Amed Newroz’u: Mutlaka biz kazanacağız!

Dosya Haberleri —

Newroz

Newroz

  • Yağmurlu, coşkulu, renkli ve bol halaylı geçen tarihi Amed Newrozu uzun süre hafızalardan silinmeyecek. Milyonların katıldığı Newroz’da halk düşmanlarına alandan yanıt verirken, var olan taleplerini de burada haykırdı.

ASMİN BARAN

Amed- Bu yıl "Rabe dema azadî û serkeftinê ye" şiarıyla 15 Mart'ta startı verilen Newroz Bayramı kutlamalarının finali Amed'de yapıldı. Rêzan (Bağlar) ilçesindeki Newroz Parkı'nda düzenlenen kutlamaya bir milyonu aşkın kişi katıldı. Coşkunun bir an olsun dinmediği alan tarihi bir Newroz’a daha tanıklık ederken, Kurdistan’ın dört bir köşesinden halk Kurdistan’ın kalbine Newroz ateşini yakmak için akın etti. Alanı dolduran halk taleplerini yenilerken, coşkuları ve kararlılıkları ile düşmanın yüzünü bir kez daha güldürmedi.

Bu hikâye hepimizin hikâyesi…

Her senenin Mart ayında Kürt halkını baharın gelişi değil, Newroz bayramının gelişi nedeniyle bir heyecan kaplar. Newroz şarkıları bir ay önceden söylenir, köylerde Newroz ateşi her gece yakılır. 7 yaşındaki çocuklar yıl boyu sakladıkları siyah kirli tekerleği çıkarıp, ateşin yakılacağı yere kadar yuvarlar. Kadınlar en renkli ve en güzel elbiselerini giyip Newroz ateşinin etrafında halaya durur, gençler sloganlarla ateşin üzerinden atlar. Köyün her bir tepesinde veya düzlüğünde Mart ayındaki kare budur. Nereden bildiğimi sormayın. Ben de sizin gibi gördüğüm seçim aracının peşinden koşup, “Biji Serok Apo” diyerek bağıran, her Newroz bayramında ateşin üzerinden atlayıp ‘nasıl yanmadım?’ diye düşünen bir çocuktum. Hepimizin hikâyeleri aynı, hepimizin hikâyesi ya bir ateşten, ya dağdan ya da atılan ilk slogandan başlıyor. Bugün ben büyüdüm, biz büyüdük. Bizlerle beraber bu hikâyemiz de büyüdü. İnandığımız o felsefe milyonlara ulaştı, nedeni bilmeden yaktığımız ateşe biz odun atar olduk.

Henüz 7 yaşında farkına vardığım Newroz ateşi benim köyümün dağlarında hala yanmaya devam ediyor. O yaşlardayken biz çocukların en büyük derdi nasıl traktör tekerleği buluruz oluyordu. Çünkü tekerlek ne kadar büyük olursa ateş de o kadar gürleşip geç söner. Bizim her 20 Mart akşamı yaşadığımız sahne bunlardı. Hepimiz gibi benim de elimdeki o tekerlek karalığı, üzerimdeki ateş kokusu hala geçmedi. Hafızamda atılan sloganlar, çekilen halaylar ve ateşin üzerinden atlayan kareler hiç eskimedi. O yaşlardayken benim en çok merak ettiğim şeylerden biri de adını her sene duyduğumuz Amed Newroz’uydu. Bazı seneler giden herkesin günlerce anlattığı Amed Newroz’u çocuk aklımla bana çok uzak geliyordu.

Sabahın erken saatlerinde kapılara geldiler

90’ların köy Newroz’undan bahsederken kendimi birden Amed Newroz’unda buldum. Tabi o yıldan bu yana ilk gelişim değildi. Ama bu sene yapılan Newroz lafta değil, tarihi bir Newroz kutlaması olarak hafızalarımızda kaldı. Yağan yağmura ve Ramazan ayı olmasına rağmen hiçbir engel tanımayan Kürt halkı, bugün tıka basa alanı doldurdu. Sabahın erken saatinde uyandıktan sonra yöresel kıyafetini giyip bayrağını eline alan 7’den 70’e bütün yurttaşlar henüz program başlamadan arama noktalarına vardı. Programın başlamasına saatler kala kapı önlerinde uzun kuyruklar oluşurken, halk ne kuyruğu ne de yağan yağmura aldırış etmeden dakikalarca halay çekti. Polislerin gözaltı tehdidine rağmen coşkusundan ödün vermeyen kitle kapıların açılması ile beraber alana aktı.

