Adı konulmayan savaş: ‘Kadına yönelik şiddet’

Kadın Haberleri —

Marsilya / Foto: Feyyaz Brusk

Marsilya / Foto: Feyyaz Brusk

  • Bilinçli, planlı ve sistematik olarak uygulanan şiddet ve katliam bir kadın kırım göstergesidir.  Bugün dünya genelinde her 11 dakikada bir kadın, erkekler tarafından katledilmektedir. Kadına yönelik adı konulmamış sessiz bir savaş erkekler tarafından yürütülmektedir.

ROJBİN KURT / FRANKFURT

Kadına yönelik şiddet bir erkeğin öteki erkeğe yönelik şiddetiyle aynı değildir. Kadına yönelik şiddet; kadınların cinsiyetleri nedeniyle uğradıkları fiziki, psikolojik, cinsel saldırıdır. Daha farklı bir şekilde tarif edecek olursak; erkeğin kaba kuvvetine dayanarak kadına zor uygulaması, boyunduruk altına alması, fiziki, cinsel ve ruhsal olarak her yönüyle sömürmesi, mülkleştirme ve yaşam hakkına el koymasıdır. Kadına yönelik şiddet başka bir değişle faşizmdir. Bu faşizm günümüzde cins kırım boyutuna varmıştır. Yani kadınlar sırf kadın olduklarından dolayı katledilmektedir. 

Her 11 dakikada bir kadın katlediliyor

Birleşmiş Milletler’in (BM) dünya genelinde raporlaştırdığı verilere göre her 11 dakikada bir kadın ya da kız çocuğu herhangi bir aile üyesi, eşi ya da sevgili tarafından katledilmektedir. 

ABD’de kadına yönelik şiddet

Kadınların cinsiyete dayalı katledilmesi genelde düşük gelirli ülkelerin bir sorun olduğu düşünülmektedir. Fakat bu yanlış bir düşüncedir. Çünkü kadına yönelik şiddet bir ekonomi, bir “gelişmemişlik” meselesinde öte ideolojiktir. Temelini ataerkil ideolojiden alır ve kadın katliamları toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin en aşırı biçimidir. Mesela yüksek gelirli ülkelerdeki tüm kadın katliam vakalarının %70 ABD’de yaşanmaktadır. Chicago Policy Review sitesinin 7 Temmuz’da yayınladığı bir rapora göre, ABD’de kadınların %40 hayatı boyunca en bir kez cinsel şiddete maruz kaldı ve en az %20’i ise tecavüze uğradı. Son verilere göre ABD’de kadın katliamları istikrarlı bir şekilde yükseliyor. Günde ortalama üç kadının partneri tarafından katledildiği ABD’de ayda en az 70 kadın vurularak katlediliyor. Günlük şiddet vakaları ise kesin olarak tespit edilemiyor. Çünkü ABD’de  tecavüze uğrayan her 1000 kadından 995 suçlamadan sonuç alamayacağını düşündüğünden bildirimde bulunmadığı belirtiliyor. ABD’de garip bir şekilde yüksek kadın katliamları, kadına yönelik şiddet hiç görülmüyor. Sanki yaşanmıyormuş gibi..

AB’de her 3 kadından biri şiddet kurbanı

Avrupa Birliği’nin Mart 2022’de açıkladığı kadına yönelik şiddet verilerine göre her 3 kadından 1’i toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin kurbanı. Her 10 kadından 1’i cinsel şiddete, her 20 kadından 1’i ise tecavüze uğruyor. AB birliğinde birçok ülkede kadına yönelik şiddet verileri tutulmadığı gibi basında çok az yer alıyor. Örneğin Fransa’da aile için şiddet, kadın katliamı diğer ülkelere oranla çok yüksek. Fakat kadın katliamları basında görülmüyor. Fransa’da 2019 verilerine göre kadına yönelik şiddet %26. 

Artık dijital şiddet de var

Dünya genelinde gelişen yeni bir şiddet türü de dijital şiddettir. Kadınlar fiziki, cinsel, psikolojik, ekonomik ve devlet şiddetinin yanı sıra artık dijital şiddete de maruz kalıyor. Yapılan araştırmalara göre dünya genelinde kadınların %85 dijital şiddete uğradı.

