TTB’yi arka bahçeleri yapamazlar

TTB Merkez Konseyi eski Başkanı Gençay Gürsoy

TTB Merkez Konseyi eski Başkanı Gençay Gürsoy

  •  TTB Merkez Konseyi eski Başkanı Gençay Gürsoy, “Başından beri bu iktidar TTB’yi arka bahçesi haline getirmek için çaba sarf etti ama hiçbir aşamada bunu başaramadı. Meseleyi neredeyse kan davası haline getirdi” dedi. 

ERDOĞAN ALAYUMAT/İSTANBUL

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Türkiye’nin kimyasal silah saldırılarına dair yaptığı bilimsel açıklamalar nedeniyle tutuklanmasına tepki gösteren sağlıkçılar, Fincancı üzerinden TTB’nin de itibarsızlaştırılmak istendiğini söyledi. 

TTB, uzun süredir savaş karşıtı açıklamalardan şehir hastanelerine, sağlıkta şiddetten halk sağlığı sorunlarına kadar yaptığı her açıklama ile AKP ve ortaklarının hedefi oldu. En son TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın Türkiye’nin Güney Kürdistan’a dönük kimyasal silah saldırılarından dolayı yaptığı açıklamalar ile yeniden hedef tahtasına oturtuldu. TTB Merkez Konseyi Eski Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan ve İstanbul Tabip Odası eski Genel Sekreteri TTB Merkez Delegasyon üyesi Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Fincancı’nın tutuklanması ve TTB yönetiminin görevden alınmasına ilişkin açılan davayı gazetemize değerlendirdi. 

İtibarsızlaştırılmak isteniyor

AKP iktidarının TTB gibi kurumları reddetme tavrı içinde olduğunu belirten Prof. Dr. Gençay Gürsoy, “Yapılan tutuklama ve TTB'ye dönük baskılar beklediğimiz bir şeydi. Çünkü temsil ettiğimiz sağlık politikası bu iktidarla uyuşmuyor. Biz kamusal bir sağlık hizmetinden yanayız. Bu iktidar piyasalaşmış bir sağlık hizmetinden yana. Dolayısıyla başından beri bu iktidar TTB’yi arka bahçesi haline getirmek için çaba sarf ediyor ama hiçbir aşamada bunu başaramadı. Bundan dolayı iktidar meseleyi neredeyse kan davası haline getirdi” dedi.

 Bu iktidara yenilmeyeceğiz

AKP iktidarının son 10 yıl içinde barolara yaptığı gibi TTB’yi de kendi uydu örgütü haline getirmeye çalıştığını, ancak bunun olmadığını kaydeden Gürsoy, şu ifadeleri kullandı: “TTB’nin tabanı bizimle aynı fikirde ve bizlerin arkasında. Dolayısıyla şimdi Şebnem Korur Fincancı’nın bilimsel bir açıklaması nedeniyle fırtına koparılmaya çalışılıyor. Aslı astarı olmayan, hukuki hiçbir temeli olmayan bir itibarsızlaştırma kampanyasının öncülüğünü yapıyor bu iktidar. Yenilmeyeceğiz, mücadeleye devam edeceğiz.”  

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan

TTB her koşulda korunmalı

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan ise Fincancı’nın son derece değerli bir bilim insanı olduğunun altını çizerek, “Fincancı’ya saldırarak TTB’yi itibarsızlaştırılmaya çalışıyorlar” dedi. TTB yönetimlerinde olan herkesin geçici olduğunu belirten Erdoğan, “Yönetimler geçicidir ama kurumlar kalıcıdır ve kalıcı olmak zorundadır. Bir ülkenin gelişmişliği kurumlarının sağlamlığıyla ölçülür. Buradan yola çıkarak TTB’ye yapılan saldırı son derece yanlış. Bu tür kurumlar her koşulda korunmalıdır” diye konuştu. 

İktidar düşmanlaştırıyor

Bilimsel yaklaşımlardan yana olduklarının altını çizerek 20 yıllık AKP iktidarının sağlık politikalarını eleştiren Erdoğan, şöyle devam etti: “20 yıldır insanlar bu sağlık sisteminden ne hizmet alabiliyor ne de hekimler doğru düzgün hizmet verebiliyor. Hekimler de perişan, halkımız da perişan. Öte yandan pandemide gördünüz. İnsanların kafası, ‘vakadır, olgudur, hastadır' gibi saçma sapan kavramlarla karıştırılırken herkes gözünü TTB’ye dikti. Çünkü sahadan gelen ve bilimsel bilgilerle insanları aydınlatan TTB oldu. Sağlık politikaları konusunda da sürekli bir öneri, uyarı halindeydik. Elbette bunlar hoşlarına gitmiyor, çünkü halkın sağlığını özel sektöre peşkeş çekme derdinler. Bunlara karşı çıktığımız zaman elbette birilerinin çıkarına dokunuyoruz ve elbette düşmanlaştırılıyoruz.”

