Bahçeli: Tarihi bir gelişmedir

Devlet Bahçeli
- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tarihsel örnekler ve bugünkü konjonktüre dikkat çekerek, Kürt-Türk ittifakının önemine anlattı ve sürecin en ciddi muhataplarından birinin İmralı'da, dolayısıyla görüşmenin de tarihi bir gelişme olduğunu söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Grup Toplantısı'nda Komisyon'un Rêber Apo ile görüşmesi üzerine de konuştu. Süreç karşıtlarını sert bir şekilde eleştiren, Osmanlı tarihine atıfta bulunarak Balkanları kaybetmeninin nedenlerini hatırlatan Bahçeli, "Dünün çetin, birbirinden acı olayları sonucunda, topraklarımız elimizden çıkmadı mı; sınırlarımız gerilemedi mi? Ne zaman birlik ve beraberliğimizi kaybettiysek, ne zaman birbirimize düştüysek bunu vahim sonuçlarına katlanmadık mı?" diye sordu.
Tabut bekliyorlar
Ne kazanılmış ve başarılmışsa birlik ve kardeşlik sayesinde olduğunu belirten Bahçeli, "Bekliyorlar ki, evlatlarımızın bayrağa sarılı tabutlarını omuzlarda taşıyalım. Diyorlar ki, analarımız ağlasın, nasılsa ağlayanlar onlardan değil. Terörsüz Türkiye, Türk milletinin ve Türk devletinin tavizsiz kararıdır. Bu karar ve kararlılığı sekteye uğratmaya, sabote etmeye hiçbir hayasız hamakat ve hamaset siyasetçinin takati yetmeyecektir" diye konuştu.
Sürecin kendilerini alakadar etmediğini söyleyenlerin tamamının suikastçı olduğunu savunan Bahçeli, "Bakınız, şu yaşımda mertçe ve dürüstçe haykırıyorum, yeter ki Türkiye ve Türk milleti barış, huzur ve sükûnet bulsun, yeter ki terör hayatımızdan kalıcı olarak sökülüp atılsın; bizim sonumuz da varsın darağacı olsun" diye seslendi.
En ciddi muhataplarından
En ciddi muhataplarından birisinin İmralı’da olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi: "TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun geçtiğimiz Cuma günü İmralı’ya gitmek üzere nitelikli çoğunlukla aldığı karar, bu karar doğrultusunda MHP, AK Parti ve DEM Parti’den birer milletvekilinin adaya gitmesi tarihi bir gelişmedir. Bu vesileyle Genel Başkan Yardımcımız ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın Feti Yıldız ile diğer milletvekillerimize yürekten teşekkür ediyorum. CHP ve komisyonda bulunan diğer partiler İmralı’ya gitmekten sarfınazar etmişler. Varsın etsinler, hiç sorun değil, ondan bundan medet umarak 'Terörsüz Türkiye' hedefini takip etmiş olsaydık, onun bunun ağzının içine bakarak izin ve icazet arasaydık böylesi ağır bir sorunu bırakınız konuşmayı, yerimizden bile kıpırdayamazdık. Korkarak yaşayanlar yalnızca hayatı seyreder. Cesaret zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık felaket götürür. Yüreğimizle, gönlümüzle Terörsüz Türkiye’nin yanındayız."
Türkiye'nin kurtuluşu için
Türkiye’nin kurtuluşu için çağrıda bulunduklarını, geriye takılıp kalmanın ileriye götürmeyeceğini, ancak kusur ve yanlışlarını da örtmeyeceklerini söyleyen Bahçeli, "Kürt ve Türk olarak tek bir ses, tek bir nefes olacağız. Türkiye’mizi ve aziz milletimizi çağların ötesine taşıyabilmemizin başka bir yolu ve yöntemi olmadığını aklımızdan çıkarmayacağız" diyerek, İsrail'in durumuna, Rusya ile Ukrayna savaşına, mücavir coğrafyalardaki kutuplaşma ve kamplaşmadaki sertlik ile yeni bir küresel çatışma denkleminin kurulma çalışmalarına dikkat çekti. Bahçeli, "Bunlar, bize iç cephemizi sağlam esaslara bağlamayı mecburi kılmaktadır. Türk-Kürt kardeştir, araya giren, bozgunculuğa heveslenen kim varsa kamburdur, kalleştir, kanser hücresidir, kahrolmaya mahkumdur" dedi.
* * *
CHP yine iktidarı işaret etti
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Deniz Yücel, CHP'nin sürece yönelik tutumunun özetleyerek, iktidarın yaklaşımı ve uygulamalarına işaret etti.
Sözcü Yücel, partisinin Ankara’daki genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Komisyon'un İmralı’ya gitmesi ile ilgili kamuoyuyla paylaştıkları açıklamaların dışında ve ötesindeki yorum ve değerlendirmelerin, barış süreciyle ilgili yüzeysel bir yaklaşımın göstergesi olduğu kadar, uzunca bir süredir CHP'yi düşmanlaştıran siyasi algı operasyonlarının da bir parçası olduğunu savunan Yücel, "Demokratik bir ülkede sulh içerisinde ilerleyebilecek süreçleri sanal gerginliklerle tırmandıran, hukukun önünde verilecek hesabı, iktidar gücünü kullanarak sormaya kalkan, muhalif tüm kesimlere düşman hukuku uygulayan, yargının içini boşaltan, hatta yargılama yapılmadan kişileri ‘suçlu’ ilan eden anlayışın, Terörsüz Türkiye sürecindeki samimiyetinin sorgulanması bir zorunluluktur" dedi.
Üzerlerindeki baskıyı anlattı
31 Mart Yerel Seçimlerinden sonra CHP'nin halk nezdindeki güvenilirliğini zedelemek, belediye başkanlarına itibar suikastı yapmak, yerel yönetimlerdeki gücünü elinden almak için her yolun denendiği, her türlü hukuksuzluğun yapıldığı, yerel seçimlerden önce 'CHP gelirse teröristleri işe alacaklar', 'Su sayaçlarını teröristler okuyacak' iftiralarının atıldığını hatırlatan Yücel, şöyle devam etti: "Kürtlerin belediye meclislerinde temsil edilmesinin suç gibi gösterildiği, bunun üzerine operasyonlar yapılıp, belediye başkanlarımızın, meclis üyelerimizin tutuklatıldığı, belediyelerimize kayyum atandığı bir ortamda; kimse CHP'nin elini taşın altına koymadığından, sorumluluk almadığından ya da tarihi bir fırsatı kaçırdığından bahsetmesin. Hukuk, demokrasi, millet iradesi gibi pek çok kavramın içinin boşaltıldığı bir ortamda kimse bu kavramlar üzerinden CHP'yi itham etmeye kalkmasın.
Demokrasi, hukuk ve halk iradesi
Şayet bu ülkeye barışın gelmesini kayıtsız şartsız istiyorsak, 85 milyon vatandaşımızın hiçbir ırk, dil, din, mezhep farkı gözetilmeksizin huzur ve barış içerisinde yaşamasını samimi bir şekilde istiyorsak, bunun demokrasi olmadan, hukukun üstünlüğü olmadan, millet iradesine saygı duyulmadan olamayacağını da görmek lazım."













