Demokratikleşme programı lazım

  • TTB Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu’nun düzenlediği toplantıda konuşan Dr. Pınar Saip, “Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümü, demokratikleşme programı ile mümkündür” dedi. 

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu, “Sağlığın Yolu, Barış ve Demokrasi’den geçer” başlığıyla İstanbul Tabipler Odası (İTO) Kadıköy Bürosu’nda basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) Yönetim Kurulu Üyesi Adli Tıp Uzmanı Şebnem Korur Fincancı, Dr. Zeki Gül, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Dr. Reşat Tükel’in yanı sıra çok sayıda sağlık emekçisi katıldı. Toplantının yapıldığı solana “Sağlığın Yolu, Barış ve Demokrasi’den geçer” pankartı asıldı. Basın metnini TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Dr. Pınar Saip okudu. 

Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) demokrasi ve barış mücadelesini, mesleki sorumluluğunun ayrılmaz bir parçası olarak, hekimliğin etik ve bilimsel değerleriyle uyumlu biçimde uzun yıllardır sürdürüldüğünü hatırlatan Saip, “Türkiye’de demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel insan hak ve özgürlüklerine saygı açısından derin bir gerileme yaşanmaktadır. İnsan haklarına dayalı bir rejim fikri esasen terk edilmiş; kuralsızlık, keyfilik ve belirsizlik rejimin varlığını sürdürmesinin temel unsurları haline gelmiştir. Hukuk siyasi çıkarlar doğrultusunda araçsallaştırılmakta; belediyelere kayyum atanması, belediye başkanlarının tutuklanmasıyla halkın seçme ve seçilme hakkı fiilen ortadan kaldırılmakta, demokratik temsil ilkesi zayıflatılmaktadır” dedi.

Siyasi iktidarın giderek otoriterleştiği, demokratik süreçlerin tahrip edildiği, toplumsal hakların aşındığı ve kamusal hizmetlerin tasfiye edildiği bugünlerde hekimliğin mesleki değerlerinin de aşındırıldığını belirten Saip, demokrasi mücadelesinin gündelik yaşamın tüm alanlarında sürdürülmesinin artık yaşamsal bir zorunluluk olduğunu vurguladı.

Demokratik çözüm

Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümünün, esas olarak demokrasiyi kendi başına değer olarak kabul eden bir yaklaşımla oluşturulan ‘demokratikleşme programı’ ile mümkün olabileceğini vurgulayan Saip, "Böylesi bir program, antidemokratik uygulamaların terk edildiği, temel hak ve özgürlüklerin teminat altına alındığı bir ortamda inşa edilebilir. Çünkü hak ve özgürlükler, ayırımsız her yurttaşın insan onuruna yaraşır biçimde eşit olarak yaşayabilmesinin ilke ve normlarını oluştururlar” dedi. 

Bütünlüklü programlar

Saip, sözlerine şöyle devam etti: “Hekimler olarak, uzun yıllar süren çatışmaların yarattığı ağır ihlaller ve travmaların toplumsal düzeyde iyileştirilebilmesi için hakikat arayışı, adaletin sağlanması ve onarım süreçlerini içeren bütünlüklü programların uygulanmasının zorunlu olduğunun farkındayız. Bu süreç, esasları Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edildikten sonra bugüne kadar sürekli geliştirilen bildirgelerde de yer aldığı üzere, toplumsal barışın kurulmasının temel koşuludur. Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada silahlanmaya ayrılan kaynakların kamusal hizmetlerin önüne geçtiği günümüzde, hekimler olarak ‘Savaşa değil barışa, sağlığa, eğitime, halka bütçe’ talebinin toplumsal düzeyde örgütlenmesini yaşamsal görüyoruz. Çatışmanın durdurulması süreci ile tıp ve sağlık ortamını da doğrudan etkileyen antidemokratik uygulamaların iç içe ilerlediği koşullarda, demokrasi ve barış mücadelesinin güçlendirilmesine sağlık alanından katkı sunmak amacıyla, 28 Haziran 2025 tarihinde gerçekleştirilen TTB 77. Büyük Kongresi’nde ortaya konan görüşler doğrultusunda Barış, Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu’ oluşturulmuştur."

Çalıştay düzenleniyor

Yapılan çalışmalar doğrultusunda, 13-14 Aralık 2025’te TTB’nin temel varlık sebebi ve gücü olan hekimler başta olmak üzere tüm sağlık emekçilerinin katılımına açık 'Sağlık İçin Barış ve Demokrasi Çalıştayı' düzenleneceklerini bilgisini veren Saip, çalıştayda, barış ve demokratik mücadele süreçlerinde sağlık alanından yapılacak konuların ele alınacağını kaydetti. ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.