Mücadele edeceğiz

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TTB Merkez Konseyi Başkanlığı üyeleri ve halen Merkez Konseyi Başkanı Fincancı’nın görevlerine son verilmesi ve yeni isimlerin atanması istemiyle davaname hazırladı. TTB yasasında ise TTB’nin ancak yargı yoluyla kapatılabileceği, kayyum atanamayacağı, 5 kişilik yeni yönetim belirlenip ardından seçime gidileceğine dair maddelerin olduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları ekledi: “Şu anda olay çok yeni. Bundan öncede kapatma girişimleri oldu ama hukuk bizden yana oldu. Kolay kolay olmamasını diliyoruz olursa da kendimize başka yollar çizeceğiz. Tabanımızdan aldığımız güçle mücadele edeceğiz.” 

İstanbul Tabip Odası eski Genel Sekreteri TTB Merkez Delegasyon üyesi Dr. Osman Küçükosmanoğlu

TTB iktidarı rahatsız ediyor

İstanbul Tabip Odası eski Genel Sekreteri TTB Merkez Delegasyon üyesi Dr. Osman Küçükosmanoğlu da TTB’nin pandemi döneminde gerçekleri halka anlatma, sağlık emekçilerinin mesleki ve özlük haklarıyla ilgili yürüttüğü çalışmaların iktidarı rahatsız ettiğini dile getirdi. Fincancı’nın aynı zamanda insan hakları savunucusu ve adli tıp uzmanı olduğuna dikkat çeken Küçükosmanoğlu, “Şebnem Hoca'nın tutuklanmasını gerektirecek bir suç olmadığını biliyoruz ama burada hem Şebnem Hoca'ya hem de TTB’ye karşı bir itibarsızlaştırma kampanyası var. Buna karşı sesimizi yükselteceğiz” diye konuştu.

TTB’yi simge olarak seçtiler

TTB Merkez Konsey Üyesi Onur Naci Karahancı

Gazetemiz muhabirlerinden Masis Heskif’e konuşan TTB Merkez Konsey Üyesi Onur Naci Karahancı ise “Tutuklanması, bugüne kadar yaşadığımız mücadele geleneğinin bir rövanşı zanneden iktidarın hamlesidir. Bu hamleye karşı biz mücadeleye devam edeceğiz. Faşizm de üzerini düşeni yapar, mücadele insanları da üzerine düşeni yapar” diyerek tutuklamaya tepki gösterdi. Karahancı, “Şebnem Hoca'nın bugüne kadar dile getirdikleri her zaman hakikat ve bilim üzerineydi. Bunun tartışmasını yapmak da veya bunu susturmak da her zaman bilimin iktidarının bir parçası ya da onu besleyeni olmasını isteyenlerdir. TTB’yi bir simge olarak seçtiler. Bu bir demokrasi mücadelesi. TTB ya demokrasi mücadelesi verecek ya da demokrasi mücadelesini hep birlikte kaybedeceğiz” uyarısında bulundu. 

Algı politikaları çöktü

Bu yönelime karşı tavır ve mücadelelerini ortaya koyacaklarının altını çizen Karahancı, “Kısa, orta ve uzun vadeli çalışmalarımızı, önümüze koyduğumuz planlamalarımıza devam edeceğiz. En öncelikli mücadelemiz de Şebnem Hoca’mızın özgürlüğüdür. Simgesel olarak aldıkları hocamızı biz mücadele ile kazanacağız. Bu süreci birlikte yürüteceğiz” dedi.

“Oluşturmaya çalıştıkları algı politikası çok hızlı çöktü” diyen Karahancı, TTB’nin yanısıra TMMOB’un da hedefe konulduğuna dikkat çekerek, şunları ekledi: “Onları da bu sürecin içerisine kattılar. Emek meslek örgütlerini sürecin içine katıyorlar. Bu sürecin içerisinde de biz de mücadele arkadaşlarımızla bunu püskürteceğiz.” diye ekledi.  

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.