Barış mı savaş mı?

Forum Haberleri —

İran, İsrail saldırı

İran, İsrail saldırı

  • Savaş, rejimi yıkmaya kadar sürer mi? Yıkılırsa yerine hangi güçler geçecek? Dışarda kolları kırılmış ve içte de halk desteği zayıflamış İran rejimi tek başına ne kadar dayanır? Suriye’den bile çıkmış Rusya ve Çin arka çıkar mı? 

ALİ AKTAŞ

Kürt Özgürlük Hareketi’nin silahlı mücadeleye son verip barış ve demokratik toplum hedefine odaklandığı bir süreçte Ortadoğu İsrail-İran savaşıyla yeniden 3. küresel savaşın merkezi oldu. Bugün onuncu günü geçen bu savaş, tüm hızıyla sürerken nasıl ve ne zaman sonuçlanacağı ise belirsizdir.

Böyle bir süreçte Kürt-Türk barışı gelişecek mi, İsrail-İran savaşının etkileri ne olacak, Türk devleti barış ve demokrasi sürecini hızlandıracak mı yoksa rafa mı kaldıracak?

Görünen o ki, Türk devleti siyasi ve hukuki zemini hazırlamayıp oyalarak süreci sabote ediyor. PKK kendini feshedip silahlı mücadeleyi bitirirken o sürdürüyor. Barış ve demokraside samimi değil. Şark kurnazlığı yapıyor. Erdoğan rejimini, Bahçeli de devleti kurtarmak istiyor. Bölgedeki savaşlar fırsat yaratırsa Kürtleri inkar-imhayı sürdürecekler. Önce Suriye, şimdi de İran’daki savaşa umut bağlamışlar.

Son yargı paketinde de görüldü ki, Kürtler lehine adım atmıyorlar. “Kürtler zindanda ve dışarda ölsün” deniliyor. Bölgesel konjönktürden korkarak söyledikleri Kürt kardeşliği ve ittifakı altında ise hala sinsi bir düşmanlık yapılıyor. Bölge dizayn edilirken, Kürtler statü kazanmasın diye her kapıyı çalıyorlar.

Ama bu şekilde Kürtlerden kurtulamazlar. İsrail-İran savaşı da gösterdi ki, bölgedeki tüm ulus- devletler dizayn edilecek, yani dünyada ABD ve bölgede de İsrail’in başını çektiği Batı’ya bir şekilde entegre edilecek. Buna Türk devleti de dahildir. Bu süreç İran’dan sonra daha da hızlanacak.

Kürtler bu süreci doğru okudular. PKK’nin feshi ve silahlı mücadelenin sonlandırılması, dizayn edilen bölgede Kürt varlığı-özgürlüğü ve statüsünün barışçıl-demokratik temelde çözülüp güvenceye alınması açısından çok gerekliydi. Türk, Fars ve Arap sömürgeci ulus- devletlerinin çözüldüğü bu süreçte, bölgede varlığını kanıtlayıp güç haline gelen Kürtlerin barışçıl ve demokratik çözümde karar kılmaları son derece gerekli ve doğrudur.

Kürt tarafı bu konuda son derece bilinçli ve politik davranmıştır. “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı Türk devleti şahsında Kürt sorunundaki tüm taraflara yapılmıştır. Buna yanıt olmayan Suriye, Irak ve İran’ın karşılaştığı felaket ortadayken, Türkiye dışta kalamaz. Mevcut politikada ısrar eder ve dzayna direnirse komşularının akibetine uğrayacağı açıktır.

Nitekim İran-İsrail savaşı bu dizayn sürecinin gerekleri yapılmadığı için başladı. İran rejimi Batı sistemine ve israil’e entegre olmayı reddettiği için savaşla karşılaştı ve savaş açık geldi. İran hazırlıksız yakalandı, denilemez. Zamanında demokratikleşip barışçıl yol alsaydı belki bu felaketi yaşamazdı. Ama artık geçtir ve kötü bir teslimiyet bile sonuç vermeyecek. Bu dizayn savaşında İran rejiminin akibeti de artık Irak ve Suriye gibi olacak.

Sorun kesinlikle tek başına İran’ın nükleer bomba sahibi olması değil. Bölgenin jeopolitik ve jeostratejik konumudur. Batı bölgenin pazar ve enerji kaynaklarını işte Rusya ve Çin’le paylaşmak ve yine bölgede 1. küresel savaşta kurduğu ulus- devletlerin denetimden çıkmasını istemiyor. Çıkarlara yanıt olmayan bu devletleri tekrar dizayn ederken, sorun çıkaranları gerekirse bir 3. küresel savaşı göze alarak yıkmaktan çekinmiyor.  

Batı, kapitalizmin yaşadığı ağır krizi böyle sert savaşarak, meydan okuyarak, korkutup boyun eğdirerek aşmaya çalışıyor. Yalnız bu egemenlik savaşları kısa vadede çözüm getirse de sonra büyük sorunlara neden olup yaşamı çekilmez kılıyor. İşte bölgede yıktıkları devlet ve rejimlerin yerine hala yenilerini kuramadılar ve kaotik durum derinleşerek sürüyor. Sonuçta ise çözüm, istikrar ve güven sağlanmıyor, zira demokrasi ayağı eksiktir.

