Yoksulun halinden kim anlıyor?

• Pandemi nedeniyle 18 günlük tam kapanmaya giden hükümet, ekonomik krizden etkilenen halka hiçbir çözüm üretmedi. Tam kapanmada en çok zorlanan kadınlar olurken, tepkilerini “Kaderimize terk edildik” diyerek gösterdi.

JINNEWS/AMED

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle hükümet tarafından 29 Nisan ile 17 Mayıs tarihleri arasında tam kapanma ilan edildi. Bu süreçte yoksul kesim ne sokağa çıkabildi ne de ihtiyaçlarını karşılayabildi. Kağıt toplamak için sokağa çıkan kişiye 1 yılda kazanamadığı miktarda para cezası kesilirken, maç kutlaması yapmak için sokağa çıkan binlercesi ise görmezden gelindi. Binlerce yurttaş aylardır ev kirası ödeyemezken Türk Cumhurbaşkanı’nın “hakkınızı helal edin” demesi vatandaşların tepkisini topladı. 
Amed’in Yenişehir ilçesine bağlı Fiskaya Mahallesi’nde yaşayan kadınlar,  yaşadıklarını anlattı.
 
Dibe vurduk

Çocuğunun engelli olduğunu söyleyen Hediye Gül, kapanmadan kaynaklı eşinin çalışamadığını ve maddi açıdan hiçbir gelirlerinin de olmadığını dile getirdi. Hediye, “Hiçbir önlem alınmadan herkes kaderine terk edildi. Eşimin ve çocuklarımın ilaçlarını almalıyım, sürekli borç edip alıyorum. Zaten geçinemiyorduk, bu kapanmayla birlikte daha da dibe vurduk” diye konuştu.
 
İnsanlar yoksulluktan kırılıyor

Ekonomik açıdan yaşadıkları zorlanmadan dolayı pazara dahi gidemediklerini, market kapılarından geçemediklerini Ayşe Kaya, eşinin yaşamını yitirdiğini, iki çocuğuyla baş başa kaldığını ifade etti. Devletten aldığı aylık 600 TL ile geçimini sağlamaya çalıştığını kaydeden Ayşe, tepkisini şu sözlerle gösterdi: “Bu krizde 600 TL kime yetiyor? Kira ödemememe rağmen bu parayla geçinemiyoruz. İnsanlar açlıktan, yoksulluktan kırılıyor. Her şey ateş pahası. Bu ülkede açlıktan ölsen de kimse sesini duymuyor. Mahallede komşularım dertlerini anlatınca ben kendi derdimi unutuyorum. Hiçbirinin çocuğu ve eşi çalışamıyor. Bu nereye kadar sürecek, ben de bilmiyorum.” 
 
İş imkanı yaratmak zor mu?

4 çocuk annesi Fatma Karlı ise evde eşi dışında kimsenin çalışamadığını söyledi. Aylardır ev kirasını ödeyemediklerini belirten Fatma, daha önce Sûr’da yaşadığını, 2016’da devletin yıkımı sonrası evlerini terkederek Fiskaya’ya yerleştiklerini anlattı. Mağduriyetini; “Zaten durumum kötüydü üstüne bu kapanma ve ekonomik kriz de gelince mağdurluğum kat kat arttı. Buralara iş imkânı sağlamak çok mu zor? Hiçbir yere çıkamıyoruz. Gözümüz çok zenginlikte değil sadece insan gibi yaşamak istiyoruz” sözleriyle ifade etti.
 
Yasağa varlar,  çözüme yoklar

“Yasak getirdiler ama çözüm getirmediler” diyen Hatun Gülen de, “Yaşlılık maaşımı torunum gidip çekti, onu da 50 TL eksik verdiler. Sanki çok fazla para alıyoruz, onu da kesiyorlar. Ne desem eksik kalır. Bu evlerde neler yaşandığını, kimin her gün neler çektiğini, sofraya ekmek koyamadığını kim biliyor? Hayatın ne kadar zor olduğunu yoksullar dışında kim biliyor? Bazen içinde olduğum ev üstüme üstüme geliyor” sözleriyle yaşadıklarını özetledi.