1980 Gwangju Ayaklanması ya da “Çocuk Geliyor”

Haberleri —

ZABEL MİRKAN

Bu aşamada senin anlamadığın olay, tabuta konduktan sonra yapılan kısa anma töreninde ölü yakınlarının millî marşı söylemesiydi. Tabutların üzerine Kore bayrağının serilip sıkıca bağlanması sana da tuhaf geliyordu. Askerlerin öldürdüğü insanlar için neden millî marşı okunur ki? Neden tabutları Kore bayrağıyla sarılır ki? Sanki bu insanları öldüren devletin kendisi değilmiş gibi…” 2016 yılında, et tüketmeyi bırakan ve bu eylemi sonrası insanların barbarlığına karşı koymaya çalışan bir kadının hikâyesini anlattığı “Vejetaryen” romanıyla Uluslararası Man Booker Ödülü’nü kazanan Güney Koreli yazar Han Kang’ın yeni kitabı “Çocuk Geliyor”, April Yayıncılık etiketiyle okurla buluştu. 18 Mayıs 1980’de Kore’de Gwangju Ayaklanması olarak bilinen ve tarihsel konumu son derece yakıcı olan bir olayı konu ediniyor “Çocuk Geliyor”. Gwangju Ayaklanması veya Gwangju Demokrasi Hareketi Güney Kore’nin Gwangju kentinde 18-27 Mayıs 1980 tarihleri arasında darbe yönetimine karşı gerçekleşen protesto gösterilerine verilen isim. Bu süre zarfında, Chun Doo-hwan hükümetine karşı gösteri yapan yerel Jeonnam Üniversitesi öğrencileri hükümet birlikleri tarafından görülmemiş bir şekilde saldırıya uğrayarak dövüldüğünde ve öldürüldüğünde, Gwangju vatandaşları yerel silah ve polis karakollarını basarak silahla direniş gösterir. Ayaklanma kısa sürede, 27 Mayıs 1980’de kanlı bir şekilde bastırılır.

Aranan ölüler

Demokrasi tarihine Gwangju Ayaklanması olarak geçen bu direnişin, Kore halkının hafızasında kalıcı bir yeri olsa da Han Kang, tam da bu hafızayı yoklamak için romanının merkezine bu tarihi olayı yerleştiriyor. Ve ölülerle, geride bıraktıkları yaşayan ölüler arasındaki ince çizgiden yazıyor. Direnişin sürdüğü günlerde hastane veya morg olarak kullanılan Gwangju Ticaret Odası’nda bir çocuk, tüm bunların kaydını tutmaya başlıyor: Donğho. Donğho 15 yaşında olmasına rağmen büyük bir soğukkanlılıkla çürümeye başlayan ölülerin, üst üste yığılmış yüzleri kapalı ölülerin isimlerini bir deftere yazmaya koyuluyor. Hatta kimi zaman aileler kayıplarını aramak için buraya geldiğinde Donğho ölülerin yüzlerini onlara göstermek zorunda kalıyor. Donğho burada, çünkü esasen o da birini arıyor. Kitabın bu ilk bölümü Donğho’yu izleyen biri tarafından, onun ne hissettiğine direkt odaklanarak ikinci tekil şahıs diliyle kaleme alınıyor: “Onlarınkine kıyasla senin işin hiç de zor değildi. Beyaz örtüyü önceden uygun büyüklükte kesip not kâğıtlarına çengelli iğne geçirerek çabucak numara yazılacak şekilde hazırlıyordun. Kimliği tespit edilemeyenleri birbirlerine yaklaştırıp öbür tabutları birbirine değecek şekilde hazırlıyordun.”

Ölüye dönüşenler

Kitabın ikinci bölümü ise askerler tarafından öldürülen genç bir kadının hikâyesine odaklanıyor. Odaklanmaktan ziyade, ikinci bölüm bu kişi tarafından aktarılıyor. Öldüğünde ne hissettiği, nerede olup nerede olmamak istediği, bedeniyle yaşadığı gerilim direkt onun ağzından, onun cümleleriyle veriliyor. Yazar Han Kang, burada muazzam bir işe girişerek bir ölünün neler hissedebileceğini bize insanüstü bir çabayla ya da yetenekle aktarmaya çalışıyor. Sadece bu nedenle bile kitabın en etkileyici bölümü olabilir ikinci bölüm. Şöyle ki: “Güneş meşe ağaçlarının tepesinden, turuncu ışınlar yayarak battığı sıralar, ablamın nerede olduğunu düşünmekten bitap düşünce, artık onları -katillerimizi- düşünmeye başladım. Onlar henüz ölmemiş olsalar da, ruhları olduğu için düşündükçe onlara ulaşabilecekmiş gibiydim. Bedenimdem kurtulmak istedim. Cesedimden tıpkı ince ve gergin bir örümcek ağı gibi uzanarak beni kendine çene gücü kesip atmak istedim. Sormak istedim. Neden beni öldürdünüz? Ablamı nasıl öldürdünüz, neden öldürdünüz?” Bir insanın vahşice katledilmesi nedir, geride kalanlar neler yaşar; diktatörlük, faşizm, militarizm ne tür yıkımlara neden olur ve bu yıkım dünyanın neresinde olursak olalım nasıl da aynı işler, bunu görmek için okunması gereken bir roman “Çocuk Geliyor”.

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.