Almanya’nın Êzîdî ikiyüzlülüğü
Dünya Haberleri —
- Almanya, Êzîdîleri soykırımdan kurtarma adı altında yaptığı göçertme politikasından gizlice vazgeçti. Ana akım Alman medyasından WDR, NDR ve SZ yayınlarında, Almanya ile Irak arasındaki göç anlaşmasının içeriğinin gizlediğini belgelerle kanıtlıyor.
- Sol Parti milletvekili Clara Bünger, Êzîdîlerin Alman hükümetinin güzel sözlerine ihtiyacı olmadığını belirtti. Bünger, “Bir yandan Êzîdîlere yönelik katliamı, soykırım olarak tanırken diğer yandan sınır dışı etmek ikiyüzlülüktür” diyerek, buna sona verilmesini istedi.
REWŞAN DENİZ / FRANKFURT
Alman Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi, ‘Irak’ta güvenlik durumunun iyi olduğu ve Êzîdîlerin Şengal’de değil de başka bir yerde yaşayabileceklerini’ iddia ediyor. Geçen yıl Almanya’nın sınır dışı ettiği John Saidi Fars Sılo adındaki Êzîdî genç Hewlêr’de ölü bulunmuştu. 8 Ağustos’ta 27 yaşındaki Êzîdî genç Almanya’da tutulduğu kamptan deport edilerek Federe Kurdistan Bölgesi’ne gönderilmek için bindirildiği uçaktan indikten iki gün sonra ölü bulundu. Almanya Başbakanı Olaf Scholz'a göre göç politikasında ihtiyaç duyulan ‘en önemli şey’, “Kısa sürede” “en önemli değişimi”sağlamak. Sosyal Demokrat Şansölye'nin ısrarla üzerinde durduğu şey, çok sayıda sığınmacının hızlıca Almanya’dan geldikleri ülkelere gönderilmesi.
Iraklılar ilk sırada
Federal hükümet için Irak rekor düzeyde düzensiz göçün geldiği bir ülke olarak birincil hedef görülüyor. NDR, WDR ve "Süddeutscher Zeitung" tarafından yapılan araştırmalar, federal hükümet ve Irak'ın müzakerelerde kamuoyunun bildiğinden çok daha fazla anlaştığını gösteriyor. Tagesschau gazetesi yayınladığı bir haberde Irak ve Almanya’nın aylar önce ortak bir niyet beyanı üzerinde anlaştığını ancak bunun gizli kalması için yüksek çaba içinde olduğunu yazmıştı.
2023 yılının bahar aylarında her iki ülke arasında varılan mutabakat metni için Alman medyası üç A4 kağıdı kadar tanımlaması yapıyor. Alman anayasasının bir hak olarak tanıdığı göç ve iltica hakkı bu anlaşma ile ipotek altına alınmış durumda. Sınır dışı kararların bir kısmı Êzîdî Kürtleri doğrudan ilgilendiriyor. Bu, Irak'ın artık daha önce olduğu gibi sadece suçluları değil, temelde tüm vatandaşları geri almaya hazır olduğu anlamına geliyor. Son zamanlarda DAİŞ zulmünden dolayı ülkelerini terk etmek zorunda kalan daha fazla Êzîdî de Irak'a sınır dışı edilecek.
Federal İçişleri Bakanlığı'na göre Ekim 2023’de ülkeyi terk etmesi gereken yaklaşık 26.000 Iraklı vardı. Terk ve deport kararı alınanlar listesinde Irak açık ara en yüksek orana sahip.
Sınır dışı ikiyüzlülüktür
Almanya Federal Meclisi’nin 2023’te aldığı kararla DAİŞ’in Irak ve Suriye'de Êzîdîlere yönelik katliamlarını “soykırım” olarak tanımasına rağmen Êzîdîleri Irak’a göndermek istemesi Almanya kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor. Êzîdî mültecilerin durumuna ilişkin gazetemize konuşan Almanya Federal Parlamento Sol Parti Milletvekili Clara Bünger, “Hükümetin bir yandan Irak ve Suriye'de Êzîdîlere yönelik katliamları soykırım olarak tanırken diğer yandan Êzîdîlerin iltica taleplerini reddetme ve sınır dışı etme girişimi ikiyüzlülüktür” dedi.