Pakistan kadına şiddette birinci 

Bu yılın başında AB ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) dünya genelinde kadına yönelik şiddete ilişkin 2019 yılını içeren bir rapor açıkladı. Rapora göre dünya genelinde kadına yönelik şiddetin en yüksek olduğu ülke %85 ile Pakistan.  Pakistan’ı sırasıyla Senegal, Yemen ve Afganistan takip ediyor. 

Bugün Afganistan’da kadınlar kırbaç cezaları da dahil birçok insanlık dışı şiddete maruz kalıyor ve kadına yönelik şiddet oranında kesin bir bilgi bulunmuyor. Fakat kadınların sokağa çıkması, bahçede dolaşması, parka gitmesi, okula gitmesi, araba sürmesi, ön koltukta oturması yasak.

Şiddetin düşük olduğu ülke Kanada

OECD raporunda Avrupa ülkelerinde yükselen şiddet oranının yüksekliği dikkat çekerken, kadına yönelik şiddetin en düşük olduğu ülkenin %2’lik oranla Kanada olduğu tespiti yapılıyor. Kanada’yı sırasıyla  %7 Şili ve %10 ile İsviçre takip ediyor.

OECD ülkeleri içerisinde Türkiye şiddette birinci

Aynı rapora göre AB ve  OECD’ye üye ülkeler arasında erkeklerden fiziksel veya cinsel şiddet gören kadınların oranının en yüksek olduğu ülke ise Türkiye. 2019 verileri baz alınarak AB ve OECD tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye’de her 10 kadından 4’ü erkek şiddetine uğruyor. 

2019 yılı şiddet verileri

Bianet haber sistesinin tuttuğu verilere göre 2019 yılında erkekler en az 328 kadını ve aralarında bebeklerin de olduğu 15 çocuğu katletti. 51 kadına tecavüz etti, 712 kadını fuhuşa zorladı. 232 kadını taciz etti. 279 çocuğa tecavüz de dahil istismarda bulundu. 134 kadın ise şüpheli olarak yaşamını yitirdi. 2019 yılında 630 kadın şiddete uğradı.

2020 yılı şiddet verileri

Erkekler 2020 yılında 284 kadını ve aralarında bebeklerin de olduğu 26 çocuğu katletti. 96 kadına tecavüz etti. 818 kadını fuhuşa zorladı. 147 kadını taciz eden erkekler tecavüz de dahil 265 çocuğu istismar etti. 255 kadın şüpheli olarak yaşamını yitirdi. En az 792 kadın şiddete uğradı.

2021 yılı şiddet verileri

2021 yılında erkekler en az 339 kadın ile aralarında bebeklerin de olduğu 34 çocuğu katletti.  96 kadına tecavüz eden erkekler 772 kadını fuhuşa zorladı. 424 kadını taciz etti. 208 çocuk tecavüz de dahil istismar edildi. 213 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirirken 793 kadın şiddete uğradı.

2022 yılı şiddet verileri

2022 yılının 10 aylık verilerini açıklayan JINNEWS, en az 299 kadın ve 45 çocuğun erkekler tarafından katledildiğini, 190 kadın ve 51 çocuğun şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiğini belirtti.

Kadına şiddetin adresi meclis

Kadınların en fazla şiddete uğradığı alanların başında ise siyaset geliyor. Türkiye’de toplum sorunlarına çözüm geliştirmeye çalışan kadınlara erkekler en fazla mecliste saldırdı. Mezopotamya Ajansı’nın (MA) 2015 yılından bu yana derlediği verilere göre, Halkların Demokrasi Partisi (HDP) kadın vekillerine yönelik çok sayıda saldırı oldu. Kadınların ya milletvekilliği düşürüldü ya tutuklandı ya da gördüğü şiddet ve zor nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. 

