Amara’da üç halk bir yaşam


Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğup büyüdüğü Amara ve komşu mahallelerde yaşayan Kürt, Ermeni ve Türkmenler, ulus devlet anlayışına karşı demokratik ulus paradigmasının en güzel örneğini sunuyor. Öcalan’ın fikirlerine beşiklik eden coğrafyada yüzyıllardır bir arada yaşayan halklar, birlikte, eşit ve özgür bir yaşamdan yana.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğup büyüdüğü Riha’nın (Urfa) Halfeti (Xelfeti) İlçesi Amara (Ömerli) mahallesi ve çevresindeki Cibin (Saylakaya), Ereh (Ortakaya), Eynê (Güzelli), Gogan (Göklü), Karamezra, Hemkê ve Argıl mahallelerinde yaşayan Ermeni, Türkmen ve Kürtler, kardeşçe, eşit ve özgür birlikteliğinin en güzel örneğini teşkil ediyor. Yüzyıllardan beridir iç içe yaşayan halklar, mahallelerinde kendi anadillerini konuşup kültürlerini yaşarken, ortaklaştıkları dil ise Türkçe ve Kürtçe oluyor. Bölge halkları, Öcalan’ın ulus devlet anlayışına karşı demokratik ulus paradigmasının temelini kendi coğrafyalarından aldığını, kurmak istediği eşit ve özgür dünyanın kendi topraklarında mevcut olduğunu söylüyor.
‘Devlet yoksa sorun da yok’
Amara’nın 3 kilometre güneyinde yer alan Cibin Mahallesi, Öcalan’ın ilköğretimi okuduğu okulun bulunduğu bir Ermeni mahallesi. 56 yaşındaki Cibinli Ermeni yurttaş Tahir Güngören, mahalle halkının tamamının Ermeni olduğunu söyledi. 1915 yılı Ermeni Soykırımı’ndan nasibini aldıklarını belirten Güngören, “Dedelerimiz kendilerini soykırımdan kurtarmak için yıllarca saklandılar. Başkalarının yanında ırgatlık yaptılar. Neredeyse bütün erkekler katledildi. Küçük kızlarımızı da kendilerine eş yaptılar. Bu yüzden anne tarafı Ermeni olanları görebilirsiniz. Bize uygulanan katliam devlet kaynaklı idi. Devlet içimize girmediği zaman bölgede Ermeniler, Kürtler ve Türkmenler kardeş gibi geçinirler. Şu ana kadar aramızda ırksal tek bir sorun yaşanmamıştır. Bu yönde Halfeti’nin bir model olduğunu düşünüyorum. Dedelerimizden, babalarımızdan bunu gördük ve bu güne kadar geldi. Bizim köyümüz 1800’lü yıllara dayanıyor. Ermeni Soykırımı’yla buraya Türkmenler yerleştirilmiştir” şeklinde konuştu.
‘Ermeniler de asimilasyona uğradı’
Buradaki Ermeniler’in de asimilasyon politikasına maruz kaldığını dile getiren Güngören, “Tıpkı diğer halklara uygulandığı gibi biz Ermeniler de Türkleştirilmeye çalışıldık. Birçok yerde de başardılar. Dilimizi, kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi yaşayamıyoruz. Bizim mahallede eskiden üç kilise vardı. İkisi yok edilirken, diğeri de 1952’de şu anda kullanılan camiye dönüştürüldü. Köyümüz tarihi bir köy. Eskiden içme suyu için el ile kazılan kuyulardan su ihtiyacı gideriliyordu. Köyün ortak kullandığı 12 sarnıç, tarihsel boyutunu gösteriyor. Bu sarnıçların 600 yüzyıllık olduğu söyleniyor” diye konuştu.
‘Burada üç halk barış içinde yaşıyor’
Yine Amara’nın 4 kilometre doğusundaki Ereh Mahallesi ise, bir Türkmen yerleşkesi. Erehli Türkmen olan 42 yaşındaki Recep Sağlamcan, mahallenin daha önce Ermenilere ait olduğunu, ancak uygulanan katliamdan sonra getirilip yerleştirildiklerini söyledi. Devletin geçmiş asimilasyoncu ve katliamcı uygulamalarına karşı bölge halklarının barış ve kardeşlik içinde yaşadıklarını belirten Sağlamcan, “Halfeti’de doğalında oluşmuş olan bu sistem, her yere model teşkil etmelidir. Burada her üç halkta örf, gelenek ve göreneklerini yaşayabiliyor. Burada herkes birbirlerine yardımcı olur, sorun varsa anında çözülür. Batıda Kürtler konusunda oluşan algı yıkılmalıdır. Gelsinler bizim kardeşçe yaşamımıza şahit olsunlar. Burada tüm halklar Kürt Özgürlük Hareketi’nin demokrasi, barış ve özgürlük getireceğine inanıyor” dedi.
‘Öcalan etkilendi, etkiliyor’
Halklar arasında doğalında oluşan sistemin Öcalan’ın bahsettiği özgür, eşit ve birlikte yaşama temel teşkil ettiğini dile getiren Sağlamcan, “Sayın Abdullah Öcalan’ın büyük bir etkisi vardır. Buradan etkilendi ve etkiliyor. Onun sunmuş olduğu manifesto ve paradigma burada vücut bulmuş. Halfeti her yönüyle öncü bir merkezdir. Buradaki halklar her yönüyle örnek alınabilinir. Eğer her yerde halklar, barış, kardeşlik, saygı ve sevgi çerçevesinde yaşarsa hiçbir yerde sorun çıkmaz” diye konuştu.
‘Amara önderini ve barış istiyor’
Öcalan’ın doğup büyüdüğü Amara Mahallesi ise, Ermeni ve Türkmenlerin de yaşadığı bir Kürt mahallesi. Amaralı 35 yaşındaki Oğur Göçer, “Amara dünyaca tanınan bir yerleşke. Nedeni ise Öcalan’ın doğduğu yer olması. Bunun vermiş olduğu yükümlülükler de var. Herkese nasip olmaz bir halkın liderinin doğduğu yerde doğmak. Öcalan’ın doğduğu tarih olan 4 Nisan’da her yıl yüzbinlerce kişi gelir. Gelen misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlamak için bir hafta öncesinden hazırlıklarımızı yaparız. Mahallemizde Kürtlerin dışında Türkmen ve Ermeni de var. Şuana kadar aramızda hiçbir sorun çıkmamıştır. Öcalan’ın tüm halklara sunmuş olduğu perspektifin Halfeti’de yaşama geçtiğini söyleyebiliriz. Amara’dan çıkan özgürlük mücadelesinin barış ve huzura evirilebilmesi için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerekir. Hiç kimse Amara halkı kadar barış istemiyor. Hiç kimse Amara kadar Önderliğinin özgürlüğüne kavuşmasını istemiyor. Öcalan’ın özgür olması ezilen tüm halkların özgürlüğü demektir” dedi.
MEHMET SIDDIK DAMAR/DİHA/RIHA
