Türkiye terörü Avrupa’ya ihraç ediyor

Dünya Haberleri —

.

.

  • Paris suikastini üst perdeden itiraf eden Türkiye’nin yeni suikast tehditlerine tepki gösteren Avrupalı avukatlar "Türk istihbarat servisinin Avrupa’daki faaliyetlerine son verilmeli. Avrupa ülkeleri, Türkiye’nin terörü Avrupa’ya ihraç etmesini acilen reddetmeli" dedi.

 

MUHAMMED KAYA

Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin’in 2013’te Paris katliamının “devlet operasyonu olduğu” itirafı ve KCK’nin Avrupa’daki yöneticilerine suikast tehdidi online konferansla masaya yatırıldı.

Brüksel Kürt Enstitüsü tarafından organize edilen konferansa Avrupalı avukatlar Jan Fermon (Belçika), Frank Jasenski (Almanya) ve Antoine Comte (Fransa) ile gazeteci/yazar Ferda Çetin konuşmacı olarak katıldı. Türk devletinin kirli planları ve Avrupa’daki derin örgütlenmesinin tartışıldığı konferans, Türkiye ve Kürdistan’daki gelişmeleri yakından takip eden Ludo De Brabander moderatörlüğünde yapıldı. Pekin’in konuşmalarını hatırlatarak TC İçişleri Bakanlığı’nın arananlar listesinde Avrupa’daki Kürt siyasetçilerin de yer aldığına dikkat çeken Ludo De Brabander ilk sözü gazeteci Ferda Çetin’e verdi.

Ferda Çetin

Yakalama değil öldürme!

Türkiye’nin ülke dışındaki Kürt muhaliflere yönelik saldırı ve yönelimlerini tartıştıklarını belirten Çetin, "Kamuoyuna mal olmuş onlarca olay var. Yurt dışında eylem yapılabilmesi için özel bir daire var. Hala faal bir daire. Milli İstihbarat Yurt dışı Operasyonlar Dairesi. Yurt dışı operasyonu denildiğinde yasal şeyler düşünülmemeli. Ayrıca Türk devletinin bu istihbari eylemleri yapanları korumak için yönetmeliği var. Terörle Mücadele Ödül Yönetmeliği adlı bu yönetmelik 2012’de basına yansıdı. Bu yönetmeliğe göre ‘terörle mücadelede’ üst-düzey yöneticilerin yakalanması için 4 milyon ödül veriyor. Avrupa’daki alt-düzey yöneticiler için ise 2 milyon ödül verileceği belirtiliyor. Burada kilit noktada ‘yakalanma’ kavramı var. Bu yöneticilerin hukuk yoluyla yakalanması düşünülmediğinden öldürme düşünülüyor. Avrupa’daki kişiler için ödül söz konusu edilemez. Yani hem yönetmelik hem de o işi yapacak kişiler var!" diye konuştu.

Tarihten örnekler veren Çetin, 1994 yılında İmdat Yılmaz’ın Danimarka’da suikaste uğradığını, bu cinayetin arkasında Sabah Ketene adlı konsolosluk çalışanı olduğunun Danimarka polisi tarafından açığa çıkarıldığını söyledi. Çetin, "Ketene, 2006 yılında Kerkük’te öldürüldüğünde Emin Çölaşan Hürriyet’te onun için 'isimsiz kahraman' diye yazdı" hatırlatmasında bulundu.

Hukuk dışı operasyonlar kabul görüyor

İstihbarat kurumları arasında işbirliği olduğunu belirten Ferda Çetin, "Önemli olan Türkiye tarafından gerçekleştirilen hukuk dışı eylemlerin, operasyonların diğer ülkelerce kabul görmesi. Danimarka’daki suikast sonrası Danimarka Türkiye ile terörle mücadele anlaşmasını iptal etti. Ancak Fransa iç istihbarat servisi ile Türk istihbarat servisi anlaşması var. Almanya’da Türkiye ile istihbarat anlaşması olduğu kabul edildi. Bu sözleşmeler Türkiye’nin Avrupa’daki eylemlerini onaylıyor" diye konuştu.

Jan Fermon

 

Uluslararası bir skandal

Belçika’da PKK için "terörist bir örgüt değildir, savaşın tarafıdır" kararının çıktığı davanın avukatı Jan Fermon ise , Hakkı Pekin’in Paris itirafının önemli olduğunu belirterek, "Ancak daha önemli olanı ise Avrupa’da yeni cinayetleri önermesiydi. Bu kişi önemli biri. Sıradan biri değil. General. Bu uluslararası skandal" dedi.

İllegal eylem çağrısına karşı suskunlar

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden hiç kimsenin buna karşı tepki vermediğinin altını çizen Fermon, "İllegal eylem çağrısı yapan bu kişiye dair tek bir tepkiye tanık olmadım. AB ülkeleri Türk elçiliğini çağırıp nota vermeliydi . Ayrıca Türk hükümetinin Hakkı Pekin’in açıklamasına açıklık getirmesi istenmeliydi. Ancak bir suskunluk var" diye konuştu.

