Baskı ülkesine silah ihracından vazgeçin!
Dünya Haberleri —
- Sol Parti Milletvekili Dietmar Bartsch, HDP’yi kapatma davasının tamamen siyasi olduğunu belirterek, Almanya hükümetine Türkiye’ye silah ihracatını durdurma çağrısında bulundu.
REWŞAN DENİZ
Almanya Federal Parlamento Die Linke ve Yeşiller milletvekilleri HDP’ye yönelik kapatma davası ve artan baskılara tepki göstererek, "HDP’nin yanındayız" dedi. Gazetemize konuşan Sol Parti Milletvekili Dietmar Bartsch, parti olarak Erdoğan rejiminin HDP'ye yönelik kapatma davasının karşısında olduklarının altını çizerek şunları belirtti: "Kapatma girişimlerine çok açık bir şekilde itiraz ediyoruz. Bu dava tamamen siyasidir. Sol Parti olarak, Almanya federal hükümetini Türkiye'ye daha fazla silah ihraç etmemeye çağırıyor ve HDP'nin yanında olduğumuzu belirtiyoruz."
Tüm partiler desteklemeli
Sol Parti Milletvekili Ulla Jelpke, HDP’ye yönelik baskılara ilişkin Almanya Federal Meclisi’ne soru önergesi verdiğini belirterek, "Diğer partiler de Tübingen eyaletinde olduğu gibi HDP ile dayanışma içinde olabilmeli. Yeşiller’den ve HDP’nin kardeş partisi olan SPD’den dayanışma bekliyoruz" diyerek, "HDP’yi yalnız bırakmayalım" çağrısı yaptı.
HDP hedef gösteriliyor
Yeşiller Partisi Milletvekilleri Cem Özdemir ve Claudia Roth ise ortak bir yazılı açıklamayla, AKP-MHP hükümetinin HDP’yi ve seçmenlerini kriminalize etmek istediğini kaydetti. "Kapatma davası propaganda amaçlı, muhalefeti bölmeye dönük siyasi bir davadır. Özellikle HDP binasına yönelik saldırı ve katliam, devlet kurumlarının hedef göstermesinin bir sonucudur. Türkiye’deki hükümet dini-muhafazakar ve aşırı milliyetçi ideolojilerini terk etmeli" diyen vekiller, HDP’yi kriminalize ederek Kürt sorununu ortadan kaldırmaya çalıştıklarını belirtti.
Türkiye’ye yaptırım uygulanmalı
Parlamentoda demokratik muhalefetle işbirliği, ortaklaşma ve diyaloğun, on yıllardır süren çatışmayı çözmek için kaçırılmış bir fırsat olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Türkiye'nin en büyük ikinci muhalefet partisi olan HDP'yi adil ve demokratik yollarla mağlup edemeyeceğini bilen otokrat Erdoğan, belediye başkanlarını görevden alıp tutukluyor ve HDP’yi kapatma gibi benzeri olmayan baskılar uyguluyor. Dava sürecine ilişkin yanılgıya düşmeye gerek yok. Sonuca yargı bağımsızlığını peyderpey ortadan kaldıran Cumhurbaşkanlığı sarayı karar veriyor. Erdoğan ile atılan her adımın bedeli, Türkiye’yi biraz daha açık cezaevine dönüştürerek ülkeyi demokrasi ve hukuk devletinden uzaklaştırıyor. Ankara’nın bunu anlaması için Avrupa Birliği ve Alman hükümetinin baskısına, etkili siyasete ve Türkiye’ye yönelik ekonomik yaptırımlara ihtiyaç var."