BARIŞA YANIT KATLİAM

Ölümlerle iktidarını ayakta tutmaya çalışan Türk devletinin dinci ve ırkçı koalisyonunun lideri Recep T. Erdoğan, 7 Haziran yenilgisinden sonra başlattığı savaşı, KCK'nin eylemsizlik kararına rağmen sürdürmekte ısrarlı olduğunu gösterdi. Türk ordusu, Kuzey ve Güney Kürdistan'daki imha operasyonlarını sürdürürken polis ve jandarma birimleri de şehirlerde terör estirip halkı sindirmeye çalışıyor. Erdoğan liderliğindeki özel savaş kliğinin başat aparatı MİT de 7 Haziran öncesinden başlattığı özel operasyonlarını sürdürüyor. Önceki günkü operasyon merkezi Ankara oldu. 20 gün öncesinden izin alınan ve duyurusu yapılan HDP ve bileşenleri demokratik muhalif yapıların katılacağı barış mitingi hedef alındı. Cumhuriyet döneminin Kürtlere yönelik ilk katliamlarının ardından tarihinin en büyük katliamına imza attı. Dün öğle saatleri itibariyle net olmamakla birlikte yaşamını yitirenlerin sayısı 128'i buldu. 

Ankara'da Cumartesi günü KESK, DİSK, TMMOB ve TTB'nin çağrısı ile Sıhhıye Meydanı'nda düzenlenecek Barış Mitingi öncesi bombalı saldırı düzenlendi. Patlama mitingin toplanma alanı olan Ankara Tren garı önünde, HDP kortejinin içinde gerçekleştirildi. Saat 10.04'te, tam kitlenin yürüyüşe geçeceği sırada yaşanan ilk patlamadan 3 saniye sonra, ikinci bir patlama yaşandı. Bu patlama ise insanların panik halde kaçabileceği güzergah üzerinde gerçekleşti.İkinci patlamanın böyle bir noktada düzenlenmiş olması, bombalı saldırının yanısıra izdiham sırasında da daha fazla kişinin ölmesinin hedeflendiğini gösterdi. Patlama ardından yaralıları taşımak isteyenlere polis gaz bombası ve tazyikli suyla saldırırken, tanıklar ambulansların geçişine de izin verilmediğini ve birçok yaralının bu sırada yaşamını yitirdiğini anlattı. 

128 şehit, 400'ü aşkın yaralı

HDP Kriz Masası ve TTB'nin verdiği bilgiye göre olayda 128 kişi yaşamını yitirdi, 400'ü aşkın kişi de yaralandı. Cenazelerin kaldırıldığı Keçiören Adli Tıp Kurumu'nun önü gece boyunca hayatını kaybedenlerin yakınlarının bekleyişine sahne oldu. Dün 84 kişinin otopsileri tamamlandı, 84 kişiden 77'sinin cenazeleri ailelerine teslim edildi. 

Yüzlerce kişiden haber yok

HDP Kriz Masası yaşamını yitirenlerden 120'sinin kimliğini açıkladı. 8'inin ise patlamanın etkisiyle kimlik tespiti yapılamayacak durumda olduğu bildirildi. HDP yüzün üzerinde kişiden haber alınamadığını da ekledi. Başbakanlık Koordinasyon Merkezi ise 67 kişinin hala yoğun bakımda olduğunu duyurdu. 

2 canlı bomba

Polis kaynakları alanda 2 canlı bombaya ait ceset kalıntıları bulduklarını, saldırının en az 2 canlı bomba tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğini açıkladı. 

Görgü tanıkları özellikle HDP kortejinde üzerinde görevli önlüğü bulunmayan sakallı bir şahsın "HDP'liler burada toplansın" diye anons yaptığını belirtti. Tanıklardan biri, patlamadan 15 dakika önce polislerin olay yerini terk ettiğini anlatırken, olay yerinde bulunan bir kişi, yaşananlarla ilgili “5 saniye arayla iki ayrı patlama meydana geldi. Patlama olduktan sonra aşağı koşmaya ve olay yerinden uzaklaşmaya çalıştık. Tam bu sırada gardaki güvenlikler bizi patlama alanına doğru itti. Patlamadan hemen sonra olay yerine ambulans yerine polis geldi. Biber gazlı saldırı oldu, ambulanslar yaklaşık yarım saat sonra geldi” diye konuştu.

Suruç ve Amed'le aynı

Bir başka tanık ifadesine göre ise bir kadının tren garının içindeki tuvalete girerek içeride bir süre bekledikten sonra hızlı adımlarla kalabalığa doğru ilerledi, bir süre sonra da patladı. 

Patlamanın bomba üzerindeki metal bilyelerle güçlendirilmiş TNT patlaycılarıla gerçekleştirildiği belirlendi.  Hastaneye getirilen bir kişinin bedeninden yaklaşık 70 civarında bilye çıkarıldı. Alanda incelemelerde bulunan Adli Tıp Uzmanı Şebnem Korur Fincancı da, saldırının Suruç'ta yapılan bombalı saldırı ile aynı olduğu bilgisini paylaştı. 

