Yerel yönetimler özerk olmalı

Uluslararası Yerel Yönetimler Sempozyumu
- TÜM BEL- SEN'in Uluslararası Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda konuşan katılımcılar, yerel yönetimlerin özerkliği ve yerel demokrasinin savunulmasının barış için hayati önemde olduğunu vurgulayarak, sendikaların rolüne işaret etti.
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) Ankara'da 2. Uluslararası Yerel Yönetimler, Emek ve Demokrasi Sempozyumu'nu düzenledi. Sempozyuma uluslararası alanda yerel yönetim ve yerel demokrasi çalışmaları yürüten isimlerin yanı sıra, belediye eşbaşkanları, akademisyenler, yerel demokrasi ve yerel yönetimler alanında çalışma yürüten düşünürler, yerine kayyum atanan belediye eşbaşkanları, aydın, yazar ve gazeteciler katıldı.
Yeniden yapılanma
Açılış konuşmasını yapan TÜM-BEL SEN Genel Başkanı Erdal Bozkurt, demokrasi, eşitlik ve özgürlüklerin temel ve öncelikli gelişim alanı olarak yerel yönetimler kilit bir noktada durduğunu söyledi. Erdal Bozkurt, şunları ifade etti: "Farklı kimlikler, kültürler, toplumsal ilişkiler ve hafızalar yerellerde biçimlenir ve hayata geçer. Çok boyutlu krizin aşılmasının en önemli yolu, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve bu yolla toplumların demokratik öz yönetim kapasitesinin arttırılmasıdır. Demokrasi ve barış sürecinin başarıya ulaşması ve özellikle Kürt sorununun demokratik özgürlükçü bir biçimde nihai çözüme evrilmesi başta olmak üzere ülkede tüm kimlik, inanç ve düşünce çeşitliliğinin barış içinde birlikte yaşaması için yerel yönetimlerin özgür, demokratik, katılımcı ve halkçı temelde yeniden yapılanması stratejik bir öneme sahiptir."
Pozitif barış
"Demokratik Yerel Yönetimler, Emekçiler ve Barış" başlığıyla yapılan olan ilk oturuma başkanlık eden Barış Akademisyeni Dr. Erdoğan Boz, dünyada barışın iki boyutu olduğunu bunlardan birinin negatif barış, diğerinin ise pozitif barış olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: "Negatif barış temelde çatışmasızlık ya da şiddetin olmaması olarak ifade edilirken, pozitif barış daha çok adalet ve demokrasi ile bağlantılandırılıp barışın toplumsallaşarak kalıcılaşması halinde alacağı boyutu da ifade ediyor. Türkiye gibi yerel yönetimler konusunda kayyumlarla son zamanlarda bildiğimiz antidemokratik uygulamaların ortadan kalkması sadece barışın değil, toplumsal adaletin de güçlenmesini sağlayacağı için bu toplantı gerçekten önemlidir."
Sendikaların rolü
Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu (EPSU) Yerel ve Bölgesel Yönetimler, İtfaiyeciler ve Kamu Hizmetleri Sorumlusu Pablo Sanchez Centellas barış sürecini yakından takip ettiklerini belirtti. Pablo Sanchez Centellas, şöyle konuştu; "Sendikalar, özellikle yerel demokrasiyi inşa etmek, uyumlu toplumlar geliştirmek ve pozitif barışı, sosyal adaleti inşa etmek için çok önemli bir rol oynamaktadır. Savaş, işçilerin, toplulukların ve vatandaşların, belediyenin günlük işleyişine müdahale etmektir. Uzmanların ve vatandaşların şehirlerin ve belediyelerin nasıl yönetileceği konusunda söz sahibi oldukları komünlerin olması iyidir. Bu nedenle yerel yönetimlerin özerkliğini ve yerel demokrasiyi savunuyor ve destekliyoruz. Bu, sosyal barışı gerçekten inşa etmek, çatışma halindeki toplulukların birbirleriyle gerçekten iletişim kurup müzakere edebilecekleri mekanizmalar oluşturmak için öne sürmemiz gerekendir. Bu, kazan-kazan durumu ile işaret edilmektedir. Yani, özgür, özerk ve iyi finanse edilmiş bir sistemi desteklemeli ve savunmalıyız."
Komün temelli hizmet
Sempozyuma zoom bağlantısı üzerinden katılan Qamişlo Belediyesi Eşbaşkanı ve Cizîrê Kantonu Belediye Birliği Başkanı Bêrîvan Omer, Rojava'da ilk kadın eşbaşkanı olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: "Biz, komün ve kantonlarımızı örgütlüyoruz. Kadınların özgürlüğü ve katılımı bizim temel ilkelerimizdir. Belediyelerde kadın meclisleri kuruldu; hem kendi bütçelerini hem de kadınlara yönelik çalışmaları belirliyor. Toplum komünlerinde kararlar kendi kendine alınıyor. Şehirdeki belediye meclisleri de karar alıyor. Belediye üyeleri de Demokratik Belediyeler Birliği içinde örgütleniyorlar. Bizim aramızda farklılıklar yoktur. Herhangi bir kararı, tüm belediye çalışanları alır ve kendi görüşlerini ifade eder. Saldırılara rağmen örgütlenme sürecimizi sürdürdük. Yıkılan altyapıyı yeniden kurmak için çaba harcıyoruz ve yok olan yerleri yeniden inşa ediyoruz. Çocukların korunması, şehir kültürünün ve ekolojisinin korunması, deneyimli kişiler tarafından yapılan çalışmalarla sağlanacak. Temel projeler akılcılık ve özgürlük ile sosyal demokrasinin inşası üzerine odaklanmaktadır."
Sempozyum, ikinci oturumla devam eetti. ANKARA















