20 ülkeden 69 film

• 2006’dan bu yana emekçilerin, işsizlerin, kadınların ve gençlerin mücadelesine odaklanan filmleri kitlelerle buluşturan; sinema salonları tekeline karşı alternatif ücretsiz gösterimler yapmaya özen gösteren Uluslararası İşçi Filmleri Festivali başlıyor.

Koronavirüs salgını nedeniyle son iki yıldır yalnızca çevrimiçi etkinlikler düzenleyen İşçi Filmleri Festivali bu sene hibrit formata geçiyor ve film gösterimlerini hem çevrimiçi hem de yüz yüze gerçekleştiriyor. 

Bu sene 1-8 Mayıs tarihleri arasında 17. kez düzenlenen festivalde 20 ülkeden 69 film ücretsiz olarak seyirci ile buluşuyor. Dünyanın dört bir yanından gelen toplam 594 film başvurusu değerlendirilerek festival için 49 yerli ve 20 yabancı film seçildi.

Nur Sürer’e onur plaketi

Oyuncu Nur Sürer’e teşekkür ve onur plaketinin verileceği festivalin açılış gecesinde, gelenek olduğu üzere bir set emekçisi de sahneye davet edilecek. Festivalin açılış filmi ise Fikret Reyhan imzalı “Çatlak.” Çevrimiçi gösterim ve söyleşiler festivalin YouTube kanalında 8 Mayıs’a kadar devam edecek. 

Sinema çalıştayı

Festivalin bu yılki programında film gösterimleri ve söyleşilerin yanı sıra bir de çalıştay yer alıyor. Kürdistan ve Türkiye’nin farklı il ve ilçelerinde zaman zaman veya sürekli film gösterimleri yapan birçok sinema topluluğu bulunuyor. Bu toplulukların film temininden gösterim olanaklarına kadar birçok sorunu ve ihtiyacı var. Bu sorunları konuşmak, Filmkoop ve İFF olanaklarını da kullanarak bu sorunlara birlikte çözüm üretmek çalıştayın amaçlarından bazıları. 

Kadın yönetmenler

Yine “Hatırlamak ve Anlatmak için Şehre BAK” projesi kapsamında üretilen kadın yönetmenlerce çekilmiş 12 kısa film de özel bir bölüm ile seyirci ile buluşacak. 

Fabrika’daki Hayaletler

‘Boramey: Ghosts in the Factory/Boramey’ (Fabrikadaki Hayaletler), Kamboçya’dan gelen bir belgesel. Zorlu çalışma koşullarının hakim olduğu Kamboçya’daki tekstil fabrikalarında toplu bayılma vakalarına odaklanıyor. Uzun çalışma saatleri, yüksek sıcaklıklar ve yetersiz beslenme değil, fabrika sahiplerinin sömürüsüne öfkelenen ruhlar neden oluyor. 

Geleceği Yoğurmak

Arjantin’den gelen “Amasando Futuro/Geleceği Yoğurmak” barınma, kültür, eğitim ve sağlık çalışmaları gerçekleştiren Milagro Sala’nın yönetici sınıfın ekonomik ve siyasi çıkarlarını olumsuz etkilediği için tutuklanmasından yola çıkarak eşitlik için çabalayan halk kahramanlarına çeviriyor kamerasını.

Ölümüne Boşanmak

İngiltere’nin Oscar temsilcisi olan “Dying to Divorce/Ölümüne Boşanmak”, Türkiye’de kadına yönelik şiddeti belgelerken, eşlerinden gördükleri saldırılardan sağ kurtulan Arzu ve Kübra için verilen adalet mücadelesine odaklanıyor.

Ebru Özyurt imzalı “Emeğin Sineması: Karanlıkta Uyananlar”, Vedat Türkali ve Ertem Göreç iş birliğinin ürünü olan “Karanlıkta Uyananlar” filminin çekimleri devam ederken ekibin dayanışmasını, sendikalar arası dayanışmayı, sinema emekçilerinin hem filmde hem de gerçek hayatta sendikalaşmasını takip ediyor. 

Kadınların Alacağı Var

“En Deuda con Todas/Kadınların Alacağı Var” kürtajı 20-40 yıl hapisle cezalandıran El Salvador’daki kadınlara odaklanıyor.

Festivalde ayrıca oyuncu Ayça Damgacı ise ‘Patrida’da 87 yaşındaki Batı Trakya Göçmeni babası İsmet Damgacı’nın doğduğu ve zorunlu göç nedeniyle ayrıldığı toprakları tekrar ziyaret edişini belgeliyor.

Çığlık

Her yıl birkaç bini dışında ne gidebilen ne geri dönebilen ve yıllarca Libya’da mahsur kalan 700 bin göçmen-köleyi anlatan İtalyan yapımı “L’Urlo/Çığlık”ın yönetmeni Michelangelo Severgnini bu sene festivalin konuğu oluyor. 

İSTANBUL