Amed'in sesi duyulsun
- Davetli oldukları Amed'deki Newroz kutlamasının protokolünde yer alan İHD Eşbaşkanı Hüseyin Küçükbalaban, Amed Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, Amed Baro Başkanı Nahit Eren ve Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, hem alandaki kitlenin hem de siyasilerin verdikleri mesajları MA’ya değerlendirdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eşbaşkanı Hüseyin Küçükbalaban, “İHD olarak barıştan ve demokrasiden yana mücadelemizi yürütüyoruz. Cezaevlerinde yoğun işkenceler, hak ihlalleri yaşanıyor. Toplumsal alanda özgürlükler kısıtlanıyor. Hukukun üstünlüğü ortadan kaldırılmış durumda. Barışa bir yol verilmesi gerekiyor” dedi. Newroz'da barış talebinin öne çıktığını belirten Küçükbalaban, “Seçimler geçici ama bu talep kalıcıdır. Umarım barış ve demokrasiye dair bir umut ortaya çıkar. Güvenlikçi politikalardan geri dönülmeli” diye konuştu.
Kaya: Demokratik çözüm şart
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya da Kürt sorununda demokratik çözümünün şart olduğunu, Newroz alanından da buna dönük birçok mesajın açığa çıktığını dile getirdi. Kürt meselesine dair geçmişte kurulan diyalog süreçlerinde çok kez tıkanma meydana geldiğini hatırlatan Kaya, “Katkısı sunabilecek kim varsa sürece dâhil olmalı. Bu isimlerin başında da Abdullah Öcalan’ın geldiği belli oluyor. Ben inanıyorum ki; Türkiye’nin siyasal aklı da süreç içerisinde bu barışın sağlanması konusunda Abdullah Öcalan’ın devreye girmesini isteyecektir” dedi.
Türkiye ile birlikte Irak ve Suriye’deki gelişmelere de dikkat çeken Kaya, şunları söyledi: “Kürtlere dönük özel operasyonlar olduğunu görebiliyoruz. Koşullar Kürtlerin birliğini zorunlu kılıyor. Kürtlerin birlikteliği olmadığı takdirde her parçada yaşayan Kürtler ile ilgili önemli sorunlar ortaya çıkar. Özellikle Kürtleri yöneten siyasi önderlerin bu birlikteliğin sağlanmasıyla ilgili adımlar atması gerekiyor.”
Eren: Bu ses dikkate alınsın
Amed Baro Başkanı Nahit Eren ise kentteki Newroz kutlamalarının Kürt toplumunda her zaman heyecan yarattığını hatırlatarak, “Buradan verilen mesajlar her dönemde toplumsal sorunların, tabii ki Kürt meselesinin barışçıl çözümü açısından önemsenmiştir. Türkiye kamuoyunda yankı bulmuştur” dedi. Kürtlerin her Newroz’u bir “umut” olarak gördüğünü belirten Eren, bu yıl meydanda 2013 Newroz’u ruhunu hissettiğini ifade etti. Eren, “Artık Türkiye’de çatışmanın ve şiddetin bir çözüm yöntemi olmadığı, sorunların demokratik bir şekilde, barışçıl çözümü açısından adımların atılması gerektiğine inanıyoruz. 40 yıldır savaş, çatışma var, toplum barışa susamış, barış talep ediyor. Bu ses, talep, ilgililer tarafından da dikkate alınsın. Aktörlerin tamamının üzerine düşen bir sorumluluğunun yerine getirebilmesinin imkânı yaratılmalıdır. İmralı’da uygulanan tecride son verilmeli” şeklinde konuştu.
Tanrıkulu: Barış buradadır
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Newroz alanında toplananların barış talebini haykırdığını belirterek, “Burada çatışmanın, silahın artık olmaması ve onurlu bir barışın hayata geçmesi ortak taleptir. Yıllardır ortak talep bu, ancak Ankara’dan görülmedi. Ben bir kez daha bu meydandan sesleniyorum; Türkiye’nin barışını başka merkezlerde aramayın. Türkiye’nin barışını Bağdat’ta, Brüksel’de aramayın, Türkiye’nin barışı burada. Yüz binlerce insanın talebine kulak verin. Bu talebin çözümü de Meclis’tir” diye konuştu.
Kürt meselesinin Türkiye’nin ortak sorunu olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, şunları ekledi: “Bir yerden başlarsak, adım adım ilerleriz. Her siyasi aktörün bir rolü vardır. Hiç kimse dışlanmadan, herkesin ortaklaşacağı bir süreci beraber başlatabiliriz. İnsanlar aç, yoksul, işsiz ama bunların tümünü örten şey nefret söylemi, kutuplaşma, çatışma. Ölüm var ve bunlar olunca kimse konuşamıyor. Dolayısıyla bu konfor alanından kimse vazgeçmiyor. O nedenle hâkim siyaset bakımından Kürt meselesi öncelik olmuyor. Bu meseleyi bu şekilde Türkiye taşıyamaz. Bir masa kurulmalı, etrafında herkes olmalıdır. Artık bir yerden başlamalıyız.”
