Berkin Elvan’a veda...
Berkin’in bu direnci karşısında aylardır uyuduğu yatağından kalkıp, hastane odasından çıkıp yanımıza koşacağına çok inandım. Öyle olması gerekiyordu. Bu kadar sevgi seliyle kuşatılmak, bu kadar yoğun bir direnç göstermek bunu gerektirirdi. Çünkü 269 gün boyunca mevsimler dahil hayata tutunarak, bize umudun bitmediğini göstermek için o küçücük bedeniyle direnişin en anlamlısını gerçekleştirerek gösterdi.
Polisin attığı gaz bombası fişeği ile yaşamını yitiren Berkin, Türkiye ve Kürdistan’ın sembolü oldu. Berkin’in de katilleri tıpkı Uğur Kaymaz ve Ceylan Önkol’un ki gibi aynı devlettir.
Berkin bilmedi bu kadar sevildiğini, öğrenemedi.
Bu çocukların katilleriyle mücadele etmek, çocukların yaşamı kadar kutsaldır. Bu çocukların değil ölümüne, cinayetine mi sessiz kalacağız? Yeteri kadar sessiz kalmadık mı? Oysa çocuklar uyurken sessiz olunur, katledilirken değil.
Hükümetin meşruiyeti bitmiştir. Uğur’un, Ceylan’ın, Berkin’in ve nice çocuğun katillerini korudukları an bitmiştir. Öyle kasetler, yasa dışı dinlemeler, yolsuzluk, rüşvet ile değil; kendi yarattıkları katilleri bizzat korudukları için bitmiştir.
Zamanında Uğur ve Ceylan katledildiğinde de sesimizi çıkartsaydık belki Berkin’in ve başka çocukların katledilmesine azıcık da olsa engel olabilirdik. Berkin’in annesi çok doğru söyledi, "Oğlumu Erdoğan aldı" diye. Erdoğan ekmeğimizi çalan oğlu için tüm ülkeyi yaktı, bizler ekmeğimizi almaya giden oğlumuz için susmamalıyız.
Dün uğurladık Berkin’i sonsuzluğa. Bu coğrafyada 20 yaşını bulamayan binlerce çocuktan sadece birisiydi o…
Berkin, gidişiyle Kürdistan ve Türkiye’de toplumu ayağa kaldırdı. Hrant Dink, Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez cenazelerinde olduğu gibi insanlar sel olup alanlara aktı.
Çok az insana nasip olur böyle uğurlamalar.
Dün ayrıca 12 Mart’tı ve aynı zamanda Gazi Katliamı’nın da 19. yılı idi. Gazi Katliamı’nda yitirdiğimiz Alevi canlarımızın da anması vardı.
Gazi Katliamı olduğunda Berkin henüz doğmamıştı ve aynı gün Gazi Katliamı’nın yıldönümünde son yolculuğuna uğurlandı.
Berkin bize başka bir gerçeği daha hatırlattı. Bu ülkede Kızılbaş Alevilere hep düşmanca davrandı devlet. Gezi eylemlerinde Berkin ile birlikte katledilen 7 kişinin tamamının Kızılbaş Alevi olması bize yeteri kadar fikir veriyor.
Devletin Veli Küçük, Levent Ersöz, İbrahim Şahin gibi milli katilerini serbest bıraktığı bir dönemde Alevi gençlerini, Kürt gençlerini ve çocuklarını toprağa vermek insanın hem canını acıtıyor hem de öfkelendiriyor.
Bu böyle mi devam edecek? Elbette bunun bir hesabı olacak, olmalı…
Güle güle Seyit Rıza’nın torunu, Dêrsim’in kara çocuğu... O güzel gözlerinden, o kocaman yüreğinden öpüyorum.