MİT’in suikast planları

"Bu uzun süreli bir politika. Bu önemli bir politika" diyen Av. Fermon şöyle devam etti: "Paris olayı, ayrıca Almanya’da Kürt kurumlarına, yöneticilerine yönelik MİT listesinin açığa çıkması olayı var. Alman otoriteleri bu olayı tam olarak açığa çıkarmadı. Bu olaylar MİT tarafından yapıldı. Avusturya’da başka bir dava var. Ekstrem organlar tarafından gerçekleştirilen bu olaylar Türk üst düzey yöneticileri tarafından kabul ediliyor. Fransa, Almanya Avusturya gibi Avrupa ülkelerindeki davalarda görüldüğü üzere MİT tarafından Kürt yöneticilere yönelik suikastler yapılıyor. Avrupa ülkeleri buna kesinlikle tepki göstermeli. Diplomatik ve politik tepkiler verilmeli."

Türkiye savaşı Avrupa’ya taşıyor

Avrupa ülkelerinin de Kürt kurumlarını terörize ettiğini kaydeden Av. Fermon, "Türkiye’nin savaşını Avrupa’ya taşımasına Avrupa ülkeleri tepki göstermeli. Belçika yerel mahkemesinin Türkiye’deki durumu terörle mücadele olmayıp savaş olarak tanımlası önemliydi. Bu şekilde Türkiye’nin kriminalizasyonuna taraf olmamıştır" dedi. Fermon son olarak İnterpol’un Türkiye’den gelen iade listelerini reddetmesinin önemli olduğunu kaydederek, "Bunun gibi Avrupa ülkeleri, Türkiye’nin terörü ihraç etmesini acilen reddetmeli" ifadesini kullandı.

Antoine Comte

Paris apaçık MİT suikastidir

Paris’te katledilen 3 kadın devrimincinin aile avukatı Antoine Comte ise katliamın Türkiye tarafından gerçekleştiğinin açık olduğunu belirterek şunları aktardı: "Katliamı gerçekleştiren kişinin Türki istihbaratı MİTin kontrolünde olduğu açıktır. MİT tarafından organize edilen planı uygulamıştır. Suikast için gerekli tüm plan MİT tarafından yapılmıştır. Almanya bu kişiler hakkında bilgi vermemiştir. Fransa gerekli önlemleri almamıştır. Bazı silahlara sahip olması, bazı belgeleri taşıması MİT tarafından gerçekleşmiştir. Açıktır ki MİT suikastı organize etmiştir."

Pekin’in itirafı dikkate alınmalı

Hakkı Pekin’in istihbarat servisi yöneticisi olduğunu belirterek "İtirafı Fransa savcılığı tarafından dikkate alınmalıdır" diyen Av. Comte şöyle devam etti: "Bu kişi yargılanmadan önce ölmüştür. Bu nedenle Pekin tarafından yapılan açıklama önemli. Brüksel’den Almanya’ya tüm Avrupa’da MİT güçlüdür."

Fransa’nın katliam karşısındaki tutumuna da tepki gösteren Comte, "Fransa bu durumdan çok korktu. Hükümet net bir tavır koydu diyemeyiz" dedi.

Frank Jasenski

MİT çalışanlarını kim koruyor

Almanya’daki Kürt siyasetçilerin avukatlığını yapan Frank Jasenski ise Almanya’daki MİT örgütlenmesine dikkat çekti. Mehmet Fatih Sayan’ın Hamburg’da yargılandığını ve 1 yıl ceza aldığını belirten Avukat Jasenski, "MİT çalışanı kişi Yüksel Koç’a suikast yapmasa da onunla ilgili bilgi veriyordu. Diğer Kürt siyasetçiler Brüksel, Almanya’daki yöneticiler hakkında da bilgi veriyordu. Bu da gösteriyor ki MİT bu kişileri bilgi toplamak vb. nedenlerle Almanya’ya yolluyor. Arka planının açıklanması gerekiyor. Kimler bunları koruyor, açığa çıkarılması gerekir" dedi.

MİT Almanya faaliyetlerini durdurun

MİT elamanlarının Almanya’ya yollandığını kabul eden Alman devletinin bir taraftan da uygulamalarıyla Türk devletinin Kürt karşıtı politikalarını destekliğini belirten Jasenski şöyle konuştu: "Alman hükümeti Türk hükümetini desteklemek için Kürt hareketini yargılıyor. Kürt bireyleri terörist olarak kodluyor. Alman hükümeti, Türkiye’nin Almanya’daki faaliyetlerinden haberdar. Alman hükümeti Türkiye’nin Kürt hareketini bastırmasına destek veriyor. Almanya’daki Kürt kurumlarını Alman ceza kanunu üzerinden yargılıyor. Alman hükümetinin bunu durdurması, Kürtleri yargılamaktan vazgeçmesi gerekir. Bu politik bir mesele. Türk istihbarat servisinin Almanya’daki faaliyetlerine son vermesi için çalışma yapılmalı."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.