Savcı 2 saat sonra gelebildi

Olayla ilgili 4 savcı görevlendirildi. Özgürlükçü Hukukçular Derneği'ne bağlı 34 avukat incelemeleri sonucunda hazırladıkları raporda, olay inceleme ekiplerinin 1.5 saat sonra, savcıların ise 2.5 saat sonra olay yerine geldiğine dikkat çekti. Olay ardından delillerin değil sadece cenazelerin toplandığına işaret eden avkuatlar, "Deliller karartılmak istendi" dedi. 

Yayın yasağı getirildi

Katliam sonrası Başbakanlık'ın talebi üzerine RTÜK, katliama dair yayın yasağı aldı. DİHA'ya da olayın hemen ardından 24. kez erişim engeli konuldu. AKP, hayatını kaybedenlerinin yakınlarının gece boyunca beklediği Keçiören Adli Tıp Kurumu önüne de yayın yasağı getirdi. 

3 günlük yas

Katliam, TC tarihinin en kanlı saldırısı olarak nitelendirilirken, 3 günlük yas ilan edildi. Barış mitinginin çağrıcıları ise, 2 günlük grev kararı aldı. DİSK, KESK TMMOB ve TTB ortak bir açıklama yaparak, katliamın sorumlusunun AKP iktidarı olduğuna işaret etti. TTB Merkez binasında yapılan açıklamada konuşan TTB Başkanı Bayazıt İlhan, “Kimse katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin” diye konuştu.

İlhan, 11 Ekim Pazar günü başlamak üzere 3 günlük yas ilan ettiklerini söyleyerek 12-13 Ekim tarihlerinde ise grevde olacaklarını vurguladı.

Katillerin pişkinliği

Türk Başbakanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve yandaş medya ise, diğer tüm katliamlarda olduğu gibi bu katliamda da mağduru oynadı, HDP'yi suçladı. 

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan HDP'yi kastederek, "Teröre en büyük desteği ve terör eylemleri ve terör örgütleri karşısında çifte standartla hareket edenler vermektedir" dedi.

Türk Başbakanı Davutoğlu da HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ı hedef aldı. HDP dışında diğer 2 siyasi partiyle görüşeceklerini açıklayan Davutoğlu, "Devlet yaptı diyor, yaptığı açık tahriktir, yine aynı oyunun içinde" sözlerini sarf etti. 

Ölü bombacıyı adalete teslim etmiş!

Davutoğlu, "Suruç ve Diyarbakır'daki bombalı saldırıların failleri yakalansaydı, perde arkası aydınlatılsaydı, Ankara'da 86 kişinin öldüğü bu bombalı saldırı olmazdı" şeklindeki eleştirileri reddederek, Suruç katliamının failinin yakalandığını ve adalete teslim edildiğini söyledi. Oysa Suruç katliamında kullanılan tetikçi Abdurrahman Alagöz patlamada ölmüştü. 

Davutoğlu'nun görüşme talebini MHP reddederken, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'yla Davutoğlu dün biraraya geldi. 

Yandaş medya işini yapıyor

Havuz medyası da HDP'yi 'Olayın faili' ilan etti. Star, Yeni Şafak, Sabah, Akit, Güneş gibi gazeteler "HDP'ye cansuyu bombası mı" diyerek HDP'yi suçlayan gazeteler Demirtaş'ı da provokatör ilan etti. 

Bakan istifayı düşünmüyor

İçişleri Bakanı Selami Altınok, "Güvenlik zaafiyeti" eleştirilerine karşılık istifa edip etmeyeceği sorusuna “Güvenlik açığıyla ilgili hiçbir şey söz konusu değildir" yanıtını verdi. 

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de, "Bu sabotajlar bekleniyor, tabii önlemler de alınıyor ama her yerde tahmin edilmeyen yerlerden bunlar olabiliyor. İngiltere’de de oluyor mesela” sözlerini sarfetti. 

CHP: İstifa etmeliler

CHP Merkez Yürütme Kurulu, patlamanın Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne sadece beş yüz metre mesafede patladığına dikkat çekerek, olayda 'ihmali' olan tüm siyasi sorumluların istifa etmesini istedi. 

Katliam nerede yapıldı?

128 kişinin hayatını kaybettiği katliam, Türkiye'nin başkenti Ankara'da yapıldı. Ankara, devletin merkezi olması hasebiyle en iyi korunan, istihbarat ağının en yaygın olduğu kent. Katliamın yapıldığı nokta, Ankara Tren Garı kapısının iki tarafı. Katliamın tetikçileri kim olursa olsun arkasında devletin olduğunu, lokasyonu bile ortaya koyuyor. Ankara'yı bilenlerin işaret ettiği katliam alanının özelliği: Emniyet'e bir km, MİT'e 3 km, Ankara Adliyesi'ne bir km, Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı da benzer mesafede. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na 200 metre, tüm askeri törenlerin yapıldığı AKM'ye 500 metre, Türk devletinin silah üretim merkezi MKE'nin Genel Müdürlüğü'ne 400 metre, Türkiye Cumhuriyeti Merkezi Bankası'na 500 metre, Tandoğan subay Orduevi'ne 300 metre, Etiler Astsubay Orduevi'ne 800 metre mesafede.