5 köy Türk üssüne dönüştürüldü
Dünya Haberleri —

Efrîn'deki Türk çeteleri
- Efrîn’de 5 köy Türk devletinin askeri üssüne dönüştürüldü, halkın evlerine geri dönmesi engelleniyor. İnsan hakları aktivisti İbrahim Şêxo, çetelerin buradan çıkarılması çağrısı yaptı ve ekledi: “Efrîn halkı kendi kaderini tayin etmeli.”
Türk devleti ve çete grupları, 8 yıldır Efrîn’i işgal altında tutuyor. Suriye’de Baas rejiminin Aralık 2024’te devrilmesi ve Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) çetelerinin yönetimi ele geçirmesiyle mevcut insan hakları ihlalleri daha da arttı. Nisan 2025’ten bu yana insan kaçırma, işkence, katliam ve doğa kıyımı suçları tırmanırken, Türk devleti evlerinden göçertilenlerin geri dönüşünü fiilen engelliyor.
Sadece Nisan ayında; 5 kişi kaçırıldı, yaşlı bir erkeğin cenazesi bulundu. 8 kişiye işkence yapıldı, hırsızlık ve saldırılar rapor edildi. Qitmê ve Hec Hesna bölgelerindeki ormanlık alanlar ateşe verildi, 715 zeytin ağacı kesildi. Mayıs’ta 2’si çocuk 4 kişi katledildi, 4 kişi saldırıya uğradı. 55 zeytin ağacı kesildi, 4 ormanlık alan yakıldı. Temmuz’da biri çocuk 4 kişi katledildi, 4 kişiye işkence yapıldı, 11 kişi kaçırıldı ve akıbetleri bilinmiyor. Hec Hesna, Erendê, Termîşa, Xirabî Şera, Qerebîlê Dağı ve Derwîş köyündeki ormanlar yakıldı. Ağustos ayında ise 3 kişi kaçırıldı, bir kişiye işkence yapıldı. Cihad Rifet Hesen adlı genç vurularak yaralandı.
İşgalin suç kaydı
Öte yandan, Baas rejiminin çöküşünden sonra kurulan Efrîn Yerel Meclisi’nin yetkileri HTŞ’ye devretmesi reddedildi ve bölge doğrudan Türk devletine bağlandı. Yerel yönetim ve hizmet kurumları Türk kontrolünde işletiliyor, tüm tabelalar Arapça ve Türkçe hazırlanıyor.
Türk devleti, bölgedeki kültürel izleri silmek için meydan ve simgelerin isimlerini değiştirdi. Kawa Meydanı yıkılarak yerine “Zeytin Dalı” heykeli dikildi, Newroz Meydanı ise “Selahaddin Eyyubi Meydanı” olarak yeniden adlandırıldı. 59 tarihi ve kültürel mekân yakılıp yıkıldı, 28 dini inanç mekânı tahrip edildi. Yaklaşık bir milyon zeytin ve orman ağacı kesildi. İşgal süresince en az 778 sivil hayatını kaybetti, 105 kadın katliamı belgelendi. Çeteler, mülk gaspı, demografik değişim ve kültürel kimliğin yok edilmesi politikalarını sürdürüyor.
Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) konuşan insan hakları aktivisti İbrahim Şêxo, Raco’ya bağlı Çiyê ve Derwîş köyleri, Bilbilê’ye bağlı Şêxorzê köyü ile Şêrawa’ya bağlı Basilê ve Cilbirêköylerinin Türk ordusunun askeri üsleri haline geldiğini ve göçmenlerin dönüşünün yasaklandığını belirtti.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne göre, yarım milyon Suriyeli mülteci evine dönse de Efrîn’den göç edenlerin dönüşü “sınırlı ve bireysel” düzeyde kaldı. Türk devleti ve çetelerin günlük suç ve baskıları, geri dönüşü engelliyor.
HTŞ, anlaşmayı uygulamıyor
10 Mart 2025’te Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ile HTŞ arasında imzalanan anlaşmada göçmenlerin dönüşü ve korunması garanti altına alındı, ancak HTŞ uygulamanın Türk kontrolünde olduğunu ve engellendiğini belirtiyor. Nisan 2025’te Şêxmeqsûd-EşrefiyêMeclisi ile HTŞ arasında yapılan anlaşmada Efrîn, Halep’e bağlı idari bir bölge olarak tanımlandı ve dönüş mekanizmaları gündeme alındı. Ancak yine pratikte bir adım atmadı.
Yetki halka verilsin
İbrahim Şêxo, Türk devleti ve çetelerinin Efrîn’den çıkarılması, göçmenlerin geri dönüşünün garanti altına alınması ve Efrîn halkının iradesiyle yeni bir yönetimin kurulması gerektiğini vurguladı. Şêxo, “Halk karşı suç işlenmeye devam ediyor. Efrîn halkı kendi kaderini tayin etmeli” dedi. EFRÎN















