BM’nin mülteci programı da çöktü

Dünya Haberleri —

mültecilik/foto:AFP

mültecilik/foto:AFP

  • Dünya genelinde 2,9 milyon mültecinin yeniden yerleştirilmeye ihtiyacı var.  2024 yılında 116 bin 528 kişi yeniden yerleştirildi. Bunların yaklaşık 80.000'i (yüzde 69) ABD’de kabul edilirken, geri kalanlar ise Kanada, Avustralya, Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri ile Asya-Pasifik bölgesine gönderildi.
  • Donald Trump’ın mülteci düşmanlığı, BM’nin bu programına darbe vurdu. Son birkaç ayda ABD'ye gelen 30.000'den fazla mülteci temel hizmetlere erişimini kaybederken, Meksika sınırına 63 mil uzunluğunda ikinci bir askeri bölge kuruldu. 11 bin 900 asker sınırda mülteci avında.

Göreve geldiğinde milyonlarca göçmeni sınır dışı edeceği sözü veren ABD Başkanı Donal Trump, Meksika sınırına ikinci askeri bölge oluşturdu. Nisan ayında New Mexico üssü boyunca 170 mil karelik (440 km kare) bir şeridi “Ulusal Savunma Alanı” olarak belirledi. Geçtiğimiz hafta içi ise El Paso'daki Teksas-New Mexico sınırından doğuya doğru uzanan 63 mil uzunluğundaki bir şeritte “Teksas Ulusal Savunma Alanı” kurdu.

Eyalet savcılığına göre, şu ana kadar 82 göçmen New Mexico askeri bölgesine geçmekle suçlandı. Bu bölge, Trump yönetiminin bir başkana ABD ordusunu kullanma yetkisi veren 1807 Ayaklanma Yasası'na başvurmadan göçmenleri gözaltına almak için asker kullanmasına izin vermeyi amaçlıyor. Şu anda sınırda yaklaşık 11 bin 900 asker bulunuyor. Hükümet verilerine göre, Mart ayında yasa dışı geçiş yaparken yakalanan göçmen sayısı kaydedilen en düşük seviyeye geriledi.

Cumhuriyetçi Teksas Valisi Gregg Abbott, ikinci bölgenin oluşturulmasının ardından, “Teksas yasadışı göçü durdurmak için Trump Yönetimi ile birlikte çalışmaya devam ediyor” dedi. Sınır jiletli tellerle çevrilirken; New Mexico ABD Senatörü Martin Heinrich, tampon bölgenin yer yer birkaç mil genişliğinde olduğunu ve yanlışlıkla girebilecek siviller için endişe yarattığını söyledi.

BM’nin programına darbe

Meksika sınırına askeri bölge oluşturarak geçişleri engellemek dışında, Trump, ülkenin Mülteci Kabul Programı’nı da askıya aldı. Bu kararname Birleşmiş Milletler'in (BM) yeniden yerleştirme programına ölümcül bir darbe indirdi. Çünkü ABD, önceleri bu programdan yararlanan kişileri en çok kabul eden ülkeydi; 2024’te yüzde 69 oranında faydalandı. Ancak şu anda yeniden yerleştirme kuruluşlarının itirazlarına rağmen hem göçmenleri kabul sürecine süresiz yasak yetirildi hem de fonların dondurulması uygulaması devam ediyor.

Dokuzuncu Dair Temyiz Mahkemesi, geçen hafta Trump'ın göreve geldiği 20 Ocak'tan önce ABD'ye uçuşları planlanan ve yürütme emri nedeniyle iptal edilen binlerce mülteciyi yeniden yerleştirmesi gerektiğini belirten bir başka karar daha verdi. Hükümet önümüzdeki aylarda sadece 65 Afgan mülteciyi kabul edeceğini açıklamıştı.

