Boğaziçi eylemleri durmuyor

  • AKP’li Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesine atanan rektör Melih Bulu’yu protesto eylemleri sürüyor.

 

İstanbul/Kadıköy Rıhtım’da bir araya Üniversite Bileşenleri, bir kez daha Bulu ve atama yoluyla atanan rektörleri istifaya çağırdı. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Musa Piroğlu, Dilşat Canbaz Kaya, Züleyha Gülüm, Ali Kenanoğlu, HDP İstanbul İl Eşbaşkanları Elif Bulut ve Erdal Avcı, ilçe yöneticileri yanı sıra birçok üniversiteden öğrenciler de katıldı. Kitle adına açıklamayı yapan Boğaziçi üniversitesi öğrencisi İdil Berivan Kaya, iktidarın hedef göstermelerine karşın ülkenin dört bir yanında öğrencilerin yaptıkları eylemlerin cevap olduğunu kaydetti. Kaya, şunlrı söyledi: ”Biz üniversitelerin öznesi öğrenciler, hakkımızda alınan kararları ne kayyumun ne de siyasi iktidarın eline bırakacağız. Üniversitelerin AKP teşkilatlarına dönüşmesine izin vermeyeceğiz. Bugün üniversite bileşenlerinin iradesini gasp edenler, bu ülkede kimseye özgür olma imkanı tanımayanlardır. Biz bu kayyumcu zihniyeti, belediyelerine kayyum atanan, seçme ve seçilme hakkı gasp edilen Kürt halkından tanıyoruz.”

Adana Üniversite Dayanışması da Gençlik Meydanı’nda Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına tepki gösterdi. Açıklamada konuşan Ümit Özşimşek, 1 Ocak 2021 gecesi Boğaziçi Üniversitesi dahil olmak üzere 5 farklı üniversiteye kayyum rektörler atandığını  hatırlatarak, ”Üniversitelerin AKP teşkilatlarına dönüşmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

İzmir Üniversite Dayanışması, “Kayyum rektörler gidecek üniversiteler bizimdir” sloganıyla Karşıyaka İskelesi önünde basın açıklaması düzendi. Açıklamaya, çok sayıda öğrenci destek verdi.  MA/İSTANBUL

 

Türkiye monarşi sistemine evrildi

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin protestolarını ve rektör atamalarını değerlendiren Prof. Dr. İzzettin Önder, AKP’nin “İhvancı kadrolaşma” arayışında olduğunu belirterek, Türkiye’nin merkezi monarşi sistemine evrildiğini söyledi. 

 ”Keşke sadece Boğaziçi değil bütün akademi dünyası tepkisini en baştan beri yapılan yanlışlara gösterebilseydi” diyen Prof. Önder, Boğaziçi öğrencilerinin protestolarına polis saldırısı ve sonrasında gece vakti evlerinin kapı/duvarlarının yıkılarak gözaltına alınmalarını “iktidarın güç gösterisi” olarak yorumlayan Önder, üniversitelerde kadrolaşma hırsına işaret etti. MA’dan İdris Sayılğan’a konuşan Prof. Önder, “Şu anda iktidar akademi dünyasını emrine almaya çalışıyor. Bunun için de İhvancı, muhafazakar ve dinci bir kafa yaratılmaya çalışılıyor. Bu sermayenin de işine geliyor. Bir de cemaatler ile gençliği ve toplumu etki altına alma durumu var” diye konuştu. 

Kayyumla yönetme zihniyetinin giderek yayıldığına dikkat çeken Prof. Önder, şunları ekledi: “Merkezden yönetme mantığıdır. Libya’ya, Suriye’ye giderken, Azerbaycan’a destek verilirken kararlar merkezden alınıyor. Sadece Boğaziçi’ne ya da Kürt halkına yönelik değil, her şey merkezden yönetilsin isteniyor. Türkiye demokrasi değil, merkezi monarşi sistemine evriliyor. Tek adamla merkezden yönetim sistemi bu. Feodal beylikler vardı eskiden. Tarla onundu, silahlı adamları vardı, bir dava olduğunda ağaya giderlerdi. Ağa yargıçtı aynı zamanda. Ağa kanun da çıkarır, onu icra da ederdi. Yasama, yürütme, yargı ağanın elindeydi. Mülk de ağanındı. Feodal yapı böyleydi. Biz şimdi ona doğru evriliyoruz. Yani zaten yasama, yürütme ve yargı da tek elde, bakanlar da yok zaten. Dolayısıyla üniversiteler bu tablo içinde o kadar ufak mesele olarak kalıyor ki. Bence yarın öbür gün büyük çaplı özel şirketlere de ‘bu AKP’li mi değil mi’ diyerek müdahale edilecek.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.