11 saat çalış bir tüpe yetmesin

Kadın Haberleri —

.

.

  • Mevsimlik tarım işçisi kadınlar 11 saat çalışmasına rağmen bir tüp alacak parayı sağlayamıyor. Ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar ötekileştirildiklerini ifade eden kadınlar, ne tarım ne de ev emeklerinin görülmediğini belirtti.

DERYA REN/JINNEWS 

Mevsimlik tarım işçilerinin en yoğun olduğu Çukurova, narenciye (portakal, turunç, mandalina ve limon), marul, lahana,  pamuk, yerfıstığının yanı sıra sonbahar aylarının vazgeçilmezi nara da ev sahipliği yapıyor.

Adana’nın Ceyhan ilçesine bağlı Dikilitaş beldesinde sabah 05.00 sıralarında güne başlayan tarım işçileri, saat 06.00’dan akşam 17.00’a kadar günde yarım saatlik yemek araları dışında sürekli çalışıyor. Nar bahçesinde çalışan kadınlar, nar ağaçlarını budayarak rahat toplanmasını sağlıyor. 

Toplumda ötekileştiriliyoruz

Budama tamamlandıktan sonra toplamaya başlayacaklarını söyleyen kadınlar Hacer Tanıç, zor bir iş yaptıklarını ve buna mecbur olduklarını belirterek, akşam eve döndüğünde çocuk bakımı ve yemek gibi işleri de yaptığını dile getirdi. “Kadınlar ne yaparsa yapsın her zaman toplumda ötekileştiriliyor” diyen Tanıç, kadının emeğinin yok sayıldığını söyledi. Amacının eve bir katkı olduğunu ifade eden Tanıç, memleketinden, toprağından uzak olmanın getirdiği zorluğa dikkat çekti. Tanıç, “Tüm bu zorlukların yanında kimseye muhtaç olmadan yaşayabiliyorum” diye konuştu.
 


Emeğimiz görülmüyor

Geçim sıkıntısından dolayı nar bahçesinde çalıştığını ifade eden Sultan Dorak ise ağaçların budaması bittikten sonra narları toplamaya başlayacaklarını, ardından ise farklı işlere gideceklerini belirtiyor. Erkeklerin toplumda yaptığı her işe övgüler yapıldığını kaydeden Dorak, “Kadınlar ne yaparsa yapsın emeği görülmez. Bize verilen yevmiye az, bunun yanında ekonomik kriz var ve hiçbir şeye etmiyor” dedi.


 
Dikenlerin arasında çalışıyoruz

Siirte bağlı köyleri baraj yapımı nedeniyle sular altında kaldığından dolayı Adana’ya göç ettiklerini dile getiren Sabriye Değer ise, bir yandan kendi topraklarına olan özleminden söz ediyor, diğer yandan da göç ettikten sonra yaşadıkları zorluklara değiniyor: “Her sabah erken saatte kalkmak zorunda kalıyoruz. Bahçeye geldiğimizde dikenlerin arasında çalışıyoruz. Ama başka iş yok. Öte yandan ben hem tarlada çalışıyorum hem de evde. Örneğin sabah bahçeye geliyorum, akşama kadar çalışıyorum. Daha sonra eve gidiyorum. Bu sefer de çocukların bakımı, yemek, çamaşır vs. işleri yapıyorum. Sabahtan akşama kadar çalışıyorum. Ama aldığım parayla bir tüp alamıyorum. Geçinemiyoruz, yaşananlar rezalet” diyerek ekonomik krizin kadını fiziki ve ruhsal olarak nasıl vurduğunu dikkat çekti.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.