Xizir Ayı’nda dualar barış için

Kadın Haberleri —

.

.

  • Dersim’de yürütülen asimilasyon politikalarına karşı inanç, kültür ve doğasına sahip çıkan kadınlar, Xizir Ayı’nda da yapılan ritüellere öncülük ediyor. Kadınların bu yıl da duaları, barış ve insanlık için. 

AYŞE SÜRME
MA/DERSIM

 
Alevi inancında önemli bir yeri olan Xizir ayı başladı. Ritüel gereği evlerde temizlik yapılır, tüm canlıları doyuracak şekilde erzaklar paylaşılır ve kapı çalan herkese yardım edilir. Öğütülen buğdaylar pişirilip dualar eşliğinde evin her köşesine dağıtılır. Bu buğdaydan Xizir Peygamber’in kendi payına düşeni gelip alacağına inanılır. Yapılan lokmalar komşulara dağıtılır, türbeler ve ziyaretlerde mumlar yakılarak, iyi dileklerde bulunulur. 
Xizir Ayı’nda 3 gün süren oruç tutulur. Gece yarısı başlayan oruç, akşam gün batımına kadar sürer. Xizir Orucu ardından Xizir Cemleri yapılır. Oruç boyunca köylerde sazlar çalınır, deyişler söylenip, Xizir Peygamber ile ilgili hikayeler anlatılır. Kavrulmuş ve öğütülmüş buğday irmiğinden ‘qavut’ yapılarak tüm komşulara dağıtılır. 
Dersim’de yaşayan kadınlar, kente yönelik yürütülen asimilasyon politikalarına karşı Xizir Ayı ve ibadetlerinin yaşatılması çağrısında bulundu.
 
Kapıya gelen eli boş gönderilmez
 
Dersim’de yaşayan Fatma Güler’in (63), Xizir Ayı’ndaki ilk eylemi, Xizir Suyu dedikleri suyu almak. Gençlik yıllarında yerine getirdikleri ritüellerden söz eden Güler, “O zamanlar köy halkının hepsi uyanır, Xizir’ın suyunu ilk önce almak için acele ederdi. Biz de ilk suyu alırdık. Eve getirdiğimizde suyun yarısı yoksa ‘Xizir almış’ derdik. Ateş külünü alıp belirli yerlere döküyorduk. Bereket olsun diye o küllere bassınlar diye davarımızı dışarı çıkarırdık. Cuma günü Xizir kendi kerametini, tılsımını versin diye iki suyun birleştiği yerde kurbanımızı keser, gelenlere dağıtırdık. İki tepsi lokma yapardık. Bir tepsiyi gittiğimiz ziyarete gelenlere, diğer tepsiyi de komşularımıza ve ev halkına verirdik. Ben büyüklerimden böyle gördüm. Yıllardır da bu şekilde ibadetlerimizi yerine getiriyorum. Bu ay kapımıza gelen hiç kimseyi eli boş göndermeyiz” diye belirtti. 
Dersimli kadınlar olarak ibadetlerini yerine getirip, Alevilik kültürünü yaşatmayı amaçladıklarını vurgulayan Güler, inanç ve kültürlerini gelecek nesillere de aktardıklarını söyledi. 
 
Değerlerimize sahip çıkmalıyız
 
Fidan Genç ise, eski ritüelleri günümüzde de eksiksiz bir şekilde yerine getirdiklerini belirtti. Uzun yıllar İzmir’de yaşayan Genç, Alevilik inancını bulundukları her yerde yaşatmanın önemine değinerek, “Ben uzun yıllar İzmir’de yaşadım. Her Hızır ayında yine niyazlarımı komşularıma dağıtır, dualarımızı ederdik. Bu gibi kültürlerimiz kadınların sayesinde kaybolmadı. Gağan’da, 12 İmamlar ’da, Xizir Ayı’nda da tüm inançlarımızı yaşatırız. Bununla birlikte bizim için kutsal olan doğamıza sahip çıkarız. Taşı, toprağı, ağacı, bitkiyi, hayvanı öperiz. Çünkü bunlar bizim değerlerimiz. Biz doğamız sayesinde varız, eğer doğamız yok olursa insanlık da yok olur. Bu yüzden değerlerimize, kültürümüze sahip çıkmalıyız” ifadelerini kullandı. 
 
Xizir duası
 
Genç, nerede olursa olsun her yıl Hızır ayında 50 yıllık destarını (taş buğday öğütücü) çıkararak qavut pişirdiğini ve Xizir evlerine gelsin diye pişirdiği qavutu evin bir köşesinde beklettiğini söyledi. Genç, Xizir ayı vesilesiyle şu duayı yaptı: “Ya Xizir, ya Muhammed, lokmalarımızı kabul et, çocuklarımız beladan korunsun, fakir fukaraya yardımcı olsun, düşmanlar bizden uzak dursun, insanlık yaşasın, barış olsun.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.