Kadınlar alanda coşkulu ve renkliydi

Kadınların “Jin Jiyan Azadî” sloganı, gençlerin ise zafer işaretleri ile girdikleri Newroz alanı çok kısa süre içerisinde doldu. Dur durak bilmeyen gelişler hepimizde büyük bir sevinç yaratırken, gelen her kişinin yarattığı coşku ise görülmeye değerdi. Kadınların rengarenk yöresel kıyafetleri alanda görsel şölene dönerken, annelerin beyaz ve sarı, kırmızı, yeşil yazmaları ise hepimize geçmiş dönem Newroz’larını hatırlattı.

Özel savaş politikaları amacına ulaşamadı

Kürt halkı üzerinde yürütülen özel savaş politikaları ve yaklaşan yerel seçimle beraber dönen kirli oyunlara kulak asmadıklarını alanı doldurarak gösteren halk, 31 Mart yerel seçimlerine de ayna tuttu. Özellikle genç kadın ve erkeklerin yoğun bir katılım gösterdiği Newroz’da gençlerin coşkusu bir an olsun dinmedi. Çektikleri halaylar ile direnişi ve mücadeleyi büyüten gençler, alandan verdikleri yanıtla özel savaş politikalarının amacına ulaşamadığını gösterdi.

Keyfi engellemeler yoğundu

Var olan coşku karşısında polislerin keyfi engelleme ve baskıları da dikkatlerden kaçmadı. Anne, yaşlı, kadın ve çocuk demeden girişlerde elbise veya renk bahanesiyle yüzlerce kişinin alana girmesine izin vermedi. Var olan coşkuyu hazmedemeyen sistem, kapılarda bekleyen yurttaşlara olabilecek tüm zorlukları çıkardı. Bu bahanelerle Newroz kutlaması boyunca 38’i çocuk 204 kişi gözaltına alındı. Sahnenin önünde bulunan polisler ise halkla aralarında bulunan tellere güvenerek önde halay çeken kitleye sık sık keyfi bir şekilde biber gazı sıktı. Halk saldırıya zafer işaretleri ve sloganlarla karşılık verirken yerlerinden de ayrılmadı.

Mutlaka kazanacağız

Saatlerce süren kutlama kah yağmur altında çekilen halaylar, kah zılgıtlarla yakılan ateşle devam etti. Çekilen her bir halayın, atılan her bir sloganın ve alandan yükselen pankartların ayrı bir izlenim konusu olan bu Newroz bayramında heyecan ve kararlılık bir an olsun dinmedi. Yakılan ateşin etrafında binler halaya dururken, annelerin attığı zılgıtlar ise Ankara’ya kadar ulaştı. “Genç başladık, genç başaracağız” pankartının yer aldığı alanda Yılmaz Güney’in sözü olan, “Kazanacağız, mutlaka kazanacağız” yazılı pankartta elden ele dolaştı.

Tecrit ve barış ana konu başlıkları oldu

Hem halkın hem de siyasetçilerin temel aldığı ana başlıklar ise İmralı’da yürütülen tecrit ve cezaevlerinde uygulanan baskılar oldu. Var olan tecridin kırılmasını talep eden milyonlar, onurlu bir barış için adımlar atılması gerektiğini haykırdı. Savaştan değil, barıştan yana olduğunu belirten milyonlarca insan yaklaşan yerel seçimler içinde tavrını şimdiden belli etti. Dün alanda taleplerini çektikleri halaylar ve attıkları sloganlar ile haykıran milyonlarca insan 31 Mart’ta da bu kararlılıkla sandığa gidecek. Sahnede konuşan siyasetçiler de konuşmaları boyunca var olan tecrit politikası ve yürütülen savaş politikalarına dikkat çekti. Halkın taleplerini dile getiren siyasetçiler Kürt halkının her dönemde olduğu gibi bu dönemde de barış için çalışma yürüttüğü söyledi. Sahnede herkesin pür dikkat dinlediği eski siyasetçi Leyla Zana’da bu talepleri yeniledi.

Konuşmaların ardından sanatçıların şarkıları ile devam eden kutlamada keyifli dakikalar yaşandı. Yağan yağmurun altında halay çeken milyonlar şarkıların sona ermesi ile beraber aynı sloganlarla dönüş yolunu tuttu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.