Acımıza tuz basıyorlar

• Yetkililerin “su sorunu yok” açıklamalarına “gelip burada yaşa” diyerek tepki gösteren Hataylı depremzede, “Depremden sonra felaketi yaşıyoruz. Acılarımızı sarmaya çalışırken, hala bizim acımıza tuz basıyorlar" dedi.

Yıkımın en çok yaşandığı Hatay'da depremzedeler, AFAD tarafından mahallelerinin dışında kurulan çadırkentlere yerleştirilmeye zorlanıyor. Bunu kabul etmeyen depremzedelere ise çadır verilmiyor. Depremzedeler, kente dayanışmaya gelen belediyeler, sivil toplum örgütleri ve partiler üzerinden çadır ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Kentteki tek sorun çadır değil; depremzedeler, seyyar tuvalet ve duş ile suya da ihtiyaç duyuyor. Özellikle evleri hasar gören depremzedeler, bu noktalarda ciddi sorunlar yaşıyor. Kentte etkili olan kuvvetli yağış ve rüzgar, var olan sorunları daha da arttırdı. Bu nedenle çadırların birçoğu uçtu ve su aldı. Önümüzdeki günlerde olası yağışlar depremzedeleri kara kara düşündürüyor. Depremzedeler, bir an önce kendilerine konteyner ulaştırılmasını istiyor. 

Kenti 7 Mart’ta etkileyen yağış nedeniyle kaldığı çadır su alan Bedrettin Çekmecelioğlu da konteyner talep eden yurttaşlardan. Defne ilçesine bağlı Çekmece Mahallesi’nde 11 kişilik ailesiyle birlikte kalan Çekmecelioğlu, birçok kişi gibi çadıra 21 gün sonra ulaşabilmiş. Öncesinde kendi imkanlarıyla kurduğu derme çatma barakada yaşam mücadelesi veren Çekmecelioğlu, yağış nedeniyle su alan çadırı ve ıslanan eşyalarını göstererek, yaşadıklarına isyan etti. 

Çadırın malzemesinden çalmışlar

MA'dan Azad Altay ve Müjdat Can'a konuşan Çekmecelioğlu, çadırların çözüm olmadığını; hem artçı depremlerin yaşandığını hem de fırtına ve yağışla mücadele ettiklerini belirterek, “Binalardan malzeme çalındı diye müteahhitleri şikayet ediyoruz ama çadırlardan malzeme çalabilecek kadar terbiyesiz insanlar da var. Bu çadırı da hakaret işite işite aldık” dedi.  

Toplanan yardımlar ulaşmıyor

"İçme suyu bile bulamıyoruz. Sözde yardım ediyorlar. Bu kadar para toplanıyor. Bu yardımlar bize neden ulaşmıyor?” diye soran Çekmecelioğlu, şöyle devam etti: “Su sorunu yok, diyenler, buyursunlar gelsinler burada yaşasınlar. Dışarıdan gelenlerin bizi toz pembe bir hayat içinde görmelerine şaşırıyorum. 11 kişi ile bu çadırda yaşıyorum. Enkaz çalışmalarında yer aldım. Konteynerlar geliyor Altınözü'ne ya da Yayladağı'na. Oralarda yıkım da yok. Kendi mahallemizi, evimizi bırakıp oralara mı gidelim? Bu şekilde olmaz.”

Otelden çıkardılar

Depremin ilk gününden bu yana AFAD’ı görmediklerini kaydeden Çekmecelioğlu, “Sokaklar güvensiz, elektrik yok. Her taraf yağmalandı. Kendi çocuklarımızı, korumak amacıyla ve psikolojileri bozulmasın diye Antalya'ya gönderdik. Antalya'da AFAD onları otele gönderdi. Orada 10 gün kaldılar. Sonra otel sahibi, ‘AFAD bize yardım etmiyor, tek başıma bu gücümle bakamam’ diyerek oteli boşalttı. Üç gün boyunca sıcak su bile vermemişler. Yemeği kokmuş” şeklinde konuştu.  

“Acılarımızı sarmaya çalışırken, hala bizim acımıza tuz basıyor” diyen Çekmecelioğlu, şunları ekledi: “Bu depremin bize öğrettiği çok şey oldu. Tüm halk burada. Yurt dışında gelen insanlar bir hafta boyunca el uzattı. Bu süreci nasıl bitireceğiz bilmiyoruz. Memleketimizi, yerimizi boşaltmamızı istiyorlar. Burayı boşaltmam. Gitmem. Aç da kalsak memleketimdeyim. Toprak da yesem memleketimdeyim. Ev, mal kaybı önemli değil. Asıl felaket depremden sonraki süreçti.” HATAY