Yoğun bakımlarda yer kalmadı

  •  Türk hükümeti, hazırlıksız yakalandığı, gerekli tedbirleri zamanında almadığı ve hayali bir ’başarı hikayesi’ için hem fiilli ‘sürü bağışıklığı’ stratejisi uygulayıp hem de verileri çarpıttığı salgın sürecinde artık yol alamıyor.
  •  Vaka ve ölüm rakamlarının bir bölümünü açıklamak zorunda kalan hükümet, zaten çarpık olan sağlık sistemini de çökertti. TTB Merkez Konseyi, hastane servislerinin dolduğunu, yoğun bakımlarda ise yer kalmadığını duyurdu.
  •  Türk Yoğun Bakım Derneği (TYBD) Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, yoğun bakım doluluk oranının yüzde 100 olduğunu söyledi. Diğer hastalar için de alan kalmadığını ifade eden Prof. Cinel, ”Ortada bir kırmızı alarm durumu söz konusu” dedi.
  •  Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkanı Ebru Kıraner de İstanbul’da yoğun bakımların dolu olduğunu, durumu kritik olan hastalara yer bulunamadığını belirterek, hemşire eksikliği ve mevcut personelin yorgunluğuna dikkat çekti.

Küresel salgın sürecinin başından bu yana Sağlık Bakanlığı’nın yoğun bakım doluluk oranını düşük göstererek, pembe bir tablo çizdiğini anımsatan TTB, “Durumun her geçen gün daha da kaygı verici boyuta ulaştığı ve aylar öncesinde uyardığımız tsunaminin yaşandığını biliyoruz” dedi.

Türk Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki akşam yaptığı açıklamada, korona salgınıyla ilgili devletin paylaşmayı uygun gördüğü verileri aktardı. Buna göre; Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da son 24 saatte 185 kişi daha hayatını kaybetti, 29 bin 281 yeni ‘vaka’ tespit edildi. Böylece toplam vefat sayısı 13 bin 558’e, toplam hasta sayısı ise 494 bin 351’e yükseldi. Koca, ”Ağır hasta sayısı artmaya devam ediyor” dedi.

TTB’den acil çağrı

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi, koronavirüsü salgınına karşı alınan yetersiz önlemlere ilişkin “Sağlık Bakanlığı’na Acil Çağrı: Özel ve Vakıf Hastanelerinin Olanakları Kamu İradesi ile Yurttaşların Hizmetine Sunulsun” başlıklı yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, başta İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Kocaeli ve Adana olmak üzere birçok büyükşehirde hasta sayılarının arttığı ve bu nedenle hastane servislerinin dolduğu, yoğun bakımlarda ise yer kalmadığı belirtildi.

Tsunami yaşanıyor

Salgın sürecinin başından bu yana Sağlık Bakanlığı’nın yoğun bakım doluluk oranını düşük göstererek, pembe bir tablo çizdiği belirtilen açıklamada, “Durumun her geçen gün daha da kaygı verici boyuta ulaştığı ve aylar öncesinde uyardığımız tsunaminin yaşandığını biliyoruz” denildi.

Yoğun bakımlar dolu

Bakanlık tarafından mevcut yoğun bakım yatak doluluk oranının yüzde 54,7, erişkin yoğun bakım doluluk oranının ise yüzde 71,3 olarak açıklandığı hatırlatılan açıklamada, şöyle devam edildi: “Bu rakamlar sadece Kovid-19 hastaları değil, diğer tüm hastalar açısından da değerlendirildiğinde bizlere sahadan ulaşan verilerle çelişmektedir. Türk Tabipleri Birliği’ne illerden ulaşan bilgiler Kovid- 19 servis ve yoğun bakımlarının yüzde 100’ü ya da yüzde 100’e yakınının dolu olduğunu göstermektedir. Birçok kamu hastanesinde yoğun bakım yatakları tamamen doludur.”

Günlerce yoğun bakım bekleniyor

Hastaların günlerce acil servislerde yoğun bakım yatağı beklendiğinin kaydedildiği açıklamada, şunlar ifade edildi: “Bir hasta vefat ettiğinde ya da iyileşip servise alındığında ancak yer açılmakta ve yerine hasta yatırılabilmektedir. Hastane kapasiteleri dolu olduğu için hastaneler arası nakiller de yapıl(a)mamaktadır. 112 merkezleri sürekli boş yatak aramakta, ancak boş yer bulmakta zorluk çekmektedirler. Bu uzayan bekleme süreleri hastaların daha da kötüleşmesine, hatta tedavi alamadan ölmelerine de neden olabilmektedir. Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla Batman il merkezinde yoğun bakımlarda yer bulunmadığı için 1,5 yaşındaki Sakine bebeğin ölümü mevcut tabloyu gösteren en acı örnek olmuştur.”

