Tutsak ailelerine çıplak arama dayatıldı

Gülsün Altan

Gülsün Altan

  • Tutuklanan 16 gazeteci arasında bulunan DFG Eşbaşkanı Serdar Altan’ı ziyaret eden eşi Gülsün Altan, görüşe gittikleri Diyarbakır 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde çıplak aramaya maruz kaldıklarını söyledi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada 8 Haziran’da gözaltına alınan ve 16 Haziran’da “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklanan 16 gazeteci arasında bulunan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan’ın gazeteci eşi Gülsün Altan, MA'ya konuştu. Altan, gizlilik kararı nedeniyle ne tutuklanan gazetecilerin ne de avukatların suçlamayı bilmediklerini belirterek, ancak olayın muhataplarının bilmediği suçlamanın iktidar medyası tarafından servis edildiğini söyledi. 
Eşi ve diğer gazetecilerin tutuklandıktan sonra Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ne götürüldüklerini, eşiyle görüşmeye gittiğini ve buna dair yaşananları anlatan Altan, “İlk görüşü kapalı olarak yaptık. Zaten cezaevine girer girmez defalarca aramadan geçiyorsunuz. Kapalı görüşün yapıldığı yerin camı o kadar kirliydi ki, telefon konuşması sırasında karşıdaki insanın ne yüzünü net görebiliyor ne de mimiklerini görebiliyor. Görüşte göz teması ve o duygu alış verişi yapılamaması çok kötü bir şeydir” diye konuştu. 

Tacize varacak kadar

Eşinin 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sevk edilme sürecinde kendilerine haber verilmediğini, sevkin gece yarısı yapıldığını ve eşi ile diğer gazetecilere 15 dakika gibi kısa bir süre tanındığını ifade Altan, Bayram görüşü vesilesiyle Salı günü açık görüş yapabildiklerini söyledi. Altan, “Cezaevinde bambaşka bir uygulamayla karşılaştık. Defalarca aramadan geçiyoruz. Bu yetmiyor, 7 defa X-RAY cihazından bizi geçirdiler ve her defasında cihaz ötüyordu. Sonrasında bizleri soyunma kabinine alıp orada iç çamaşırımıza kadar baktılar. Orada erkek gardiyan ve askerlere rağmen onların önünde iç çamaşırlarımız olmadan X-RAY cihazından geçirmeye çalıştılar. Adeta tacize varacak bir uygulamayla karşı karşıya kaldık. Ben ve tanık olduğum diğer aileler de bu durumdan çok rahatsız oldu. Çocukları da göz taramasından geçirdiler. Yaşananlar, çocuklarının ruh halini de bozuyor. Morallerini yüksek tutmaya çalışıyoruz. Yaşadığımız bu uygulamalar nedeniyle görüş sırasında ruh halimiz,  tutuklu gazetecilere da yansıdı” şeklinde konuştu. 
 
Sindirmek için
 
Yapılanların, aileleri sindirmeye yönelik olduğunun altını çizen Altan, “Bizleri rahatsız ederek bir daha görüşe gitmeyelim diye. Ne yaparlarsa yapsınlar biz bundan asla geçmeyiz. Eşlerimizi, arkadaşlarımızı görmekten alıkoyamazlar. Biz aileler olarak eşimizin, arkadaşlarımızın yanında olacağız” dedi.

Mektuplarına el konuldu

Bu arada Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Xwebûn gazetesinin Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş ile gazetenin editörlerinden Zeynel Abidin Bulut'un mektuplarına el konuldu. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi Disiplin Kurulu, gazeteci Hüseyin Aykol’a gönderilen mektupları “sakıncalı” buldu. Mektuplara el konulmasına ise "Örgüt propagandası ve örgütsel haberleşme niteliği taşıyabileceği" gerekçe gösterildi. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.