• PKK yasağının 27. yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yapan Azadi Hukuk Bürosu, Brüksel ve Avrupa Adalet Divanı’nın PKK dair aldığı kararların Alman hükümeti tarafından fırsata dönüştürülmesini isteyerek, "Kürtlere yönelik zulmü sona erdirmek için 129b yargılamaları sonlandırılmalı ve PKK yasağı kaldırmalı" dedi.

 

NİHAL BAYRAM

Almanya’da PKK yasağı ardından kurulan Azadî Hukuk Bürosu, kriminalize edilen Kürtlere 1996 yılından bu yana danışmanlık ve hukuki hizmet veriyor. Almanya’da PKK’nin 26 Kasım 1993 yılında dönemin İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklandığını hatırlatan Azadî, yasak gerekçe gösterilerek şimdiye kadar on binlerce soruşturma açıldığını, Almanya’da yaşayan Kürtlerin haklarının gasp edildiğini, yürüyüşler ve mitinglerinin yasaklandığını kaydetti. Alman vatandaşı olmayan çok sayıda Kürt’ün de Yabancılar Yasası yaptırımları altında mağdur edildiğine işaret eden Azadî, "Vatandaşlığa geçmeleri reddedildi, iltica statüsü geri alındı, yurt dışı yaptırımı ile Almanya’da her türlü güvenli hayat zemini ellerinden alındı. Bu yasak insanların hayatlarını derinden etkiledi. Türkiye’de zulümden kaçanlar bu kez Almanya’da yeni baskılara maruz kalıyor" dedi.

Almanya’daki ajan ağı

Almanya’daki Kürt toplumunun Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kanlı siyasetine karşı direniş göstermemesi için güvensiz kılınmak ve siyasetten uzak tutulmaya çalışıldığının altını çizen Azadî açıklamasında, "Bunu da Anayasayı Koruma Dairesi ve Devlet Koruma Güvenliği tarafından göreve alınan yoğun ajan ağı sağlıyor" denildi.

Siyaset suç sayılıyor

Yürüyüşlerde ve etkinliklerde Kürt özgürlük hareketinin sembol ve sloganlarının yasaklandığını kaydeden Azadî, 129a/b suçlamasıyla açılan davalara işaret ederek, "Hemen hemen tüm davalarda sanıklara karşı kişisel suçlamalar yapılmıyor. Gösteriler, kültürel etkinlikler düzenlemek için genel siyasi faaliyetler insanları yıllarca hapsetmek için yeterli oluyor" ifadelerine yer verdi

10 yılda 44 dava

Azadî, halihazırda Alman cezaevlerinde rehin tutulan 11 siyasi tutuklunun davasıyla ilgileniyor; 9 kişinin davası sürüyor, 2’si hakkında ceza verildi. Bu davaların açılması Adalet Bakanlığı’nın 6 Eylül tarihli genel izniyle her zaman mümkün olabiliyor. Azadî, "Her zaman bireysel izinler istenebiliyor. Gerekçelendirme gerekmiyor, dosyalar incelemiyor" diyerek, itiraz hakkının da olmadığına dikkat çekti.

Azadî açıklamasına göre Federal Yüksek Mahkemesi’nin Ekim 2010’da PKK’yi de Alman Ceza Kanunun 129b maddesi gereğince  'terör örgütü' olarak adlandırmasından bu yana 44 davanın takibi yapıldı.

Almanya AKP’nin ana sponsoru

Almanya ile Türkiye arasındaki devam eden tarihi ilişkiye işaret eden Azadî "Almanya halen Erdoğan yönetimindeki AKP rejiminin saldırgan iç ve dış siyasetinin ana sponsorudur" dedi. Türkiye’nin, Rojava ve Güney Kürdistan’da savaş hukukuna aykırı olarak halka karşı kullandığı silahların Almanya’dan alındığına dikkat çeken Azadî "Alman hükümeti Türkiye’nin saldırgan askeri yayılmacı hedeflerini ekonomik yaptırımları engelleyerek üzerini kapatıyor" dedi.

Dünya tanıdı Almanya baskıyı artırdı

Bugüne kadar tüm Alman hükümetlerinin Kürtlere karşı sert bir baskı yöntemi uygularken, Türk devletinin yanında yer aldığını kaydeden Azadî, Kürt Özgürlük Hareketinin DAİŞ’in yenilgisindeki rolüne rağmen Almanya’daki baskıların sertleştiğinin altını çizdi. Mart 2017’de YPG ve YPJ bayraklarının, Ocak 2018’de de Öcalan’ın tüm fotoğraflarının ceza unsuruna dönüştüğünü hatırlattı.

PKK yasağı kaldırılmalı

PKK’nin AB 'terör örgütleri listesi’nden çıkarılması ve Belçika yargısının "silahlı çatışmanın tarafıdır" yönündeki kararına atıfta bulunan Azadî, "Almanya PKK yasağı ile uluslararası alanda kendini giderek daha fazla izole ediyor" diyerek, yasak ısrarından vazgeçilmesinin önemine vurgu yaptı. Bu kararların bir fırsata dönüştürülmesi gerektiğini kaydeden Azadî, "Federal Hükümet, Kürt aktivistlere yönelik zulmü sona erdirmek için 129b maddesinden açılan kovuşturmaları sonlandırılmalı ve PKK yasağını kaldırmalı. Baskı yerine açık siyasi tartışmaya yol açmalıdır" çağrısında bulundu.

 

PKK broşürü çıktı

Azadî ve MAF-DAD, Brüksel ve Lüksemburg PKK kararlarına ilişkin bir broşür çıkardı. “PKK terör örgütü değildir” başlığı ile yanınlanan broşür yasağı hukuku, siyasi ve uluslararası boyutuyla ele alıyor. Broşürde PKK’nin silahlı bir çatışmanın tarafı olduğu yönünde Brüksel yargısının kararı ile Avrupa Adalet Divanı’nın PKK’nin AB 'terör örgütleri listesi’nden çıkarılmasına yönelik verdiği kararı değerlendiren çeşitli yazılar ele alıyor. Brüksel davasının avukatlarından Jan Fermon, Prof. Dr. Norman Paech, Avukat Dr. Lukas Theune, MAF-DAD’dan Mahmut Şakar, Avukat Dr. Rolf Gössner’in söyleşi ve değerlendirmelerinin yer aldığı broşüre ilişkin açıklama yapan Azadî, "Dileğimiz 27 yıldır süren kriminalizasyon, baskı ve yasakların yerini siyasi bir çözüme bırakmasıdır" dedi.

Broşür Azadî üzerinden ücretsiz olarak edinilebilir.

İletişim için: azadi@t-online.de  

HABER MERKEZİ