Sığınaklar, koridorlar, yemakhaneler 

Açıklamada, bazı illerdeki hastanelerde ara koridorlar, boşluklar, sığınaklar, yemekhaneler yoğun bakım haline getirilerek, sorunların çözülmeye çalışıldığı belirtildi. Ancak yoğun bakımda çalışan hekim, hemşire, personel sayısı ve malzeme sayısı yeterli olmadığı için yeni sorunlar oluştuğu vurgulanan açıklamada, sağlık çalışanlarının da iş yükünün arttığı kaydedildi. Açıklamada, sağlık emekçilerinin sağlık hizmeti sunan pozisyondan, sağlık hizmeti ihtiyacı olan hastalara dönüştüğü belirtildi.

 Özel işgüzarlık

 Özel ve vakıf hastanelerinin “pandemi hastanesi” ilan eden genelgenin gereğinin yerine getirilmediği belirtilen açıklamada, şunlar eklendi: “Her ilde bazı hastanelerin ‘temiz hastane’ statüsünde bırakılarak diğer hastaların sağlık hizmeti alımlarının devam etmesi salgın yönetimi açısından önemlidir. Ancak bu durum şu an özel hastaneler tarafından fırsata çevrilerek, ‘temiz hastane’ reklam sloganı olarak kullanılmakta ve hizmet ücretlerinde artışa gidilmektedir. Acil servisler dolu iken ve 112 acil hastalar için yer ararken özel hastanelerin birçoğu Kovid-19 hastası kabul etmemekte veya sadece seçili hasta kabul etmektedirler.”

 

Kötü yönetim yerine öneriler

 Salgının kötü yönetildiğini belirtilen açıklamada, şu öneriler yer aldı: 

* 9 aydır devam eden Kovid-19 pandemisini esas olarak ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumları olan hastanelerde karşılanması stratejisinden vazgeçilmeli, toplumsal bulaşıcılığın önlenmesine yönelik tedbirler yaşama geçirilmelidir.

* Salgınla mücadelenin tedavi ve bakım hizmetlerine sıkıştırılamayacağı, salgının sadece yataklı tedavi kurumlarında karşılanması durumunda sağlık altyapısının buna yetmeyeceği artık kabul edilmeli, önümüzdeki günlerde hastalığın seyrinin ağırlaşacağı, yatak ve yoğun bakımlarda yer bulmanın daha da güçleşeceği öngörüsü ile talep ve uyarılarımız dikkate alınmalı, TTB olarak açıkladığımız tedbir paketi bir an önce uygulanmalıdır.

* Yoğun bakım verileri sağlık çalışanları ve toplum ile şeffaf bir şekilde paylaşılmalı. Kovid- 19 hastalarına uygun, yeterli donanım ve sağlık çalışanına sahip erişkin ve çocuk yoğun bakım yatak sayısı kamu ve özel-vakıf hastaneleri için ayrı ayrı açıklanmalıdır.

* Sağlık Bakanlığı özel ve vakıf hastanelerinin olanaklarını kamu iradesi ile yurttaşların hizmetine sunmalıdır. 

* Pandeminin gelmiş olduğu vahim tablo göz önüne alınarak başlangıç olarak özel ve vakıf hastaneleri için çıkarılan genelge uygulanarak, SGK ödemeleri de yapılarak her il için tüm hastaneleri sürece dahil eden değerlendirmeler yapılmalıdır. Yoğun bakım ihtiyaçlarında il içi ve iller arası hastaneler için iyi bir koordinasyon kurularak, Kovid- 19 hastalarını kabul etmeleri sağlanmalıdır.

* KHK’lerle haksız-hukuksuz biçimde işlerine son verilen sağlık emekçileri görevlerine iade edilmeli, göreve atanmayı bekleyen sağlık çalışanları da göreve başlatılmalıdır.

* Sağlık Bakanlığı şimdiye kadar yürüttüğü politikalardan vazgeçerek salgınla mücadelede başarılı olmanın ön koşulu olan şeffaflık, akıl ve bilimin kılavuzluğunda belirlenmiş politikaları toplum ve sağlık meslek örgütlerinin katılımı sağlanarak yaşama geçirmelidir. HABER MERKEZİ

 

Ne umuyorsunuz, mucize mi?

Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Türedi, servisler ve yoğun bakımların dolu olduğunu belirterek, ”Ne umuyorsunuz mucize mi? Öyle bir yeteneğimiz yok” dedi.

Türkiye Acil Tıp Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Türedi, Facebook hesabından açıklama yaptı. Prof. Türedi, ”Servisler ve yoğun bakımlar dolu, ne umuyorsunuz mucize mi? Öyle bir yeteneğimiz yok, sadece insanız. Ayıptır, günahtır. Sağlıkçıya acımadığınızı biliyoruz da bari kendinize acıyın.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.