 Kadınların vekillikleri düşürüldü

“2017 yılında Van Milletvekili Tuğba Hezer Öztürk, Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ve HDP eski Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ’ın, 2018’de Hakkari Milletvekili Selma Irmak, Kadın Meclisi Sözcüsü ve Siirt Milletvekili Besime Konca ve Ağrı Milletvekili Leyla Zana’nın, 2020’de Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in vekilliği düşürüldü. 17 Kasım 2022 tarihinde ise Meclis Karma Komisyon’da, oy çokluğuyla HDP Milletvekili Semra Güzel’in vekilliğinin düşürülmesi kararı alındı”  diye yazan Mezopotamya Ajansı vekillikleri düşürülen Figen Yüksekdağ, Leyla Güven ve Semra Güzel’in bugün cezaevinde olduğunu yazdı.

HDP’li kadınlar fezleke şiddeti

Siyasetçi kadınlara yönelik şiddetin bir diğer boyutu ise fezlekeler. HDP’li kadın vekillerden Dilan Dirayet Taşdemir’e 52, Remziye Tosun’a 69, Semra Güzel’e 42, Muazzez Orhan Işık’a 53, Tülay Hatimoğulları’na 8, Dersim Dağ’a 43, Ayşe Acar Başaran’a 53, Ayşe Sürücü’ye 33, Meral Danış Beştaş’a 34, Gülistan Kılıç Koçyiğit’e 28, Filiz Kerestecioğlu’na 6, Züleyha Gülüm’e 3, Dilşat Canbaz Kaya’ya 3, Ebru Günay’a 19, Fatma Kurtulan’a 12, Feleknas Uca’a 70, Hüda Kaya’a 18, Oya Ersoy’a 3, Pero Dundar’a 21, Serpil Kemalbay’a 12, Nuran İmir’e 33, Şevin Coşkun’a 17, Pervin Buldan’a 94 ve DBP’li Saliha Aydeniz’e 82 olmak üzere toplamda 808 fezleke hazırlandı. Fezlekelerle bastırılmaya çalışılan siyasetçi kadınlar iş yapamaz hale getirilmek istendi. Bugün de devletin başındaki AKP-MHP faşist iktidarı fezlekeleri siyasetçi kadınlara yönelik bir şiddet aracı olarak kullanmaya devam ediyor.

Devletin üniformalı şiddeti

Türk devletinin siyasette yer alan kadınlara yönelik şiddeti sadece siyasi partilerdeki kadınlarla sınırlı değil. Asker, polis, korucu gibi silahlı güçleriyle Bakurê Kurdistan’da kadına yönelik adı konulmamış bir savaş yürütüyor. Kadınları bir yandan yoksul, işsiz bırakarak şiddete maruz bırakan devlet, polis, asker ve korucuları devreye koyarak, kadına yönelik cinsel saldırıları ya görmezden geliyor ya da cezasız bırakarak teşvik ediyor. 

Örneğin, 14 Mayıs 2022’de Şirnêx’in Silopiya (Silopi) ilçesinde, Sakine Kültür Özel Harekat Ocakları Şırnak İl Başkanı İbrahim Barkın tarafından işkenceyle katledildi. İlk iş dosyaya gizlilik kararı getirilmesi oldu. 6 aydır da ortada bir iddianame yok.

Nihat  Cav isimli korucu 50 yaşındaki Remziye Apaydın’ı katletti. Olay tam 6 ay sonra 16 Mayıs 2022’de açığa çıktı. 

8 Haziran 2022’de Amed’in Hênê (Hani) ilçesinde, boşanmak istediği bekçi Özcan Yıldız tarafından ateşli silahla ağır yaralanan Rozerin Yıldız, 5 aydır hastanede yaşam mücadelesi veriyor.

Amed’de MHP’nin kapatılan teşkilatının il başkanı Cihan Kayaalp, çocuğa tecavüz suçundan gözaltına alınarak tutuklandı. 17 Haziran 2022’da görülen ilk duruşmada  hakkında 49 yıl 9 ay istenen Kayaalp beraat etti. Kayaalp’ı beraat ettiren hakimin İpek Er’in faili uzman çavuş Musa Orhan’ı serbest bırakan hakim olduğu öğrenildi. Tecavüzcü Musa Orhan ise devletten güç alarak kendisine tecavüzcü diyen kadınlara dava açtı.  

