Atom bombası olsan kar etmez

Haberleri —

İktidarın çıkar vaatlerine, tehditlerine boyun eğmeden olayları gerçek yüzleri ile yakalayan, takip edip haberini yapan, gazetelere, televizyonlara ulaştıran cesur, onurlu gazetecileri topladılar şimdi de.
Ardından ise hep olan oldu ve yerlerine yenileri geldi. Hiçbir iş ortada kalmadı. Daha da güçlenen dayanışma, destek ve görev ruhu açığa izin vermedi. Gazeteler de, ajanslar da görevlerini kesintisiz devam ettirdi.
Bu sürpriz sayılmazdı, zira iktidarın saldırganlığına halkın cevabı hep açık oldu. Dört bin BDP’liyi KCK’li diye mi tutuklamıştınız? Alın size 10 binlerce BDP’li, hem de KCK’lisinden. Ders verdi diye Büşra Hoca’yı mı tutuklamıştınız?  Alın size ders vermek için başvuran 150 öğretim görevlisi. 38 muhabir mi dediniz? Alın size yüzlercesi.
Hem de bire on, yüz, yüzeli derken her yan KCK’li oldu. Şimdi siyasi çalışmalar da devam ediyor, Siyaset Akademisi’nde dersler de. Kimse avukatsız kalmadığı gibi habersiz de kalmayacak.
Öyle ya boşuna mı demiş şair, boşuna mı avazımız çıktığınca söylüyoruz „sayılmayız parmak ile, tükenmeyiz kırmak ile heeey canım” diye.
Ortaya çıkan büyük gerçek; iktidarın acizliği ve düştüğü zavallı hal. Hani her tutuklama furyasında biraz daha acıyorum bu zavallılığa desem başım ağrımaz. Zira AKP için dayanılır gibi değil durum. Herkes gibi biliyor ki; tutuklamalarla bir yere varılamadı. Hatta Şeyh Said, Dersim, Maraş, Malatya, Sivas gibi, Diyarbakır, Buca, Mamak, 19 Aralık’ta yaptıkları katliamlarda yetmedi insan onurunu, özgürlük ve barış tutkusunu yok etmeye. Şimdi de yetmeyecek ama iktidarın gerçekleri kabul etmekte zorlandığı malum. Sanatın gücüne başvuralım yine de.
Hasan Hüseyin;
 „…ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz
beni vurmak kurtuluş mu?”  


Ataol Behramoğlu;
„Cellat uyandı yatağında bir gece
„Tanrım“ dedi „Bu ne zor bilmece:
Öldürdükçe çoğalıyor adamlar
Ben tükenmekteyim öldürdükçe...
“ demiş, daha ne diyelim.


Ancak büyüklük bizde kalsın ve iktidara bir kez daha izahatlı olarak hatırlatalım: Nasıl ki onca kırıma rağmen Ermeniler, Kürtler, Aleviler dimdik ayaktalar halen. Ve zavallılaştınız bu dik duruş karşısında. Dersim katliamını kabul ettiniz, özür dilediniz utana sıkıla. Siz saklamaya çalışsanız da ne demişler „güneş balçıkla sıvanmaz“. Nasıl ki daha dün ve halen terörist başı dediğiniz Kürt özgürlük hareketi önderi Öcalan’la çözüm için görüşmeleriniz çıktı ortaya, nasıl ki Ayhan Çarkın; Mehmet Eymür, Hanefi Avcı ciğerinizden vurdu sizi, bunun devamı gelecek. Saklamaya çalıştığınız gerçekler size dünyayı dar edecek.
Biçare kaldınız. Daha fazlasını yapmalısınız. Bunun için uluslararası desteği de aldınız yanınıza nasılsa. Ne verdiniz karşılığında, kutsal dediğiniz vatanı, halkın emeğini kimlere peşkeş çektiniz biliyoruz. Bu ülkede yaşayan tek bir canın sizin için şuncacık kıymeti olmadığını da biliyoruz, satamayacağınız hiçbir şeyiniz olmadığını da.
Amma ne yapsanız yetmez siz de bunu biliyorsunuz. Gerçekler ortaya çıkacak, suçlular cezalarını çekecek, demokrasi, barış ve kardeşlik kazanacak. Bu düzen değişecek!
Makûs talihinizi değiştirmeniz, gidişatı durdurmanız imkansız ama biraz zaman kazanmak için bile, geçin tutuklamayı, katliamları bu yere birkaç atom bombası atmanızın zamanı gelmiştir artık. Zira; ya bizi kurdumuzla, kuşumuzla, toprağımızla, ağacımızla, otumuzla birlikte toptan yok edeceksiniz (ah pardon bu da mümkün değil, zira dünyanın her yerinde milyonlarcayız) ya da… helvanızı kavuracağız severek.

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.