Barış süreci mi? Kriz süreci mi?

KCK Yürütme Konseyi Başkanı sayın Karayılan ise 23 Mart’ta yaptığı açıklamada önderliğin istekleri doğrultusunda ateşkes ilan ettiklerini açıkladı. Kendilerine yönelik operasyon yapılmadığı sürece kendilerinin de herhangi bir silahlı eylemde bulunmayacaklarını açıkladı.
23 Mart’tan bu yana Türkiye kamuoyu, basını HPG güçlerinin Öcalan’ın talimatları doğrultusunda nasıl sınır dışına çıkacaklarını tartışıp duruyorlar.
KCK yönetimi de aynı doğrultuda sınır dışına çıkma şartlarını açıkça deklare etmiş bulunuyor. KCK’nin açıklamasına göre sınır dışına çıkmanın kazasız, provokasyonsuz gerçekleşebilmesi için yasal bir zeminin oluşturulması gerekmektedir.
Bu yasal zemini oluşturacak makam ise TBMM’dir. Bu konuda BDP’nin görüşleride aynı doğrultudadır.
CHP ve MHP bu konuda uzlaşmaz bir tutum içerisindedir. AKP ise bu konuda yasal zeminin TBMM’den çıkacak bir yasa ile değil, “Akil Adamlar’ın oluşturacağı bir komisyon ile gerçekleştirilebileceğini söylüyor. “Akil Adamlar” komisyonunun oluşturulması konusunda ise AKP’nin kafasındaki karışıklık giderilemiyor.
BDP ise “Akil Adam” tabirini yerinde bulmuyor. Kurulacak bu komisyonun “Akil kadınlar”dan oluşmasını dile getiriyor.
Şüphesizki bu “Akil Adamlar” tabiri çok itici bir tabir. Onun yerine “Akil İnsanlar Komisyonu” denilebilinir, bu komisyona kadınlarda dahil edilebilinir. Bu savaşta en fazla acı çekenlerin, en fazla baskı görenlerin kadınlar olduğu ortadadır.
HPG gerillalarının sınır dışına çıkması konusunda taraflar arasında uzlaşmaz bir tutum var.
Hükümet sınır dışına çıkacak olanların silahlarını bırakıp sivil elbiselerle sınır dışına çıkmasını istiyor. “Silahlarını da mağaralara veya toprağa gömebilirler” diyor. Bu konuda TSK’nin de aynı görüşü paylaştığını söylüyorlar. Yurt dışına çıkmanın silahlı olarak gerçekleşmesi halinde TSK ile çatışma çıkabileceğini, zira TSK’nin silahlı insanlara müsamaha göstermeyeceğini, bu nedenlede silahsız olarak geceleyin geldikleri yoldan sınır dışına çıkabileceklerini ifade ediyorlar.
AKP Hükümetinin bir projesi varsa, sürecin başlangıcından bugüne kadar söylediklerinde, baldıran zehiri içebilecek kadar Erdoğan samimi ise TSK’nin HPG gerillalarının sınır dışına çıkış noktalarında bulunmamasınıda sağlayabilirler.
Süreç tıkanmaya doğru gidiyor mu? Bu sorunun cevabını hükümetin pratik adımları belirleyecektir. 4 Nisan’da Öcalan’ın 64. yaş günü nedeniyle kutlamalar yapılacaktır. AKP Hükümeti geçen yıllarda olduğu gibi kutlamaların üzerine şiddetle gitmezse önemli bir eşik daha aşılmış olacaktır. Hafta sonunda ise 4.heyetin İmralı’ya ziyaretinin gerçekleşmesi gerekiyor. Bakalım göreceğiz Öcalan gelişmeler konusunda ne diyecek. Bu kördüğümü çözmek için ne tür yeni öneriler getirecek.
Tıkanmaya doğru giden sürecin yollarının açılması için sadece PKK liderinin olumlu tavrı yetmiyor, aynı doğrultuda AKP Hükümetinin de olumlu adımları atması, başta anayasa olmak üzere barışın önündeki setleri ortadan kaldırmak için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasına hız vermesi gerekiyor. Büyüklerimiz derdi ki “testide kalan su ekşir”.
KÜRDİSTAN TARİHİNDE BU HAFTA:
* 1 Nisan 1937 yılında Kürt sinemacı, Paris Kürt Enstitüsü kurucusu, aksiyon adamı Yılmaz Güney Adana’da dünya’ya geldi.
* 1 Nisan 1942 tarihinde “Ronahi” dergisi Mir Celadet Bedirxan yönetiminde yayın hayatına başladı.
* 1 Nisan 1995’te Kürt gazeteci Hasan Kızıler (Berxwedan) Kürdistan’ın Güneyinde şehit düştü.
* 1 Nisan 2008 tarihinde 1995 yılından itibaren gerilla saflarında bulunan senarist, yönetmen ve sinemacı Halil Dağ(Uysal) arkadaşları Evin Bingül, İrfan Akış ve Beyan Alim ile birlikte “Ağrı Dağı“ belgeselini çekmek üzere Ağrı’ya giderken Besta’da TSK’nin yaptığı operasyonda arkadaşları ile birlikte şehit düştü.
* 3 Nisan 1925’te Boğlan (Solhan) ve Muş Kürt kuvvetlerinin denetimine girdi.
* 3 Nisan 1959’da PDK yayın organları Xebat ve Azadî yayınlarına başladı.
* 4 Nisan 1956 tarihinde Hêvi Derneği kurucularından, Hetawa Kürt ve Jin dergisi sorumlusu Kürt aydını ve yurtseveri Müküslü Hamza G.batı Kürdistan’da yaşamını yitirdi.
* PKK kurucusu ve Genel Başkanı Abdullah Öcalan 4 Nisan 1949 tarihinde Urfa’nın Halfeti İlçesi Emaran köyünde dünyaya geldi.
* 5 Nisan 1991 günü BM Güvenlik Kurulu 688 sayılı kararla Kürdistan’ın Güneyi’ni koruma altına aldı.
* 6 Nisan 1991 tarihinde 500.000 Güney Kürdistanlı Saddam zulmünden kaçarak Kürdistan’ın Kuzeyine sığındı
