Vazgeçemezsiniz beyler!

Kadın Haberleri —

.

.

  • Bir kez daha ‘Meclis oylamadan vazgeçemezsiniz beyler’ diye AKP’lilere seslenen Canan Güllü, “Birilerinin ağzına bir parmak bal sürmek için devletin hukuk ayarlarıyla oynamaya yönelik bir hafta içinde yapılan bu tür yanlışlar inanın ki düzelir ama tarih eğrileri yazmaktan hiç çekinmez” diyerek, katledilen, tecavüze uğrayan, istismar edilen her bedenin dilleri olarak hak aramaya ve mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi. 

DUYGU EROL

“İstanbul Sözleşmesi” adıyla bilinen “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedildi. Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi üzerinden yürütülen tartışmalar uzun zamandır sürüyordu. AKP’ye yakın muhafakar çevreler ve cemaatler, sözleşmeden ‘aile birliğini yıktığı’ gerekçesiyle çıkılmasını talep ediyordu. Karara karşı Danıştay’a iptal davası açılırken, kadın örgütleri başta olmak üzere toplumun birçok kesimi tepkilerini sokaklara taşıdı.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcisi Melike Önder, sözleşmenin bir kişinin imzası ile feshedilemeyeceğini ve mücadele içerisinde olacaklarını belirtti.

TKDF Başkanı Canan Güllü, 28 gün çeken Şubat ayında 35 kadın öldürüldüğünü ama Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini hatırlatarak, “Kim istedi, niye çekildik? Kime ne faydası var, sıkıntı neydi? Bitmeyen sorularla bir kez daha medeniyetten bir adım daha geri çekildiğimizi hissettim, ürperdim. Bu ülkede bedenleri erkeklere peşkeş çekilen çocuklara, şiddet ile öldürülen kadınların geride kalanlarına hangi maskeyle bakacaklar onu düşündüm. Oy zamanı taktıkları dindar muhafazakar maskeyle mi, iktidar paylaşımında yapılan pazarlığın müstehzi gülüşüyle mi? İşte bütün bu gerçeklikleri bilenler olarak son aylarda güven yitiren iktidarın denize düşen yılana sarılır edasıyla yaptığı bu hamle, ne yazık ki onurunu, gururunu taşıdığı sözleşmenin kendi sonunu da getireceği gerçeği ile yüzleştim” diye konuştu. 

Tarih eğrileri yazmaktan çekinmez

Anayasanın 90. maddesini ve İstanbul Sözleşmesi’nin Meclis onayı ile kabul edildiğini hatırlatan Güllü, hukuki olarak sözleşmenin Cumhurbaşkanı imzası ile feshedilmeyeceğinin altını çizdi. “TBMM oylamadan vazgeçemezsiniz Beyler! Birilerinin ağzına bir parmak bal sürmek için devletin hukuk ayarlarıyla oynamaya yönelik bir hafta içinde yapılan bu tür yanlışlar inanın ki düzelir ama tarih eğrileri yazmaktan hiç çekinmez” diyen Güllü, katledilen, tecavüze uğrayan, istismar edilen her bedenin dilleri olarak hak aramaya ve mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi.

Kararı çek, Sözleşme’yi uygula!

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Koruma Kanunu’nun uygulanması durumunda kadınların hayatta kalabileceklerini, şiddetten uzak eşit ve özgür bir şekilde yaşayabileceklerini dile getiren Melek Önder ise bütün bakanlık, kurum ve ilgili bütün yerlere somut görevler yüklediğini hatırlattı. İktidar tarafından sürekli olarak ‘yerli ve milli kanunlar’ın öne sürüldüğünü ifade eden Önder, “Kadına yönelik şiddetin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı kadın cinayetlerinin önlenmesine yönelik öneri ve politikaların hiçbiri İstanbul Sözleşmesi’nin yerini hiçbir şey tutamaz. Bazı açıklamalarda gelenek ve göreneklerimize göre düzenlemelerle bunları çözebileceğimiz iddia ediliyor. Bu tabii ki olamaz. Toplumsal cinsiyet rolleri dediğimiz şeyleri kadınlar değiştiriyor, kadınlar değişiyor. Yaşamak hakkı başta olmak üzere çalışma, eğitim haklarını, kendi hayatlarına dair karar verebilmek için haklarını arıyorlar, bunun mücadelesini veriyorlar. Canları pahasına bunun mücadelesini veriyorlar” diye konuştu.

“Kararı geri çek, Sözleşmeyi uygula” diyerek bir gece yarısı tek bir kişinin kararı ile haklarından vazgeçmeyeceklerini dile getiren Önder, kararın geri çekilmesi ve İstanbul Sözleşmesi’nin tam ve etkin olarak uygulanması için aktif bir şekilde mücadele edeceklerini vurguladı.

