Annelerimizin kilimleri

Kadın Haberleri —

Kilim dokuma

Kilim dokuma

  • Kilim dokuma atölyelerinde 13 yıldır çalışan 50 kadın hem ekonomi özgürlüklerini kazanıyor hem de hem de unutulmaya yüz tutan dokumacılık sanatını sürdürüyor. Kadınlar, her kilimin bir hikâyesi olduğunu belirterek atölyelerin çoğaltılmasını talep ediyor.

Kürdistan’ın önemli kültürlerinden kilim dokuma sanatı, kadınların el emeğiyle geleceğe taşınıyor. Kilimlere işlenen her motif bir duygu ve anlamı temsil ederken, kadınlar mutluluklarını, hüzünlerini, acılarını ve duygularını kilimlere dokuyor. Yapılan kilimlerde kullanılan yün ipler ise yine kadınların eliyle, kök boyalar kullanılarak renklendiriliyor ve işlenmeye hazır hale getiriliyor. Wan Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 13 yıl önce kurulan kilim atölyesinde dokuma yapan onlarca kadın da hem ekonomik kazanç elde ediyor hem de unutulmaya yüz tutan dokumacılık sanatını sürdürüyor.

Atölyede kilim dokuma eğitimi veren Nazan Bağlan, faaliyette olan 5 kilim atölyelerinin olduğunu söyledi. Daha çok şehir merkezleri yerine mahallelerde çalışma yürüttüklerini ve bu noktada atölyeleri mahallelerde açtıklarını vurgulayan Nazan Bağlan, kentin en ücra köşesinde bulunan kadınlara da el uzatacaklarını kaydetti.

“Birçok ilçeye de destek oluyoruz. Atölyeyi ilk açtığımızda gelen kadın sayısı 3-4’tü. Şu an da kadın sayısı çok arttı” diyen Bağlan, MA’ya temel amaçlarının kadının emeğiyle Kürt kültürünü yaşatmak olduğunu söyledi.

 

 

Kadın projeleri yolda

“Her motifin bir anlamı ve bir hikâyesi vardır. Bunların kaybolmaması için geleceğe taşıyoruz. Bu atölyelerde aktif olarak çalışan kadınların sayısı en az 50 kişi. Burada çalışan her kadın bu kültürü yaşatmak için mücadele ediyor. Kilim atölyelerini çoğaltmak için de talepler hızla artıyor. Yine kadınlara dönük birçok proje devam ediyor. Bu kapsamda; savat işlemlerini yapacağız ve seralar kuracağız. Bunun gibi elimizde birçok proje var.”

 

Gülizar Gümüştaş

 

Gulsaye…

Yaklaşık 16 yıldır kilim dokuyan 35 yaşındaki Gülizar Gümüştaş, “Küçükken annem bize öğretirdi. Bu işi çok severek ve sahiplenerek yapıyoruz. Burada sadece kilim dokumuyoruz aynı zamanda farklı kadınlarla diyalog kuruyor ve birbirimizi tanıyoruz. İşimizi severek yapmamızın nedeni kültürümüzün bir parçası olmasıdır. Şu an yaptığım kilimin adı ‘Gulsaye.’ Bu ismi bir kadın koymuş ve kendi hikayesini yansıtmış” diye konuştu.

 

Behiye Çiçek

 

Evde nefes alamıyordum

70 yaşındaki Behiye Çiçek, henüz gençlik yıllarında bu işi öğrendiğini ifade ederek, “Evde nefes alamadığımız zamanlar oluyordu. Şimdi buraya geliyoruz ve burada vakit geçiriyoruz. Bizlere güzel ve iyi bir imkan sağlanmış durumda. Kültürü daima yaşatmaya çalışacağız” dedi.

Cemile Okan

 “Hem çalışıyoruz hem de emeğimizin karşılığını alıyoruz” diyen 48 yaşındaki Cemile Okan ise şunları söylüyor: “Babalarımızın, dedelerimizin ve nenelerimizin kültürünün kaybolmasını istemiyoruz. Bizler de nesilden nesille bu kültürü aktaracağız.” WAN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.