Avrupa diplomasiyi zorluyor

Dünya Haberleri —

Almanya, Fransa ve İngiltere Dışişleri Bakanları ve AB Yüksek Temsilcisi

Almanya, Fransa ve İngiltere Dışişleri Bakanları ve AB Yüksek Temsilcisi

  • İsrail ordusu, dün öğleden sonra da İran'ın batı ve orta kesimlerindeki askeri tesislerini; İran İçişleri Bakanlığı karargahını vurdu.
  • Avrupa, Tahran’ı yeniden diplomasi masasına çekmeye çalışırken, ABD çatışmaya dahil olup olmama kararını değerlendiriyor.

İsrail ile İran arasında başlayan çatışmalarda 9. güne girildi. İsrail, İran'ı önceki gece boyu ve dün öğleden sonra da savaş uçaklarıyla bombaladı. İran ise İsrail'deki bir yüksek teknoloji parkını hedef aldı.

İsrail ordusu, gece boyunca 60 savaş uçağıyla Tahran'daki hedeflere 120 roket gönderildiğini, hedef alınan tesislerin İran'ın nükleer programıyla ilişkili olduğunu açıkladı. Hedefler arasında füze üretim tesisleri ve Tahran’daki nükleer silah geliştirme çalışmalarında yer alan bir araştırma kuruluşu da vardı. İsrail, İran'ın da saldırılar düzenlediğini belirtti. Bunlardan biri, Beerşeba kentindeki Gav-Yam Yüksek Teknoloji Parkı'ydı. Bölgeden gelen fotoğraflarda, Microsoft'un binası yakınlarında başka bir binanın dumanlar içinde kaldığı görülüyor. Bu saldırıda 7 kişinin yaralandığı açıklandı.

Cenevre görüşmesi

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin, dün Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas'ın da katılımıyla İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanları ile İsviçre'nin Cenevre kentinde bir araya gelmesi bekleniyordu. Bu görüşmeler İsrail'in saldırılarına başlamasından bu yana İranlı ve Batılı liderler arasındaki ilk temas olacaktı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, görüşmelerin amacının İran'ın nükleer ve balistik füze programlarında kalıcı bir geri adım atmasını sağlamak olduğunu söyledi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy de X'te yaptığı açıklamada "Ortadoğu'daki vahim görüntülere son vermek ve kimsenin yararına olmayan bölgesel bir tırmanışı önlemek için şimdi harekete geçme zamanı" dedi. Lammy'nin daha önce ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yaptığı görüşmede iki taraf, "İran'ın asla nükleer silah geliştirmemesi ya da edinmemesi gerektiği" konusunda hemfikir olduklarını yineledi. Lammy, bölgede yaşanan gelişmeleri "tehlikeli" olarak nitelendirirken, Rubio ile "nükleer sorunun uzun vadeli çözümü" üzerine görüştüklerini söyledi. "Önümüzdeki iki haftalık süreçte diplomatik bir çözüme ulaşmak için bir fırsat penceresi açıldı" diyen Lammy, bu sürenin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Arakçi'den büyük laflar

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ise İsrail saldırıları devam ederken ABD ile müzakere etmeyeceklerini söyledi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İsrail’in saldırıları devam ederken kimseye görüşme için hazır olmadıklarını belirtti ve “İsrail’in saldırganlığı durana kadar ABD ile müzakereye yer yok” dedi.  Arakçi, ABD ile müzakerelerin durdurulmasının nedeninin, bu ülkenin “İran’a karşı İsrail’in suçlarına ortak olması” olduğunu iddia etti. Ardından, Cenevre’de E3 (Fransa, İngiltere, Almanya) ile yapılacak görüşmelerin yalnızca nükleer ve bölgesel meselelere odaklanacağını, Tahran’ın balistik füze programının müzakere edilemez olduğunu devlet televizyonuna aktardı.

