Biyoçeşitlilik nedir ve nasıl korunur?
Kültür/Sanat Haberleri —

Bioçeşitlilik
- 2001 ve 2020 yılları arasında dünya, %16'sı birincil orman olan 411 milyon hektar ağaç örtüsünü kaybetti. Bunlar, gelişmesi yüzlerce, hatta binlerce yıl almış çok olgun ormanlardır. Şimdiye kadar yaşamış tüm türlerin %98'i artık yok olmuş durumda.
ESME STALLARD
Dünyanın dört bir yanında hükümetler, hayvan ve bitki türlerinin yok olmasına neden olan insan faaliyetlerinin nasıl durdurulacağını tartışmak için bu yılın sonlarında bir araya gelecek.
Çin'de düzenlenen Birleşmiş Milletler Biyoçeşitlilik Konferansı'nda tüm çeşitleriyle dünya üzerindeki yaşama dönük tehdidi tersine çevirmek için uzun vadeli bir plan bulmayı umuyorlar.
Biyoçeşitlilik nedir ve neden önemlidir?
Biyoçeşitlilik, hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve bakteri benzeri mikroorganizmalar gibi dünya üzerindeki tüm yaşamın çeşitliliğidir.
Hayvanlar ve bitkiler, insanlara tatlı su, yiyecek ve ilaçlar dahil hayatta kalmak için gereken her şeyi sağlar.
Ancak, bu faydaları türlerden tek tek elde edemeyiz; bunların birlikte gelişebilmesi için çeşitli hayvanlara ve bitkilere ihtiyacımız var. Başka bir deyişle, biyolojik çeşitliliğe ihtiyacımız var.
Bitkiler, soluduğumuz havayı temizleyerek, yükselen sıcaklıkları sınırlayarak ve iklim değişikliğine karşı koruma sağlayarak fiziksel çevremizi iyileştirmek için de çok önemlidir.
Mangrov bataklıkları ve mercan resifleri, yükselen deniz seviyesinden kaynaklanan erozyona karşı bir bariyer görevi görebilir. Londra çınarı veya lale ağacı gibi, şehirlerde bulunan yaygın ağaçlar, karbondioksiti emmede ve havadaki kirleticileri gidermede mükemmeldir.
Kaç tür yok olma tehlikesiyle karşı karşıya?
Türlerin zamanla evrimleşmesi ve neslinin tükenmesi normaldir. Şimdiye kadar yaşamış tüm türlerin %98'i artık yok olmuş durumda.
Bununla birlikte, türlerin neslinin tükenmesi şu anda bilim insanlarının görmeyi beklediğinden 1000 ila 10.000 kat daha hızlı gerçekleşiyor.
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN), 1964'ten beri tehdit altındaki türlerin "kırmızı listesini" tutuyor. 142 binden fazla tür değerlendirildi ve yüzde 29'u tehlikede olarak kabul edildi. Bu da çok yüksek bir yok olma riskine sahip oldukları anlamına geliyor.
Çin'de hangi ülkeler anlaşmaya çalışıyor?
Bilim insanlarının "altıncı kitlesel yok oluş" olarak adlandırdıkları olayı durdurmak için bir anlaşmaya varılabileceği umulmakta.
Hükümetler, 2020 sonrası Biyoçeşitlilik Çerçevesi olarak adlandırılacak uzun vadeli bir eylem planı üzerinde anlaşmaya çalışacaklar.
Temel amacı, 2030 yılına kadar biyoçeşitlilik kaybı oranını yavaşlatmak ve 2050 yılına kadar biyoçeşitliliğe "değer verilmesini, korunmasını, restore edilmesini… ve tüm insanlar için gerekli faydaları sağlamasını" temin etmek.
Biyoçeşitlilik için en büyük tehditler neler?
2019'da bir Birleşmiş Milletler raporu, hasat, tomruk, avcılık ve balıkçılığın hepsinin bir etkisi olduğunu buldu.
2001 ve 2020 yılları arasında dünya, %16'sı birincil orman olan 411 milyon hektar ağaç örtüsünü kaybetti. Bunlar, gelişmesi yüzlerce, hatta binlerce yıl almış çok olgun ormanlardır. Bu zengin ortamların yok edilmesi biyolojik çeşitlilik üzerinde çok ciddi bir etkiye sahip olabilir.
Biyoçeşitlilik kaybı dünya çapında yaşanıyor, ancak Londra'daki Doğa Tarihi Müzesi; Malta, Birleşik Krallık, Brezilya ve Avustralya'nın kirlilik, hızlı sanayileşme ve aşırı su kullanımı nedeniyle en büyük değişiklikleri yaşadığını tespit etti.
BM, iklim değişikliğine hayvanların ve bitkilerin uyum sağlamasının da zor olduğu konusunda uyarıyor.
Küresel ısınma 1,5°C ile sınırlı olsaydı türlerin yok olmasının daha düşük olacağını söylüyor.
Ne tür bir eylem öneriliyor?
2020 sonrası çerçevenin dört hedefi vardır:
* Korumanın artması
* Kaynakların mümkün olduğunca sürdürülebilir şekilde kullanılması
* Doğal kaynakların daha eşit paylaşımı
* Biyolojik çeşitliliğin korunması için artan mali destek
Karbondioksiti emmek ve sera gazı emisyonlarını dengelemek için ağaçların ve bitkilerin daha fazla kullanılmasını istiyor.
Bununla birlikte BM, daha önce hiç ağaç olmayan alanlara ağaç dikmenin "biyoçeşitlilik üzerinde önemli olumsuz etkileri olabilecek" istilacı türlerin ortaya çıkmasına neden olabileceği konusunda da uyarıyor.
Bu hedeflere ulaşmak için hükümetler ve özel kuruluşlar, 2030 yılına kadar yılda en az 200 milyar dolar vermeyi taahhüt ediyor ve bunun yüzde 5'i gelişmekte olan ülkelere gidecek.
Çeviren: Serap Güneş
Kaynak: BBC