Soykırımı tanımak yetmiyor
Bünger şunları belirtti: “Trafik Lambası koalisyonun, Êzîdî katliamını, soykırımı olarak tanıması ve bunu meclise taşımasını samimi bulmuyorum çünkü bu tanıma somut olarak ne Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi'nin iltica kararlarına ne de eyaletler ve federal düzeyde sınır dışı etme politikasına olumlu bir etki göstermiyor. Koalisyonun güzel sözlerine ihtiyacımız yok. Aynı şekilde insan haklarını içi boş sözlerle anlatmak da yetmiyor. Daha çok insan haklarına uygun ve bunu derhal günlük hayata çevirebilecek bir siyasete ihtiyacımız var.”
Süresiz oturum hakkı verilsin
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser’e Êzîdîlere özel durumlarından dolayı süresiz oturum hakkı tanınması çağrısında bulunan Bünger şunları aktardı: “Êzîdîlerin sınır dışı tehdidi altında yaşamaları ve hata Irak’a sınır dışı edilmeleri haberleri beni ürkütüyor. Katliamdan kaçıp Almanya’ya sığınan Êzîdîler burada güvende yaşayabileceklerini düşünürken tekrar kaçtıkları bölgeye geri gönderilme kaygısı ile karşı karşıyalar. Buradan İçişleri Bakanı Feaser’e sesleniyorum. Derhal Almanya’nın tüm eyaletlerine Irak’tan kaçan Êzîdîlerin sınır dışı işlemleri durdurulsun. Ayrıca özel olarak korunmaya muhtaç gruplar statüsünde değerlendirilip süresiz oturum hakkı verilsin.”
2017’den itibaren
2018 yılında da dönemin Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas Bağdat’ta yaptığı ziyarette Irak’ın güvenlik açısından daha iyi bir durumda olduğunu söyleyerek Irak devletinden mültecilerin geri gönderilmesini kolaylaştırmak için iş birliği talebinde bulunmuştu. Eski Irak Başbakanı Haydar Abadi, 9 Aralık 2017’de DAİŞ’e karşı zafer kazanıldığını duyurmuştu. Almanya da 2017 yılından beri Irak’ı güvenlik açısından sorunsuz bir ülke olarak görüyor ve Iraklı mültecilerin iltica başvurularını çok büyük oranda reddediliyor.
Almanya İçişleri Bakanlığının verilerine göre, sadece 2023’ün başından 30 Haziran 2023'e kadar 31 bin Irak vatandaşı Almanya'ya iltica talebinde bulundu ancak bunların 28 bini reddedildi. Almanya, Irak’tan gelenlerin uyruklarını tespitte zorlandığı için sınır dışı edilenlerin ne kadarının Êzîdî olduğunu belirtmek mümkün değil.
5 ila 10 bin Êzîdî
Yaklaşık 250 bin üyesiyle Avrupa'nın en büyük Êzîdî topluluğu Almanya'da yaşıyor. Almanya'dan kaç Êzîdî'nin sınır dışı edildiğine dair resmi bir rakam yok. Almanya'nın önde gelen mülteci örgütü Pro Asyl’un Êzîdîlere dair en yaptığı en son açıklamaya göre, şu anda 5 bin ile 10 bin Êzîdî'nin Irak’a geri gönderilme ve sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya olduğu tahmin ediliyor. Êzîdî ve diğer örgütler, Federal Meclis üyelerine açık bir mektup ve İçişleri Bakanı Nancy Faeser'e yazılan bir mektup da dahil olmak üzere bir süredir sınır dışılara dikkat çekerek, bu uygulamaya son verilmesini istiyor. Pro Asyl de Alman devletine halen travma sürecinde olan Êzîdîlerin sınır dışı edilmesinin bir an önce sınır dışı edilmesi çağrısı yapmıştı.