Ayşe Gökkan’a 30 yıl hapis

Ayşe Gökkan

Ayşe Gökkan

  •  AKP-MHP iktidarının talimatıyla yönetilen Türk yargısı, 35 yıldır kadın özgürlük mücadelesi veren Tevgera Jinên Azad (TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’a 30 yıl hapis cezası verdi.
  •  9 aydır Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde rehin tutulan Gökkan, mahkeme salonuna zafer işaretiyle girdi, Kürtçe konuşta ve bu mahkemeye savunma yapmayacağını söyledi.

35 yıldır yerel, ulusal, bölgesel ve uluslararası kadın çalışmalarında yer alarak, kadına yönelik şiddete, ırkçı uygulamalara karşı mücadele eden, belediye eşbaşkanlığı yapan TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’a, alt sınırdan uzaklaşarak “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 12 yıl; “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 7 yıl 6 ay; “örgüte bilerek isteyerek yardım etmek” suçlamasından 7 yıl 6 ay; “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla 3 yıl hapis cezası verildi.

Özgür Kadın Hareketi (TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın 13 Eylül’de Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında, aralarında Amed Barosu Başkanı Nahit Eren’in de bulunduğu savunma avukatları, polislerin sözlü ve fiziki saldırısına uğradı. Avukatlar daha sonra izleyicilerle birlikte duruşma salonundan dışarı çıkarıldı. Bunun ardından Amed Barosu, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayet başvurusunda bulundu. Ayşe Gökkan hakkında “örgüt yöneticiliği” ve “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan davanın 23. duruşması, dün Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmanın yapıldığı Diyarbakır Adliyesi önünde polis yoğun önlem aldı. Çok sayıda TOMA, zırhlı araç ve çevik kuvvet ekipleri konuşlandırıldı. Duruşma salonun bulunduğu koridorda polisin yoğun önlemi vardı.

Zafer işaretiyle girdi Kürtçe konuştu

Duruşma salonuna zafer işareti yaparak giren Ayşe Gökkan, duruşmaya katılanları selamladı. Duruşmada söz alan Gökkan, savunmasını Kürtçe yaptı. TJA aktivitelerinin suç sayılmasına tepki gösteren Gökkan, “TJA’yı toprağa, suya, havaya düşen bir cemre gibi değerlendiriyorum. Bu cemre bugün İran’da, Afganistan’da, Kürdistan’da, Meksika’da, Filistin’de bütün dünyada ilerlemiş cemredir” dedi. 

Bu mahkemede savunma yapmam

Mahkeme heyetinin ilk günden bu yana adil savunma hakkını engellediğini belirten Gökkan, kadın ve baro başkanlarına karşı hak ihlallerinin yaşandığına dikkat çekti. Önceki duruşmada mahkeme başkanının talimatı ile polisin Amed Barosu Başkanı Nahit Eren’in de aralarında bulunduğu savunma avukatlarına saldırarak salondan çıkarmasına tepki gösteren Gökkan, avukatlara yönelik saldırıyı kınadı. Gökkan, “Mahkeme heyeti bu saldırıyı bütün dünyaya karşı yapmıştır. Bu mahkemede yapacağım bir savunma yok” sözleri ile tepkisini dile getirdi.

Avukatlar savunma yapmadı yargı kumpasına işaret etti

Gökkan’ın ardından söz alan avukatları da mahkemenin kendilerine sert ve nezaket sınırlarına aykırı tutumuna dikkat çekerek, bağımsız bir mahkeme olmadığını söyledi. Önceki duruşmada yaşanan saldırı sonrası Diyarbakır 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gizli tanık ifadesiyle avukatların ‘örgüt talimatıyla hareket ettiği’ yönünde soruşturma açtığını hatırlatan avukatlar, bir yargı kumpasıyla karşı kaşıya kaldıklarını söyledi. Gökkan’ın davasında kendilerinin de sanık haline getirildiğini ifade eden avukatlar, mahkemenin tutumu nedeniyle bu mahkemede esasa ilişkin savunma yapmayacaklarını bildirdi.

Adil karar verilmeyecek hukuka uygun olmayacak

Duruşma nedeniyle alınan güvenlik önlemini eleştiren avukat Muharrem Şahin, “Can güvenliği teminatı hukukta var, mahkemelerindir. Güvenlik görevlilerinin görevi bize saldırmak değildir. Mahkeme buna müsaade etmiştir. Başsavcılığın güvenlik tedbirleri yazısı var. Burada saldırıya maruz kalıyoruz. Burada savaşa gitmiyoruz, duruşmaya geliyoruz. Bu kadar güvenlik tedbirine gerek yok. Bu dosyada mahkemenin vereceği karar hukuka uyun olmayacağı, adil bir karar vermeyeceğini düşüyoruz. Bu nedenle mahkemede savunma yapmayacağız” dedi.

30 yıl hapis cezası

Mahkeme, Gökkan’ın alt sınırdan uzaklaşarak “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 12 yıl; yine “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla 7 yıl 6 ay; “örgüte bilerek isteyerek yardım etmek” suçlamasından 7 yıl 6 ay; “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla 3 yıl hapis cezası verdi. Toplamda 30 yıl hapis cezası veren mahkeme, tutukluluk halinin devamına da karar verdi.

Geri adım atmayacağız

Duruşmaya izleyici olarak katılan kadınlar, duruşmanın ardından Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) vekilleri Remziye Tosun ve Nuran İmir, avukatları, bağımsız feminist kadınlar, TJA, Rosa Kadın Derneği üyeleri katıldı. Bağımsız feminist Hülya Osmanağaoğlu, verilen cezaya şaşırmadıklarını ifade ederek, kadın mücadelesini sindirmenin bir yöntemi olduğunu belirtti. Osmanağaoğlu, “Bizler burada izleyici değiliz. Kürt kadın arkadaşlarımıza dayanışma içerisinde olmaya geldik” dedi.

DBP Eşbaşkanı Aydeniz ise yargının bağımsızlığını konuşanların boş konuştuklarını söyleyerek, şunları ifade etti: “Bundan önceki mahkemede ‘adalet, hukuk getireceğim’ diyenlerin mahkeme salonuna gelen izleyicilere, avukatlara karşı nasıl zorbalıkla yaklaştıklarını gördük. Mahkeme heyetinin kimin adına karar verdiğini bir önceki mahkemede gördük. Saray’ın bir memuru bugün karar verdi. Kürt kadınları olarak geri adım atmayacağımızı tekrarlıyoruz.”

Verilen cezanın hükmü yok

“Kadınlar olarak asla boyun eğmeyeceğiz” diyen Aydeniz, şunları ekledi: “Küçük sarayların büyük saraya bağlı olduğunu.  30 yıl vermenin nasıl bir kin, bir korku ve yönetememe hali olduğunu biz kadınlar net bir şekilde görmekteyiz. Verilen cezanın bizim açımızdan hiçbir hükmü yoktur. Bu cezaları tanımıyoruz. Kaldığımız yerden mücadelemize devam edeceğiz.”

Açıklama alkış ve “Jin Jiyan Azadî” sloganıyla son buldu.   AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.