Yeniden yerleştirme, en hassas durumdaki sığınmacılar ve mülteciler için az bilinen önemli bir program. Kişilerin koruma talep ettikleri bir ülkeden, kendilerine kalıcı veya uzun süreli ikamet hakkı tanıyan üçüncü bir ülkeye transfer edilmesini kapsıyor. Bu program, şiddet veya işkence mağdurları, risk altındaki kadınlar ve çocuklar, ciddi fiziksel veya yasal koruma ihtiyaçları olanlar gibi acil koruma ihtiyacı olan kişiler için uygulanıyor.

Yarısından fazlası kadın ve kız çocuğu

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nden (UNHCR) Haruno Nakashiba, yeniden yerleştirmeden yararlananların yüzde 50'sinden fazlasını kadın ve kız çocuklarının oluşturduğunu söylüyor. EL PAÍS’e konuşan Nakashiba, “Onlar için bu, hayat kurtaran bir çözüm ve güvenli bir geleceği yeniden inşa etmek için tek şansları olabilir” dedi.

2024 yılında dünya genelinde 116 bin 528 kişi yeniden yerleştirildi. Bunların yaklaşık 80.000'i (%69) ABD’de kabul edildi. Geri kalanlar ise öncelikle Kanada, Avustralya, Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri ile Asya-Pasifik bölgesine gönderildi.

2,9 milyon kişi yeniden yerleştirilmeli

Bu karar, Trump'tan önce var olan sıkıntılı durumu daha da kötüleştiriyor. Geçen yıl yeniden yerleştirilen 116 bin 528 mülteci, acil yerleştirme ihtiyacı olan 2.4 milyon kişinin sadece bir kısmını temsil ediyor. Ve Trump’ın mülteci karşıtı politikalarıyla bu sayı düşecek. 2025 yılı için ise durum umut verici değil. UNHCR 2,9 milyon kişinin yeniden yerleştirmeye ihtiyaç duyacağını tahmin ediyor. Bu rakam önceki yıla oranla yüzde 20 artış gösterdi. Örneğin, Beşar Esad’ın devrilmesine rağmen 6,2 milyon Suriyeli hala ülke dışında mülteci olarak yaşıyor. Yine Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde sel, deprem ve kuraklık gibi iklim krizleri bu artışı tırmandırdı. Ülke İçinde Yerinden Edilme İzleme Merkezi'ne (IDMC) göre sadece 2024 yılında 6,6 milyon kişi bu tür olaylar nedeniyle yerinden edildi.

UNCHR, yeniden yerleştirme programının zor durumda olduğu bu yeni senaryo ışığında devletleri, en çok ihtiyacı olanların yeniden yerleştirmeye erişimini sağlamaya çağırıyor. Nakashiba, "Her yeniden yerleştirme önemlidir ve bir hayatın kurtarılmasına yardımcı olabileceği için değer verilmelidir. Nispeten küçük bir kota bile önemli bir dayanışma jestidir ve mültecilere ev sahipliği yapan ülkeler tarafından değer görmektedir” dedi.

ABD’deki sonuçlar

ABD, 1980'den bu yana üç milyondan fazla mülteciyi kabul etti. Ancak Trump’ın kararlarının etkileri şimdiden hissediliyor. Refuge Point, durumu şöyle özetliyor: "Geçen aylarda ABD'ye gelen 30.000'den fazla mülteci temel hizmetlere erişimini kaybetti. Aralarında son dakikada uçuşları iptal edilen bin 600 Afgan’ın da bulunduğu on binlerce kişi ise yurtdışında belirsizlik içinde kalmaya devam ediyor.”

Ancak ABD, 47,8 milyon belgelenmiş göçmenle en fazla yabancı doğumlu nüfusa sahip ülke konumunda. 14 milyon kişi ise belgesiz. Ancak mülteciler söz konusu olduğunda, bu “büyük sayılar” ülkenin 340 milyonluk nüfusunun %0.88'ini oluşturuyor.

Trump’ın öne sürdüğü gerekçelerin aksine, ABD Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı tarafından geçen yıl yayınlanan bir araştırma, mülteci ve sığınmacıların 15 yıl boyunca ülke ekonomisine, aldıkları hizmetlerden 123,8 milyar dolar daha fazla katkı sağladıkları sonucuna vardı.

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.