettiğini ortaya koyuyor. “Trump yönetimi, dünyanın en yoksul topluluklarından bazılarını feda ederek siyasi puan kazanmak için bu programları kesti. ABD'nin insani yardım ve kalkınma yardımı hem Kongre'de hem de genel halk arasında onlarca yıldır Demokratlar ve Cumhuriyetçiler tarafından destekleniyordu” diyor Daryl Grisgraber. 

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.