Amaçları bizi yıldırmak

Kadın Haberleri —

İranlı kadınlar eylem

İranlı kadınlar eylem

  • Saldırılara maruz kalan aktivist Semîrem Rastî, “Bu saldırılar kadınlar tarafından yapılmıyor. Arkasında kadın düşmanı erkek yapılar var. Amaçları bizi yıldırmak.” 

İran’da kadınların sosyal alanlarda yürüttüğü gönüllü çalışmalar, giderek daha fazla kişisel saldırı, iftira ve özel hayata müdahaleyle gölgeleniyor. Ne yasal çerçeve ne de sivil toplum bu saldırılar karşısında yeterli tepkiyi gösteriyor. Bu durum, kadınların hem resmi kurumlar hem de erkek egemen toplum yapısı tarafından korunmadığını bir kez daha gözler önüne seriyor.Dijital medyada karalama kampanyalarıyla itibarsızlaştırılmaya çalışılan kadınlar, bu saldırıların arkasında derinleşmiş erkek egemen zihniyetinin olduğunu belirtiyor.

Başka bir yol yok

Kadınlar ve çocuklar için yıllardır gönüllü olarak mücadele eden birçok kadın aktivist, son dönemlerde bilinçli bir karalama kampanyasının hedefi hâline geldi. Bu kişiler; sokakta yaşayanlar ve aile içi şiddete maruz kalanlar gibi kesimlere yardım ederken, bazı çevreler tarafından dijital medyada ve yerel basında itibarsızlaştırılıyor. Nujinha’ya konuşan kadın hakları savunucularından Semîrem Rastî, şunları söyledi:

“Toplumda derinleşmiş erkek egemenliğinden başka bu denli yoğun saldırıları açıklayacak bir neden göremiyorum. Kadınları susturmak, gözden düşürmek isteyenler aslında kadın hareketini hedef alıyor. Bir arkadaşım kişisel olarak saldırıya uğradı ama yılmadı, çünkü hayatı mücadeleyle geçmiş bir kadının başka bir yolu yoktur.”

 

 

Erkek gönüllüler öncelikli hedef

Semîrem Rastî, yaklaşık 60 kişilik bir gönüllü grubun parçası olduklarını ve kent genelinde kadınlara destek amacıyla çeşitli alanlarda faaliyet yürüttüklerini belirtti. Ancak destek çalışmalarıyla eş zamanlı olarak başlayan saldırıların hedefinin önce erkek gönüllüler, ardından da kadınlar olduğunu ifade etti.

Semîrem Rastî, “Bu saldırılar kadınlar tarafından yapılmıyor, bunu biliyoruz. Arkasında kadın düşmanı erkek yapılar var. Amaçları bizi yıldırmak” diye belirtti.

 

 

Amaç ilerleyişi durdurmak

Kadınların karşılaştığı fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddete rağmen mücadelelerini sürdürdüklerini söyleyen Semîrem Rastî, şöyle konuştu: “Bizi tehdit eden, üzerimize çamur atanlar aynı toplumun parçası. Bu sadece birkaç kişiye yönelik değil, bütün kadın hareketine bir saldırıdır.”

"Jin, Jiyan, Azadî" ayaklanmasının ardından bu tarz saldırıların sistematik biçimde arttığını kaydeden Semîrem Rastî, “Bu, devrimi rayından çıkarmak isteyenlerin bir oyunudur. İçeriden ya da dışarıdan, bu saldırıların amacı kadınların ilerleyişini durdurmaktır. Ne yazık ki kendini sivil toplum aktivisti olarak tanımlayan bazı kişiler de bu sürece bilinçli ya da bilinçsiz şekilde alet oldu” dedi.

Sessiz kalmak, suç ortaklığıdır

Semîrem Rastî sözlerini şöyle tamamladı:“Kadınların, çocukların ve toplumun en kırılgan kesimlerinin iyiliği için bu mücadeleyi seçtik. Ne kadar zor olursa olsun vazgeçmeyeceğiz. Sivil toplum bu saldırılar karşısında sessiz kalmamalı. Yıllarını toplumsal mücadeleye adamış kadınların itibarsızlaştırılmasına göz yummak, tüm kadın hareketlerine zarar verir. Sessiz kalmak, suç ortaklığıdır” çağrısında bulundu. SîNE

 

 

* * *

Sarv’a uygulanan tecrit sonlandırıldı

 

Karçak Cezaevi'nde tutuklu bulunan siyasi tutuklu Zohreh Sarv, 7 Temmuz günü tek kişilik hücreye konulmasının ardından, gelen tepkiler sonucu bugün cezaevinin genel koğuşuna geri götürüldü. Yeniden yargılama sürecinin 7 Temmuz’da ilk duruşması yapılan Zohreh Sarv, duruşma sırasında zorunlu başörtüsü kurallarına uymayı reddettiği için Veramin'deki Karçak Cezaevi'ne geri gönderilerek 15 gün süreyle tecride alındığı bildirilmişti. Bunun üzerine, Zohreh Sarv bu kararı protesto etmek amacıyla açlık grevine başladığını duyurmuştu. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.