Büyük ihtimalle İran’da da böyle olacak. Savaş, rejimi yıkmaya kadar sürer mi? Yıkılırsa yerine hangi güçler geçecek? Dışarda kolları kırılmış ve içte de halk desteği zayıflamış İran rejimi tek başına ne kadar dayanır? Suriye’den bile çıkmış Rusya ve Çin arka çıkar mı? Ukrayna’da savaşan Batı’ya karşı İran’dan cephe açarlar mı? Batı’ya karşı Doğu, Avrupa’ya karşı Asya derler mi? Ki bu 3. küresel savaş demektir ki, Batı’nın şaha kalktığı bir süreçte bunu göze almaları mümkün görünmüyor.

O halde İran rejiminin yıkılmaktan kurtulması zordur. Teslim olsa bile içten yıkılacaktır. Yani bu savaşı kazanma şansı yok. Zira savaşan sırf İsrail değil, ABD, NATO ve Batı’dır. Daha şimdiden hava ve istihbarat sahası işgal edilmiş, komuta kademesi darbe yemiştir. Açıkça İran rejimi, dönüşü olmayan bir yerdedir. Trump “Ya teslim olacak ya da yıkılacak” diyor. Siyasal, askeri ve hukuki kuralı olmayan hibrit savaşlar artık kapitalizm ve egemenlik için dünyayı ve insanlığı yok ediyor. Tabii bölgenin tüm rejimleri ve benzer amaçla kurulan tüm radikal Süüni ve Şii örgütler de bu suçun ortaklarıdır.

Savaşın böyle ayyuka çıktığı bir süreçte barış ve demokrasi mümkün mü? Bir Kürt-Türk barışı sağlanabilir mi? Bölgeyi dizayn eden Batı’nın onaylamadığı bir savaş ve barış mümkün mü? Savaşın tarafları genelde barışın da tarafları olduğuna göre Kürt-Türk barışında da böyle olmayacak mı? Sırf Batı’yı, kapitalizm ve egemenliği gözeten bir dizayn barış sağlar mı? Savaşa yol açan barışlar varken, ki 1. küresel savaş sonrası birçok barış böyledir, bölgeye benzer barışlar dayatmanın anlamı var mı?

Bu sorular açıldığında her açıdan zorlanan Türkiye’nin niye Kürtlerle barışmadığı anlaşılır? 1. küresel savaşta Türk ulus- devleti model alınarak bölge dizayn edildi. Sonra Batı içinde palazlanıca bölge egemenliğine soyundu ve şimdi de dizayn önünde engeldir. Ama yüzyıl sonra şartlar değişti. Bölge bu sefer İsrail temel alınarak dizayn ediliyor ve buna direnenler yıkılıyor. İran bunun ceremesini çekiyor. Türkiye hala Batı sisteminde bir NATO ülkesidir, ama ders çıkarmıyor. Jeostratejik ve jeopolitik konumunu ileri sürüp dizayn değil, af edileceğini sanıyor. İran da öyle sanmıştı, ama yanıldığı açık. Türkiye Osmanlıcılığı bırakmaz, demokratikleşip Kürtlerle barışmazsa, zorla da olsa dizayn edilecek. Bunu Irak, Suriye, İran, Kıbrıs, Yunanistan ve Kürdistan üzeri yaparlar. Buna İran kadar bile direnemez. Nitekim dış Süüni kollarını şimdiden kırıyorlar. ABD’nin Suriye özel temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Barrack, “Sykes-Picot ve Lozan aşılacak” diyor. Bunu Ankara’da söylüyor. Aslında Türk rejiminin dizayna tabii olduğunu söylüyor. Zira sistem boşluk kabul etmiyor. Türk rejiminin yapacakları çok sınırlıdır.

Suriye’de doğan boşluğu nasıl ki Türkiye’ye bırakmadılarsa İran’dakini de bırakmazlar. Belki dereyi geçinceye kadar yine taşeronluk verirler, ama sonra sınırını koyarlar. İran’da rejim düşerse veya denetimi kaybederse Suriye gibi olmaz. İran toplumu ve kadını bilinçlidir, politik ve örgütlüdür. Kürtler yılların mücadele birikim ve tecrübesine sahiptir. PJAK ve diğer Kürt partiler zaten halkı koruyacaklarını açıkladılar. Yani İran’da rejim düşerse yerini dolduracak devrimci-demokratik güçler var. Jin Jiyan Azadî devrimi daha güçlenecek. Zaten ABD-İsrail ve Batı, rejim düşerse devrimci güçlerin iktidar olacağından korkuyor. Bunda kararsızlar. Belki bir süre Saddam gibi ayakta tutarlar. Ama İran’da devrim potansiyeli güçlüdür. Rejim düşerse İran kesinlikle demokratik ulus devrimine yol alabilir ve İran halk devrimi tüm bölgeyi de etkisine alarak yeni bir halklar baharına yol açabilir.

Türk devleti Irak ve Suriye’den ders çıkarmadı, bari İran’dan çıkarıp Kürtlerle barışmalı ve demokratikleşmelidir. Bölge dizaynını engelleme şansı yok. Kürtlerle savaştığı için Suriye’de İsrail ile sınır oldu, devam ederse yarın Yunanistan’la nerde sınır olacağı meçhul. Kürtsüz Türk Anadolu’da meşruiyetini kaybeder. Bunu Bahçeli de biliyor. Doğru çok şey diyor, ama yerine gelmiyor. 8 Aralık’ta Esad, 13 Haziran’da ise Hamaney’in fermanı kesildi, yani zaman hızlıdır, Erdoğan yarını beklememeli! Kürtlerin barış ve demokratik sofrası ise dürüst herkese açıktır, eşitlik ve özgürlüktür!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.