30 kişiye bir çadır

Mehmet Gönlüşen

Mehmet Gönlüşen

  • Depremin 19. gününe rağmen Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı Mereş’in (Maraş) Yavuz Selim Mahallesi’nde çadır ve gıda sorunu devam ediyor. Mehmet Gönlüşen, 30 kişinin bir çadırda kaldığını söyledi. 

İlk andan itibaren arama kurtarma çalışmaları başlatmayarak, halkı kaderine terk eden iktidar, halkın “Devlet yok, devlet nerede” tepkilerine hakaret ve tehditler yağdırarak karşılık verdi. Gittiği deprem bölgesinde AFAD çadırlarında açıklama yaparak, depremzedelere “10 bin lira verilecek” vaadinde bulunan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet millet el ele” dese de henüz çadır ve gıda yardımlarının ulaşmadığı ilçeler, mahalleler ve köyler bulunuyor. Yoğunlukta Kürtlerin yaşadığı Mereş’in merkez Yavuz Selim Mahallesi’nde, depremin 19. gününe rağmen halen birçok aile derme çatma barakalarda yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Mahallede yaşayan depremzedeler, Kürt oldukları için ayrımcılığa maruz kaldıklarını savunuyor. 

Gökhan Gül, deprem sabahı can havliyle çocukları dışarıya çıkarttıklarını belirterek, “Havanın soğuk olması ve yağışlı olmasından dolayı çocuklar için birkaç eşya almak için tekrar eve girdim ve bu esnada ikinci depreme yakalandım. Çoluk çocuğa üst baş getirdim. Yoksa donacaktık. İnsanlar şu anda tamamen mağdur durumda. Depremin üzerinden günler geçmesine rağmen mahallede halen hiçbir devlet yetkilisi yok. Evlerinin güvenliğini insanlar sağlamak zorunda kalıyor. Hala çadır ve yemek bulamıyorlar” dedi. 

Hiçbir yetkili yok

Mereş’in belirli yerlerine yardımların yoğun olarak gittiğine dikkat çeken Gül, “Yoğunlukta Atatürk Parkı ve AFAD’ın belirlediği yerlerde bulunan depremzedelere yardımlar gidiyor. Yavuz Selim Mahallesi’nde bulunan depremzedeler ise oralara gidip gıda bulmaya çalışıyor. Bu mahallede daha hiçbir devlet ve AFAD yetkilisi yok. İnsanlar kendi çabalarıyla ayakta kalmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. 

Kızılay'ı defalarca aradım

Deprem sonrası 6 gün boyunca soğuğa rağmen dışarıda kaldıklarını aktaran Mehmet Emin Gönlüşen, o günleri şöyle anlattı: “Eşim ameliyatlıydı, oğlumum yarası vardı. Hastane için Gebze’ye gönderdim. Burada gidebileceğimiz bir hastane dahi yok. Yaralarımızı pansuman edebilecek bir yer bile yok. 6. günden sonra elimize çadır geçti. Kimse çadır da vermedi. Kızılay’ı defalarca aradım ama herhangi bir çadır ayarlanmadı. Evimizde de hasarlı olduğu ve artçılar devam ettiği için eve giremiyoruz. Çadırımızın zemini toprak, bizi soğuktan koruyacak tek bir şey yok. Sadece bir kilim sermişiz, o da pek fayda etmiyor.

Nedeni Kürt olmamızdır

Depremin üzerinden 18 gün geçmesine rağmen hala hiçbir yetkili bizi ziyaret etmedi. Kürt olduğumuz için kimse yanımıza gelmiyor. Nedeni Kürt olmamızdır. Soğuk ve perişan bir haldeyiz. Küçük bir çadırda 10 kişi kalıyoruz. Elektriği bile kendi imkanlarımızla çektik. Elektrik çekmek için 800 TL’ye kablo aldım.”

Mahalle muhtarının deprem sonrası tutumuna değinen Gönlüşen, “Muhtar gelen yardımları ilk önce kendi akrabalarına ve çevresine dağıttı. Bize vermedi. Askeriye 6 gün sonra 30 kişilik nüfusa bir çadır verdi. Bu adalet mi?” diye sordu.

DİLGEŞ RUVANAS MA / MARAŞ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.