Kamuoyunda N.Ç davası olarak bilinen 13 yaşındaki çocuğa tecavüz suçundan hüküm giymiş Şeyhdavut D., Derik Kaymakamlığı’nın etkinliğine “kanaat önderi” sıfatıyla katıldı.

Şirnêx’in Qilaban (Uludere) ilçesinde 18 Ağustos 2022 kaybolan 17 yaşındaki Firdevs Babat’ın cenazesi, bir gün sonra Hezil Çayı’nda bulundu. Firdevs’in korucu Ramazan Babat’ın silahıyla katledildiği ortaya çıktı.

Korucu Ramazan Babat ise başka bir çocuğa tecavüzden tutuklandı.

S.S isimli kadına tecavüz eden Şirnex’in Cizîr (Cizre) İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde Asayiş Amiri’nin korumalığını yapan polis Enes Aydemir ise hala görevde.

Kadına yönelik devletin ekonomik şiddeti

Türkiye’de 2023 yılı bütçe görüşmelerinde açığa çıkan durum kadına yönelik devlet politikasını biraz daha netleştirdi. Kadınların toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe talebi görmezden gelindin. JINNEWS konuya dair geçtiği haberde kadına ilişkin bütçe şöyle tarif edildi: “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2023 yılı bütçe teklifi 149 milyar 868 milyon TL oldu. Bu bütçe içinde “kadının güçlenmesi”  için de sadece 2 milyar 86 milyon TL ayrılması öngörülüyor. Kadının güçlenmesi için ayrılan bütçe, ülkedeki 42 milyon 252 bin 172 kadına bölündüğü takdirde kadın başına sadece 25 TL düşüyor. Ailenin korunması ve güçlendirilmesi için ayrılan bütçe ise 3 milyar 781 milyon TL.”

Kadına değil savaş bütçe!

2023 yılı için tahmini olarak ayırılan bütçe oranları devletin kadınlara yönelik politikasını da ortaya koydu. Konuya ilişkin verilere dikkat çeken JINNEWS, “Kadınlara ayrılmayan bütçe geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da savaşa ayrıldı. Milli Savunma Bakanlığı’nın bütçesi bu yıl 468 milyar TL’ye çıkarılması öngörülüyor. Savunma ve güvenlik için ayrılması planlanan bütçe 266 milyar 480 milyon 483 bin TL. Bu oran “kadının güçlenmesi” için ayrılan bütçenin 128 katıyken, ailenin korunması için ayrılan bütçe kaleminin de 70 katı” diye yazdı.

‘Jin jiyan azadi’ mücadele perspektifidir

Kadına yönelik şiddete ilişkin dünya genelinde ortaya konulan bu veriler, sadece mevcut sistemin kanallarına ulaşan verilerden oluşuyor. Gerçeğin böyle olmadığını, her kadının fiziki olmasa da düşünsel, ruhsal olarak şiddete, tecavüze uğradığını biliyoruz. Kadının bedeni kadar düşüncelerinin işgal altında olduğunu, cinsel olarak sömürüldüğünü öyle veya böyle biliyoruz. Dolayısıyla ortaya konulan veriler sadece suyun yüzeyindekilerini göstermektedir. Eldeki veriler şu sonucu ortaya koymaktadır: Ataerkil sistem kadına yönelik bilinçli, planlı ve sistematik bir şiddet uygulamaktadır. Bu şiddet ataerkil sitemin kadına yönelik adı konulmamış, sessiz bir savaşın yürütüldüğünü göstermektedir. Kadına yönelik adı konulmamış bu savaşta kadınları zorlu bir mücadele süreci beklerken, “Jin Jiyan Azadi” formülasyonu ise büyük bir umut kaynağı, mücadele perspektifini oluşturmaktadır.

Bakurê Kurdistan’da 68 kadın katledildi

İHD Amed Kadın Komisyonu Bakûrê (Kuzey) Kurdistan’da 1 Kasım 2021- 1 Kasım 2022 tarihleri arasında Kadına Yönelik Şiddet Raporu’nu açıkladı. Raporda 11 kadının ‘intihara’ sürüklendiği, 38 kadının ise aile içi şiddet sonucu yaşamın yitirdiği ve 19 kadının da kamusal alanda katledildiğini belirtti. Bir yıl içerisinde 68 kadının katledildiğin açıklayan Komisyon, 49 kadının da şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiği kaydetti.

