• Hastanelerde oluşturulan kurullar tarafından verilen raporlara göre 600’ü aşkın hasta tutsağın acil tahliye edilmesi gerektiğini belirten SES Eşbaşkanı Hüsnü Yıldırım, tüm kesimlere birlikte mücadele çağrısı yaptı. 

İnsan hakları savunucularının, hasta tutsakların infazlarının ertelenerek, nitelikli koşullarda tedavi edilmeleri taleplerinin karşılık bulmaması nedeniyle cezaevlerinde artan hak ihlalleri ölümleri de beraberinde getiriyor. Kamu hastanelerinin “cezaevinde kalamaz” raporları Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) duvarına çarparak, “cezaevinde kalabilir” raporlarına dönüştürülüyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD), 12 Aralık 2021'de yayınladığı rapora göre, cezaevlerinde tespit edebildikleri kadarıyla 604’ü ağır olmak üzere bin 605 hasta tutsak bulunuyor. 2020 yılı başından 12 Aralık’a kadar 7’si infaz ertelemelerinden kısa bir süre sonra olmak üzere en az 60 hasta tutsak yaşamını yitirdi.

Cezaevlerini yakından takip eden ve yaşanan hak ihlallerine karşı sivil toplum örgütü ve sendikalarla birlikte girişimlerde bulunan kurumlardan biri olan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) Eşbaşkanı Hüsnü Yıldırım, “Sağlık emekçileri ve hekim arkadaşların raporları birincil olarak kabul edilmesi gerekiyor. Temel çerçeve budur. Bilimsel kriter çerçevesinde ATK yerine hastanelerde oluşturulan kurullar tarafından verilen raporlara baktığımızda 600'ü aşkın hastanın acil tahliye edilmesi gerektiği yönünde raporlar var. Bu raporlar mutlaka esas alınmalı. Hekimlerin tespit ettiği çerçevede hasta tutsakların serbest bırakılması gerekiyor. Bilimsel çerçevede hareket etmeyen kurumların toplum ve insanlık adına kaldırılması lazım” dedi.

Her insanın yaşama ve kendini ifade özgürlüğü olduğunu belirten Yıldırım, şöyle dedi: “Siyasi iktidar bunu sağlamakla sorumludur. Baskılar oluşturarak, insanların hayatlarını ve sağlığını tehlikeye sokacak durumları ortadan kaldırmıyor, bilimsel verileri kabul etmiyorsunuz. ATK’yi kullanarak bu insanların hastalık sürecinde cezaevinde kalmasını sağlıyorsanız çok büyük zulümdür.” 

Toplumda farklı siyasi görüşlerin olabileceğini ancak, insan hakları söz konusu olduğu durumlarda birlikte hareket edilmesi gerektiğine dikkat çeken Yıldırım, “Birlikte bu soruna bir çözüm bulmamız gerekiyor” dedi.  ANKARA

 

Doğan'ın infazı yakıldı

Şakran Cezaevi’nde tutulan Hürriyet Doğan’ın infazı yakılarak, tahliyesi 10 ay ertelendi. 

Hürriyet Doğan, 2005'te Adana’da tutuklandı. Doğan’a, “örgüt üyeliği” iddiasıyla 19 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Doğan, 2012'de Adana’dan Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. 3 Ocak 2022’de cezaevinden çıkması gereken Doğan’ın, Cezaevi İdari ve Gözlem Komisyonu tarafından açlık grevi eylemine katılması ve verilen hücre cezaları gerekçesiyle tahliyesi 10 ay ertelendi. 

Vedat Doğan ablası Hürriyet ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra şunları paylaştı: “27 Aralık’ta gardiyanlar tarafından ablam bir odaya götürülüyor. Kendilerini sosyolog, psikolog ve savcı olarak tanıtan heyet içerisinde savcı da bulunuyor. Savcı ablama 'gözlemlerimiz doğrultusunda sen pişman değilsin biz biliyoruz' diyerek girdiği açlık grevi eylemleri ve hücre cezalarını gerekçe göstererek infazını yaktığını aktarıyor. Ablam da savcıya bu şekilde sorular sorarak suç işlediğini söyleyerek, karşı çıkıyor." 

Cezaevi İdari ve Gözlem Komisyonu'nun Kürtlere karşı “düşman hukuku” uyguladığını dile getiren Doğan, “Kurulan komisyonların keyfi bir uygulama olduğu, hukukla bir alakası olmadığı açıktır. Bırakmamak için kendilerince bir kılıf uyduruyorlar. Bu yöntemlerle baş eğdirmeye çalışıyorlar" diye konuştu.