Beyaz toros yakıldı, komisyon toplandı

Meclis önünde yakılan beyaz toros
- Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun bugün yapacağı dördüncü toplantısı öncesinde Türkiye Meclisi'nin Çankaya Kapısı yakınlarında bir 'beyaz toros' yakıldı.
- Komisyon, oturumlarında Kürtlere karşı yürütülen kirli savaşta ölenlerin yakınları ile MİT ve Emniyet organizasyonuyla HDP önünde oturtulanları dinledi.
- Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) da Kürt sorununun çözümüne dair görüş ve önerilerini, önceki gün Komisyon Başkanı Numan Kurtulmuş ve komisyon üyelerine sundu.
Ankara'da bir kişi, Meclis'in önünde Renault'un beyaz renkli Toros modeli aracını ateşe verdi. Meclis'te kurulan komisyonun, savaşta ölenlerin yakınlarını dinleyeceği bir günde bu sembolik olayın gerçekleşmesi dikkat çekti.
Ankara'da Meclis bahçesi önüne gelen bir kişi, Çankaya Kapısı civarında beyaz renkli "Toros" marka aracını ateşe verdi. Kişi, bu sırada defalarca "Allah'ın adaletini istiyorum" şeklinde bağırdı. İsmi öğrenilemeyen şahıs, Meclis ve Adalet Bakanlığı önünde bulunan polislerce gözaltına alındı ve Ankara İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Olayın, Meclis'te kurulan komisyonun, savaşta ölenlerin yakınlarını dinleyeceği bir günde gerçekleşmesi dikkat çekti.
Ankara Emniyeti, Meclis önünde aracı yakan kişinin Mersin'den geldiğini, psikolojik rahatsızlıkları bulunduğunu ve çok sayıda suç kaydının olduğunu ileri sürdü.
Beyaz 'Toros' marka araçlar, Kürdistan'da 1990'lı yıllarda JİTEM tarafından faili meçhul cinayet ve zorla kaybettirmelerde kullanıldı. Bu nedenle faili meçhul cinayetlerde sembol bir araç olarak biliniyor. 1987'de OHAL bölgesinin ortaya çıkışıyla birlikte kurulan JİTEM'in (Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele) varlığı uzun süre tartışma konusu olmuştu. Kamu kuruluşları ve hükümetler, JİTEM adlı bir oluşumun olmadığını ifade etse de 2011'de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmada JİTEM'in "İçişleri Bakanlığının onayı olmadan ve Genelkurmay'dan görüş alınmadan Jandarma Genel Komutanlığının kendi inisiyatifiyle kurulmuş olduğu" sonucuna varılmıştı.
Ölenlerin yakınlarını dinledi
Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında Meclis'te kurulan Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun dün haftaki ilk toplantısını saat 14.00'te gerçekleştirdi. Toplantının ilk oturumunda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş bir sunum gerçekleştirdi. Ardından Türkiye Harp Malulü Gaziler Derneği, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği, Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı, Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı ve Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı'nın temsilcileri dinlendi. Komisyon, ikinci oturumda ise MİT ve Emniyet organizasyonuyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed İl Örgütü önünde getirilerek oturtulan kişileri dinledi.
Komisyon, yarın gerçekleştireceği haftanın ikinci toplantısının ilk oturumunda, Cumartesi Anneleri ile Barış Annelerini, ikinci oturumunda ise İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH), İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUM-DER) ile Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı temsilcilerini dinleyecek. Toplantılar, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un başkanlığında gerçekleştiriliyor.
TİHV, 6 başlıkta sundu
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Kürt sorununun çözümüne dair görüş ve önerilerini Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Başkanı Numan Kurtulmuş ve komisyon üyelerine 6 başlıkta sundu. TİHV, komisyonun Türkiye'nin barışçıl bir çözüm süreci için önemli bir fırsat sunduğunu; insan hakları ilkeleri ışığında hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, sürecin sağlıklı ilerlemesi için TİHV'in her türlü desteği sunmaya hazır olduğunu vurguladı. TİHV’in önerileri arasında şunlar yer aldı:
* Komisyon, çalışmalarına başlarken evrensel insan hakları değer ve ilkelerini müzakere edilemeyecek temel normlar olarak kabul eden, komisyon çalışmaları sırasında bu değer ve ilkelerin tartışma dışı bir zemin olarak gözetileceğini taahhüt eden bir irade beyanında bulunmalıdır.
* Söz konusu irade beyanı, mevzuatta hiçbir değişiklik gerektirmeyen konuların berraklaştırılmasına da katkıda bulunacaktır. Sadece mevcut Anayasanın ve yasaların, Türkiye’nin taraf olduğu, usulüne uygun şekilde onaylayarak iç hukukta yürürlüğe koyduğu uluslararası sözleşmelerin ve yargı yetkisini kabul ettiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ile Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararlarının gereğinin yerine getirilmesi halinde bile bugün karşı karşıya kalınan pek çok sorun, sorun olmaktan çıkacak, Komisyon kuruluş hedef ve amaçlarına kolayca ulaşabilecektir.
* Komisyon, sadece yasama organı olmayıp aynı zamanda yürütmeyi denetleme yetkisine de sahip olan Meclis’in, mevcut Anayasa ve yasalara aykırı olan, kurumsuzlaşmaya ve belirsizliklere yol açan, keyfi nitelikteki tutum ve eylemlerine son vermesini sağlamak üzere yürütmeye çağrı yapması için Meclis’e tavsiyede bulunmalıdır.
* Komisyon, BM uzmanlarının 11 Nisan 2025 tarihli doğrudan bu süreç ile ilgili çağrısında da yer verildiği gibi, bağlama özgü silahsızlanma, terhis, yeniden entegrasyon programlarına yönelik katılımcı bir yaklaşımla, konunun ulusal ve uluslararası uzmanlarından da yararlanarak, gerekli yasal düzenlemeler de dahil olmak üzere etkin ve somut hazırlıklar yapmalıdır.
* Komisyon, kimlik ve kültürel haklar başta olmak üzere Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerinin teminat altına alacak yasal düzenlemeler dahil kapsamlı programlar oluşturmalıdır.
* Komisyon’un, ihlallere maruz kalanların merkezinde olduğu, katılımcı bir yaklaşımla ‘hakikat arayışı’, ‘adaletin sağlanması’, ‘onarım’ ve ‘tekrarlanmama garantileri’ gibi unsurları da içeren BM tarafından ‘Geçiş Dönemi Adaleti’olarak tanımlanan kapsamlı programların yaşam bulabilmesi için öncü rol üstlenmelidir.
* Komisyon, karar alma usulünü, gözden geçirerek, toplumsal barışı sağlama amacıyla kurulmuş bir müzakere ortamının doğasına uygun biçimde, sadece kanun teklifi hazırlanırken değil her konuda iknaya dayalı konsensüs yöntemi ile karar almak üzere yeniden düzenlemelidir. ANKARA














