8 şarkım var, kaydedemiyorum

Kültür/Sanat Haberleri —

Azîzko/Qeydûbend

Azîzko/Qeydûbend

  • Elimizde online mecralar haricinde doğru dürüst bir imkan yok maalesef. Bu uzun vadede birçok genci müzikten uzaklaştırıyor ya da Türkçe müziğe geçmeye zorluyor. Ancak buralardayız ve daha fazlayız artık. Öyle veya böyle Kürtçe müzik üretimini sürdüreceğiz. 

MIHEME PORGEBOL

Azîzko, diğer adıyla Qeydûbend son yıllarda yaptığı muzır şarkılarla gençliği müziğiyle yakalayabilen bir sanatçı. Diğer yandan gerek güncel Kürt şiirinin önemli örneklerini bestelemesi gerekse de yaptığı deneysel işlerle müziğe ciddi anlamda ilgi duyan seçici bir kitleye de hitap ediyor. Soundcloud, Youtube gibi platformlarda yayımladığı "Balada Mirinê", "Bo Xatirê Xaltîka Aso", "Qesîdeyek Bo Bîra Te" gibi deneysel çalışmalarıyla dikkat çeken Qeydûbend aynı zamanda bir mimar. Müzik ve mimari gibi birbiriyle ilişkisinin pek de kurulamadığı iki farklı sanat alanında çalışan sanatçının müziğe ilgisi 2011 yılında aldığı bir gitarla başlıyor. Mimarlık üzerine aldığı eğitimin müzik için de geçerli olduğunu söyleyen Qeydûbend mimarlık ve müziği aynı potada eritmeye çalışıyor. "Müziği hayat pratiklerinden bağımsız düşünemiyorum. Var olmanın bir sesi varsa onun peşindeyim. Bazen bir şairin dizlerinde, bazen yaşlı bir kadının sesinde, bazen bir şehrin karmaşasında, bazen feodalite ile kurduğumuz ilişkide ve bazen de ölümü hissetmeye çalışarak sürdürüyorum müziğimi" diyen Qeydûbend'le rock söyleşileri kapsamında konuştuk. 

Yaptığın müziği tarif eder misin biraz?

Müziğimi bir tür olarak tarif etmek zor. Kaldı ki sınıflandırılan her şeyin anlamını yitirdiğine inanıyorum. Ama en nihayetinde şunu söyleyebilirim: Sadece Kürtçe müzik yapıyorum. Zaten Türkiye’de Kürtçe müzik yapıyorsanız hiçbir pazar yaptığınız müziği bir tür olarak kabul görmüyor. Büyük müzik marketlerde hep şöyle tasnifler görürsünüz; rock standı, blues standı, jazz standı, pop vs standı vardır, bir köşede de "Kürtçe" diye bir stand vardır. Orada ben de varım, Bismilli Zeko da var, Ciwan Haco da var, Serbang Emrah da var. Herkes var orada yani. Hepimizin müziği şimdilik o sepette. 

Yine de rock referanslı müzik yaptığını söylemek yanlış olmaz. Geçtiğimiz yıl Harun Elki'yle yaptığımız bir söyleşide Kürtçe rock için "Çok rahatlıkla dilin kendisi bu müziği seçti diyebilirim" demişti. Bu konuda sen daha genç bir sanatçı olarak ne söylemek istersin.

Katılıyorum. Kürtçe, rock müziğe çok elverişli bir dil. Hem fonetik olarak hem de Kürtçenin ve Kürtlerin içinde bulunduğu süreçler bakımından. Rock müzik Kürtçe için daha avantajlı bir durumdadır diyebilirim. Bir dinleyici olarak da rock hayatımın çok önemli bir bölümünü kaplıyor diyebilirim. Ancak dil yapısının haricinde rock müziğinin kendine has bir gırtlağı da var. Daha soft bir gırtlak yapısı ve sesim olduğu için rock müzikten biraz uzaklaşmış olduğumu düşünüyorum. 

"Rock hayatımın çok önemli bir bölümünü kaplıyor" dedin. Bu bağlamda sence rock neden önemlidir?

Tek başına rock zor olduğu ve kolektif bir bilinç istediği için önemlidir bence. 

Peki sanatını icra ederken zorlanıyor musun? Seni zorlayan şeyler oluyor mu?

Hiç zorlanmıyorum. Üretmek çok güzel insanlarla buluşturuyor ve sonsuz network ağları oluşturuyor. Bu keyif tüm engelleri aşmaya yetiyor. Ancak son zamanlarda bir şarkıyı hakkıyla kaydetmek, paylaşmak ve kitlelere ulaşmak epey maliyetli. Bu durum biraz can sıkıcı. Elimde güvendiğim 8 şarkım var ve kaydedemiyorum. Ama bu problem değil üretmeye devam edeceğiz mutlaka..

Geçtiğimiz yıllarda Ziryab adlı bir Kürtçe müzik dergisi çıkıyordu. Kürtçe müzik için önemi tartışılmaz bir mecraydı. Sen de o derginin yarışmasında başarılı bir sonuç elde ettin. Sonrasında o dergi kapanmak zorunda kaldı. Ziryab'ın önemine de değinerek: Sence neden iyi şeyler tutunamıyor?

Ziryab, genç yetenekleri Kürt müziğine kazandırmak açısından Kürt müzik piyasasında yapılmış en başarılı işti bana sorarsanız. Seçkisinde yer aldığım albümde birlikte olduğumuz tüm arkadaşlarımızla iletişimdeyim. O insanların neredeyse tamamı yeni ve çok güzel işler üretiyorlar. Kürt müziği için önemli bir şey yapmak istiyorsak ilk önce Ziryab’ın yaptığı gibi her sene düzenli olarak o yarışmayı sürdürmek gerek. İyi şeylerin neden tutunamadığı konusuna gelelim. Burada biraz linç yiyebilirim ancak maalesef gerçekliğimizin şu olduğunda inanıyorum; iyi şeyler tutunmuyorsa iyi şeyler okumuyor, iyi şeyler dinlemiyor, iyi şeyler izlemiyor, iyi yemekler yemiyor, iyi mekanlarda yaşamıyoruzdur. Bu toplumsal bir sorun. Bir sosyolog bu soruyu daha iyi cevaplandırır.

Müzikten hayatını kazanabiliyor musun? Kazanamıyorsan bunun nedenleri ne? 

Maalesef kazanamıyorum. Başat sebebi de popüler müzik rafında olmamam. Online mecralarda dinleyici kitlesi kısıtlı. Konser mekanları çok az. Organizatör yok veya varsa da ben tanımıyorum. Devlet kurumlarında bir talep yok. Kürtçe müzikten kazanmamızı sağlayacak bir olanak yok gibi maalesef.

Bunun statüsüz olmakla ilgisi var bana göre. Statüsüzlüğün ağır yükünü senin gibi genç sanatçılar nasıl ve ne şekilde hissediyor?

Biz devlet destekli neredeyse hiçbir festival veya medya yayınlarında yokuz. Özel kurum ve kuruluşların festivallerinde yokuz. Kamusal alanda herhangi bir performans sergilemek çok zor bizim açımızdan. Elimizde online mecralar haricinde doğru dürüst bir imkan yok maalesef. Bu uzun vadede birçok genci müzikten uzaklaştırıyor ya da Türkçe müziğe geçmeye zorluyor. Ancak buralardayız ve daha fazlayız artık. Öyle veya böyle Kürtçe müzik üretimini sürdüreceğiz. Bu yolda verdiğiniz destek için size ayrıca teşekkür ederim.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.