33 kadın cinsel saldırıya uğrarken, 29 kadın gördüğü şiddet dolayısıyla ağır yaralandı. 

Komisyon, kadınların en fazla şiddete uğradığı 5 kenti Riha(Urfa), Dîlok(Antep) Xarpet, Amed ve Şirnex olduğunu duyurdu.

Başûrê Kurdistan’da 11 ayda 57 kadın katledildi

Irak ve Başûrê Kurdistan’da kadına yönelik şiddet, kadın katliamı katliamı Türk devletin bölgedeki varlığıyla paralel olarak yükseldi. Başûrê Kurdistan’da 1989 yılından bu yan kadın sünneti yasak olmasına rağmen çok sayıda kadının sünnet edildiği bildirildi. 1969’da çıkarılan Irak Anayasasına göre “namus” deniyle kadınları öldürmek suç değil. Bu yasa 2008’de Başûrê Kurdistan’da değiştirildi. Fakat kadın katilleri çeşitli sebeplerle serbest bırakılıyor. Bölgede çocuk yaşta “evlilik”, çok eşlilik, tecavüz, kadın katliamı oldukça yaygın. 

2020 verilerine göre Başûrê Kurdistan’da 25, 2021’de 45, son 11 ayda ise 57 kadın katledildi. Irak’ta ise son 11 ayda 30 kadın katledildi.

Geçtiğimiz Ekim ayının 4’ünde ise Türk devleti Jineolojî Araştırma Merkezi üyesi gazeteci, akademisyen Nagihan Akarsel’e suikast düzenledi. Suikast sonucu Akarsel hayatını kaybetti. 

Başûrê Kurdistan’da 280 kadın örgütünün bulunduğu belirtiliyor. Örgüt kurma hakkı olan kadınların kadına yönelik şiddeti engelleme, çalışma yürütme, verileri açıklama boyutunda ise söz hakkı bulunmuyor. 

İran’da kadın devrimi yükseliyor

İran’da kadına yönelik erkek şiddeti devlet şiddetiyle içi içe. İran Anayasası çocuk yaşta “evlilik”, çocuğa yönelik tecavüz, aile için şiddet ve namus olaylarında kadın katliamını teşvik eden politikalara sahip.  İran’da kadınların en az %66 şiddette uğruyor. Temmuz 2018 verilerine göre İran’da kadınların %70’inden fazlası zorunlu başörtüsüne karşı. İran’da her gün en az 2 bin kadın zorunlu kıyafet yönetmeliği nedeniyle tutuklanıyor.

Kıyafet yönetmeliği nedeniyle 13 Eylül’de Tahran’da gözaltına alınan Jîna Amînî gördüğü işkence nedeniyle 16 Eylül’de hayatını kaybetti. Jîna Amînî’nin katledilmesi ardından, rejimin değişimi ve özgürlük talebiyle halk ayaklanmaları başladı. Rojhilatê Kurdistan başta olmak olmak üzere ülke genelinde süren halk ayaklanamısın temel sloganı “Jin jiyan azadî” oldu. İki ayı aşkındır süren rejim karşıtı halk direnişin de İran İnsan hakları (IHR) verilerine göre 51 çocuk olmak üzere 416 kişi katledildi. Katledilenlerin 27’si kadındı. 

İran’da kadınlar öncülüğünde gelişen ve dünyada desteklenen kadın direnişi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın geliştirmiş olduğu “Jin jiyan azadî” kadın özgürlük formülasyonunu dünya kadınlarına taşıdı. Bu yıl Kürt kadınları İran’da gerçekleşen kadın devrimini sahiplenme temelinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddette Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü “Jin jiyan azadi” sloganıyla savaşa, işgale, soykırıma, kadına yönelik erkek, devlet şiddetine hayır demek için alanlara çıkıyor. 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.