'İyi çocuklar'a 40 yıl hapis


Büyükanıt da yargılanmalı
Karar öncesinde müdahil avukatlarından Murat Timur, suçun 3 sanıkla sınırlı olmadığını belirterek, “Olayla ilgili iddianameyi hazırlayan Ferhat Sarıkaya olayın detaylarına inmişti. Burada karmaşık bir örgüt yapısı söz konusu. Bundan ötürü sanıklar etkin pişmanlıktan yararlanmayı tekrar gözden geçirmeliler. Ancak bundan faydalanmak istiyorlarsa örgütün yapısı hakkında bildiklerini söylesinler” dedi. Avukat Selçuk Kozağaçlı da “Esas kötü adam Yaşar Büyükanıt’tır. Bu dosyanın şüphelisidir. Genelkurmay başkanları arasında kötü adam varsa o da ‘Tanırım iyi çocuktur’ diyen Büyükanıt’tır. Örgüt üyesidir. Suç, anayasal düzene karşı işlenmiştir. Bu örgütün üstüne gidilip gün yüzüne çıkarılmalıdır” şeklinde konuştu. Sanık Ali Kaya, bunun üzerine, “Bunlar söylendiğinde mahkeme heyetinin tepki göstermesini bekliyordum. Ancak mahkeme heyeti tepki göstermedi. Bu sözü, söyleyenlere geri iade ediyorum ve kınıyorum.” ifadesini kullandı. Seferi Yılmaz da söz alarak avukatlarının beyanlarına katıldığını söyledi. Sanıkların avukatı Vedat Gülşen, “Burada, Habur’dan içeri giren suç örgütü yok. TSK’yı suç örgütü göstermek isteyenlerin işidir. Seferi Yılmaz mağdur değil, olayın failidir. Bu sanıklar tuzağa düşürülmüşlerdir. Dosyadaki delil durumuna bakarak sanıkların beraatini talep ediyoruz" dedi. Ancak davanın sonucunda mahkeme mahkumiyet kararı aldı. n VAN
Ne olmuştu?
9 Kasım 2005'te Şemdinli'de Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitabevi'ne atılan bombanın patlaması sonucu ve ardından keşif sırasında açılan ateş sonucu 2 kişi hayatını kaybetmişti. Astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz'le itirafçı Veysel Ateş patlamanın ardından vatandaşlarca suç üstünde yakalanmıştı.
Patlamayla ilgili olarak Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 19 Haziran 2006 tarihinde görülen davada sanıklara 39 yıl 5 ay 10'ar gün hapis cezası verilmişti. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay, 3 sanık hakkında verilen kararı bozdu. 13 Haziran 2007'de yeniden Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan davanın, 14 Eylül 2007'deki duruşmasında, mahkeme heyeti "görevsizlik" kararı vererek dosyayı Van Askerî Mahkemesi'ne gönderdi. Askerî mahkeme de ilk duruşmada sanıkları tahliye etti.
22 Ocak 2010 tarihindeki duruşmada ise askerî mahkeme dava dosyasını Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Bu karar Uyuşmazlık Mahkemesi'ne taşındı. Uyuşmazlık Mahkemesi ise dosyayı yeniden Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Mahkeme heyeti de ilk olarak sanıkların yeniden tutuklanmasına karar vermişti.