Sözleşme erkekleri de ilgilendiriyor

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 2016 yılında ihraç edilen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Van Şubesi üyesi Asya Kaçar,  İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının sadece kadınları ilgilendirmediğini belirterek, “Sözleşme erkekleri de ilgilendiriyor. Buna ses çıkarmayan herkes taraftır” dedi. 
Kararla kadınların tamamen güvencesiz bırakıldığını belirten Kaçar, şöyle dedi: “Sözleşmenin feshiyle bir kez daha hak gaspına uğradım. Sözleşmenin sadece ‘kadın sözleşmesi’ olarak tanımlanmasını doğru bulmuyorum. Cins kırımına uğrayan kadındır. Fakat bu erkekleri de ilgilendiren bir sözleşmedir. LGBTİ+’ları, çocukları, engellileri ve dezavantajlı bütün grupları da ilgilendiren bir sözleşmedir. Eril sistemin yarattığı bir sorundan herkes mesuldür. Ses çıkarmayan herkes bu durumdan mesuldür. Buna ses çıkarmayan herkes taraftır.” 

Danıştay kabul ederse AYM’ye gidecek

İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin ardından barolar Danıştay’a yürütmenin durdurulması ve iptali için dava başvurusunda bulundu. Kararı demokrasiden, hukuk devletinden ve insan haklarından kopuşun ilanı olarak değerlendiren Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, konuyu sürekli gündemde tutmaya kararlı olduklarını söyledi. Mezopotamya Ajansı’ndan Ömer Akın’a konuşan Balkan, şunları söyledi: “Cumhurbaşkanlığı kararının yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay’a başvurduk. Yargılamanın duruşmalı olarak yapılmasını, Cumhurbaşkanı kararının hukuken yok hükmünde olduğunun tespitini ve yapılacak yargılama sonrasında da çekilme kararının iptal edilmesini talep ettik. Bu dava tipi olarak Cumhuriyet tarihinde bir ilk oluyor. Bununla birlikte bu sözleşmede olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı kararının hukuki ayağını oluşturan 9 numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 3’üncü maddesinin 1’inci ve 3’üncü fıkralarının Anayasa’ya aykırı olduğu yönünde Danıştay’a itirazda bulunduk. Eğer Danıştay bu itirazımızı uygun bulursa bun Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacak.”

Kadınlar mücadelede kararlı 

İstanbul’un Kadıköy ve Bakırköy ile İzmir’in Buca ve Karşıyaka ilçelerinde yüzlerce kadın önceki gün de İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine karşı alanlardaydı. Kadınların ve çocukların ölümünün asıl sorumlusunun sözleşmeyi uygulamayanlar olduğuna işaret eden eylemciler, “Kadınlar ve çocuklar öldürülüp, istismara uğradığı her vakada sözleşmeyi uygulamayanların da katillere ortak olduğunu haykırarak söylemeye devam edeceğiz. Sokakları bırakmıyoruz, hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz. Kadın mücadelesinin önünde durmaya gücünüz yetmez“ dedi. 
Kadınlar, Sözleşme’yi feshettiği için Erdoğan’a teşekkür eden Memur Sen’i de teşhir ederek, bu sendikanın kadın katliamlarının suç ortağı olduğunu ifade etti.

Hafta sonu da Türkiye ve Kürdistan’da yaygın olarak protestoların düzenlenmesi bekleniyor.

Las Tesis: Küresel düzeyde mücadele ihtiyacı var

Türkiye’deki kadınların eylemine dünyanın farklı yerlerinden destek mesajları da gelmeye devam ediyor. Las Tesis eylemcileri sosyal medyadan destek açıklaması yaparken, Almanya’nın Hamburg kentinde de Hamburg Kadın Ağı düzenlediği bir eylem ile Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesini protesto etti. 
İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini darbe olarak nitelendiren Las Tesis eylemcileri, şu mesajı verdi: “Bu olay, haklarımız için küresel düzeyde mücadele etmenin hala ne kadar etkili ve gerekli olduğunun da bir hatırlatıcısıdır. Ayrıca bu mücadele yalnızca henüz sahip olmadığımız haklarla sınırlı değildir, aynı zamanda şu anda sahip olduklarımızı da korumak içindir. Çünkü maalesef gördüğümüz gibi onları her an kaybedebiliriz. Bu anlamda, sınırları aşan ve kesişimsel bir feminist mücadeleye bağlılığımızın altını çizmek istiyoruz.
Şu anda haklarının ihlal edildiği bu korkunç durumla karşı karşıya olan Türkiye’den tüm dostlarımıza, kocaman bir kız kardeşlikle sarılıyor ve büyük bir güç gönderiyoruz.”

Hamburg: Diktatör istedi diye vazgeçecek değiliz

Hamburg’da yapılan eylemde de “Diktatör istedi diye milyonlarca kadının enternasyonal mücadele ile kazandığı bu sözleşmeden vazgeçecek değiliz” denildi. Eylemde “Jin, Jiyan, Azadî”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç”, “Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganları atıldı.  n HABER MERKEZİ

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.