Cenevre, 2013’te İran’ın nükleer programını kısıtlamak için yaptırımların kaldırılması karşılığında ilk anlaşmanın yapıldığı yerdi. 2015’te kapsamlı bir anlaşma takip etmişti. Trump, 2018’de ABD’yi bu anlaşmadan çekti. İran ile ABD arasındaki yeni bir dizi görüşme, İsrail’in 12 Haziran’da İran’ın nükleer tesisleri ve balistik kapasitesine karşı “Yükselen Aslan Operasyonu” adını verdiği operasyonu başlatmasıyla çöktü. Trump, Tahran’ı tehdit etmekle nükleer görüşmelere dönmeye teşvik etmek arasında gidip geldi. Bölgedeki özel temsilcisi Steve Witkoff’un geçen haftadan bu yana Arakçi ile birkaç kez görüştüğü belirtiliyor.

ABD-İsrail görüşmesi

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Savunma Bakanı Israel Katz, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve diğer İsrailli yetkililer, Perşembe akşamı Trump yönetimi temsilcileriyle görüştü. Toplantıya, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ve Savunma Bakanı Pete Hegseth de katıldı. İki kaynak, bu bilgiyi The Jerusalem Post ile paylaştı. Toplantı, ABD’nin İsrail ile birlikte İran’a yönelik olası saldırılarda yer alıp almayacağına karar vermeye çalıştığı bir dönemde gerçekleşti.

Trump 'iki hafta' dedi

ABD Başkanı Donald Trump, İran yönelik operasyonda yer alıp almayacağına ilişkin kararını iki hafta içinde vereceğini belirtti. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Trump’tan gelen bir mesajı aktararak gazetecilere şunları söyledi: “Yakın gelecekte İran ile müzakerelerin gerçekleşme ihtimali göz önüne alındığında, bu konuda kararımı önümüzdeki iki hafta içinde vereceğim.”

Leavitt, günlük basın brifinginde, Trump’ın İran ile diplomatik bir çözüm arayışında, ancak en büyük önceliğinin İran’ın nükleer silah elde etmesini engellemek olduğunu vurguladı. BBC'nin Kuzey Amerika Muhabiri Gary O'Donoghue, Trump'ın bu açıklamasının diplomasi için bir fırsat penceresi açtığı yorumunu yaptı. O'Donoghue analizinde, "Bazıları bu ara dönem için rahat bir nefes alırken, diğerleri temkinli davranıp 'bekle ve gör' yaklaşımını benimsiyor. Çünkü deneyim, Trump'ın birkaç kelimeyle fikir değiştirebileceğini gösteriyor" dedi.

Bölgede üç ABD uçak gemisinin konuşlandırılması beklenirken, 10 ABD askeri kargo uçağının Ortadoğu’daki ABD Merkez Komutanlığı üslerine doğru yola çıktığı bildirildi.

Hizbullah da ses çıkardı

Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail ile İran arasındaki çatışmalarda "tarafsız olmadıklarını" ve gelişmelere "gerektiği gibi karşılık vereceklerini" söyledi. Bu açıklama, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın Hizbullah'a yönelik çatışmalara katılmama uyarısının hemen ardından geldi. Barrack, "Başkan Trump adına konuşabilirim; kendisi bu konuda çok net. Bu çatışmaya dahil olmak çok ama çok kötü bir karar olur" dedi.

Siviller hayatını kaybetti

Her iki taraf da askeri ve savunma hedeflerini vurduğunu söylese de çatışmalarda siviller de zarar gördü ve her iki taraf birbirini hastaneleri hedef almakla suçladı. Uzmanlar, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırılar şu ana kadar sınırlı bir kirlenme riski taşısa da, Buşehr’deki nükleer santrale yapılacak bir saldırının nükleer felakete yol açabileceği uyarısında bulundu. İsrail, İran’ın nükleer kapasitesini yok etmeye kararlı olduğunu, ancak 10 milyonlarca insanın yaşadığı ve dünya petrolünün önemli bir kısmının üretildiği bölgede nükleer bir felaketi önlemek istediğini belirtti.

İran'daki internet kesintileri

İran'da şimdiye kadarki en büyük internet kesintilerinden biri yaşanıyor. 91 milyonluk nüfusun büyük çoğunluğunu dış dünyayla iletişimden koparan ülke çapındaki internet erişimi tamamen durma noktasında. MAHABAD

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.